47
okul olarak kapadokya gezisindeyiz o hafta sonu. otelde falan kalıyoruz kralız yani, tam döneceğimiz gün oynanacak maçlarda. gezerken geçtiğimiz köylerin birinde tüm okul tarihi bir şeyler bakınırken biz 5-6 galatasaraylı erkek fotomaç gazetesi edinip başlıyoruz tartışmaya ama ne tartışma şöyle böyle falan diye. hani derler ya "abi içim serindi biliyodum şampiyon olacağımızı" diye; hakikaten gün boyu son derece mutlu şekilde dolaştım her yeri. elimde de o gazete hala var tabi. neyse maçların başlamasına yakın güç bela açtırıyoruz otobüste maçı,ancak bulduğumuz radyo fenerbahçe maçını veriyor malum onlar şampiyon ilan edildi ya(!).
maçı bulduğumuz radyo yalnız süleymanou ya hamidu,anelka ya da bilal diyor sürekli. nedenini de devre arası yaptığı yayından anlıyoruz tabi. neyse galatasaray ilk 30 dk bulduğu gollerle zaten işini bitiriyor kendi üstüne düşen. biz başlıyoruz fener maçını takip etmeye elimde sabahki gazete hala var uğur olarak tutuyorum o esnada sabahtan beri bırakmamışım. o vuruyor bu vuruyor derken süleymanou kurtardıkça kurtarıyor. dakika 60 civarıyken bizim otobüste bir kızın sara krizi tutuyor-maçtan değil tabi hastalıktan- neyse kızı yatırıyorlar falan tabi radyo sesi kısılıyor. herkes kızın başında erkekler hariç tabi. dakikalar 90 ı gösterirken mustafa keçeli'nin golünün gelmesiyle herkes tabi çılgına dönüyor ortalık yangın yeri otobüste,ben elimdeki gazete ile oraya buraya vuruyorum herkes atlıyor zıplıyor derken o esnada kız 2. ve daha şiddetli bir kriz geçiriyor. hemen benzinliğe çekiliyor otobüs ve kız dışarı çıkartılıp benzinliğin restorantında yatırılıyor. tabi kimin umrunda kız falan biraz utanarak anlatsam da hocaların bağrış çığrışları bi kulaktan girip diğerinden çıkıyor,kulaklar 16 dakika uzatmada. appiah'ın kaçırdığı golde yürekler ağza geliyor ama olmuyor ve şampiyon oluyoruz. asıl aksiyon burada başlıyor. derhal benzinliğin marketine gidiyoruz ama o da ne kapalı,tekmeleye tekmeleye açtırıyoruz görevlilere, ve içerden fenerbahçe yastığı alıyoruz bi tane parasına bakmaksızın. zaten 10 küsür tane azgınız paraya mı bakıcaz bi de.
alıyoruz yastığı başlıyoruz üstünde tepinmeye,ama yeter mi yetmez!! işte rezillik burada başlıyor. benzinliğin ortasında deodarant tan püskürtme yardımı alarak çakmakla düzenek kurup yakıyoruz yastığı. yol işlek koskoca kayseri-ankara yolu. arabalar korna çalıp uyarmaya çalışsalar da nafile o an ki sarhoşlukla ne yaptığımızı bilmiyoruz. yastığı bir güzel yakıp hocaları da aramıza alıp başlıyoruz zıplamaya. hocalar da kızın durumu düzelince bırakmışlar orda gelip bizle çember oluşturup zıplıyorlar. 3 gün önce kravatı düzgün tak diye bağıran adam gitmiş yerine "cimbom galatasaray galatasaray şampiyon" diye bağıran adam gelmiş. sözün özü güzel gündür 14 mayıs,tüyler diken olur düşününce.
maçı bulduğumuz radyo yalnız süleymanou ya hamidu,anelka ya da bilal diyor sürekli. nedenini de devre arası yaptığı yayından anlıyoruz tabi. neyse galatasaray ilk 30 dk bulduğu gollerle zaten işini bitiriyor kendi üstüne düşen. biz başlıyoruz fener maçını takip etmeye elimde sabahki gazete hala var uğur olarak tutuyorum o esnada sabahtan beri bırakmamışım. o vuruyor bu vuruyor derken süleymanou kurtardıkça kurtarıyor. dakika 60 civarıyken bizim otobüste bir kızın sara krizi tutuyor-maçtan değil tabi hastalıktan- neyse kızı yatırıyorlar falan tabi radyo sesi kısılıyor. herkes kızın başında erkekler hariç tabi. dakikalar 90 ı gösterirken mustafa keçeli'nin golünün gelmesiyle herkes tabi çılgına dönüyor ortalık yangın yeri otobüste,ben elimdeki gazete ile oraya buraya vuruyorum herkes atlıyor zıplıyor derken o esnada kız 2. ve daha şiddetli bir kriz geçiriyor. hemen benzinliğe çekiliyor otobüs ve kız dışarı çıkartılıp benzinliğin restorantında yatırılıyor. tabi kimin umrunda kız falan biraz utanarak anlatsam da hocaların bağrış çığrışları bi kulaktan girip diğerinden çıkıyor,kulaklar 16 dakika uzatmada. appiah'ın kaçırdığı golde yürekler ağza geliyor ama olmuyor ve şampiyon oluyoruz. asıl aksiyon burada başlıyor. derhal benzinliğin marketine gidiyoruz ama o da ne kapalı,tekmeleye tekmeleye açtırıyoruz görevlilere, ve içerden fenerbahçe yastığı alıyoruz bi tane parasına bakmaksızın. zaten 10 küsür tane azgınız paraya mı bakıcaz bi de.
alıyoruz yastığı başlıyoruz üstünde tepinmeye,ama yeter mi yetmez!! işte rezillik burada başlıyor. benzinliğin ortasında deodarant tan püskürtme yardımı alarak çakmakla düzenek kurup yakıyoruz yastığı. yol işlek koskoca kayseri-ankara yolu. arabalar korna çalıp uyarmaya çalışsalar da nafile o an ki sarhoşlukla ne yaptığımızı bilmiyoruz. yastığı bir güzel yakıp hocaları da aramıza alıp başlıyoruz zıplamaya. hocalar da kızın durumu düzelince bırakmışlar orda gelip bizle çember oluşturup zıplıyorlar. 3 gün önce kravatı düzgün tak diye bağıran adam gitmiş yerine "cimbom galatasaray galatasaray şampiyon" diye bağıran adam gelmiş. sözün özü güzel gündür 14 mayıs,tüyler diken olur düşününce.