• 874
    biraz öz eleştiri yapalım.

    bence bir taraftar güruhunun övünebilmesi için hakkını vermesi gereken şeyler vardır. bunların başlıcaları koreografi, tezahürat, rakibi baskı altına alma ve her türlü görsel ve duyusal materyaldir.

    tezahürat ve rakibi baskı altına almadan başlayalım. özellikle alpaslan dikmen vefat ettikten sonra tribünde bir karışıklığın olduğu belli. her on adımda bir karşımıza yeni bir reis çıkıyor ve genç yaştaki kişiler kendilerini kulübün sahipleri sanıyorlar. ankara'da oturduğum için fazla gözlemleme olanağım yok ama gerek sözlükte, gerek tribün dergi'de yazılanlar gerek yıllarını tribüne vermiş abimin anlattıkları gerekse televizyonda izlediklerime dayanarak bunları söylüyorum. bu kaotik ortamda toplu halde tezahürat yapılmasını büyük ölçüde engelliyor. ultraslan da bunun farkında olacak ki 2009/2010 sezonunun başında eski açık'a geçtiler, ardından sami yen'deki son yarım sezonumuzda kapalı'ya geri döndüler. eski açık'a gitmek bir fayda sağlamadı yani. dediğim gibi ankara'da oturuyorum. bu nedenle sert eleştirmek istemiyorum. elbette taraftarımızın beraberce yaptığı tezahüratlar falan da var ama maç içinde bir plansızlık programsızlık var. sanki taraftar ne zaman ıslıklayacağını, ne zaman alkışlayacağını bilmiyor gibi. bunları öğrenmesi için de maçı iyi takip eden fırlama liderler lazım. allah korusun sebahattin şirin'e bir şey olursa tribündeki kaotik ortam iyice coşar. semtçilik başlar. bu yüzden maça korumayla gelmesini, takım elbise giymesini falan sevmesem de katlanmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum. zizonkovac yazmıştı götümüzü keserler korkusuyla bir şey yapılamıyor diye. haklı valla abimiz.

    bence galatasaray taraftarı birkaç yıl öncesine kadar koreografi konusunda türkiye'de bir numaraydı. takımımz nasıl avrupa'da bilinen ve saygı duyulan bir takım ise taraftarımızın da öyle olduğunu düşünürdüm ki öyleydi. hala öyle ancak yapılan koreografilerde gözle görülür bir düşüklük var. örneğin geçen sezon * iki maçta kayda değer koreografi yaptık yanılmıyorsam. biri 12 eylül 2009 galatasaray beşiktaş maçı'nda yapılan 2009/2010 sezonu kuş avı başlıyor diğeri de 25 şubat 2010 galatasaray atletico madrid maçı'nda yapılan hic abundant leones koreografisiydi.

    kuş avı başlıyor: http://3.bp.blogspot.com/...h0c/s320/kus+avi.png

    gayet güzel duruyor ama bir bütünlük yok görüldüğü gibi. yani siyahlıklar var. o siyahlıklar dediğim şey kartonu kaldırmayan insanlar oluyor ya da daha vahimi karton verilmemiş insanlar.

    hic abundant leones: http://img442.imageshack.us/...5507874e105592f.jpg/

    çok daha güzel ancak yine bazı siyahlıklar var maalasef. kusursuz değil yani.

    tabii buradan konuşmak kolay ama emeklerine, yüreklerine, ellerine sağlık diyorum kim bilir ne kadar emek vardır. 28 mart 2010 galatasaray fenerbahçe maçı'nda koreografi yapılmamasının sebeplerinden biri de özhan canaydın'ın vefatıydı ve canaydın için güzel bir pankart hazırlanmıştı eski açık'ta: http://3.bp.blogspot.com/...C3%B6zhan+poster.JPG

    bu da muhteşem bir çalışma.

    kısaca özet geçelim: türk telekom arena ile yeni bir soluk gelmesini umuyoruz tribünlerimize ve taraftarlarımıza. özellikle yönetimin ve teknik heyetin bu kadar tartışıldığı bir ortamda taraftardan yüksek performans beklemiyorum zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın