618
mali yapılanma, kurumsallaşma anlamında iyi işler gibi çıkarıyor görünürken futbol takımına balta üstüne balta vurmaktadır...
gördüğüm en büyük yanlış, takımın hedefsiz yönetiliyor oluşu. yönetim çıkıp "arkadaşlar 5 sene boyunca altyapıya önem vereceğiz, o yüzden ligi ve avrupa'yı ikinci plana alıyoruz" deseler saygı duyar, kararlarını olumlu bulursam desteklerim. sonuç olarak bu da bir hedeftir ve yöneticilikte hedefler doğrultusunda hareket etmek gemiyi batırmadan limana getirmenin en önemli yoludur...
ama kimse çıkıp bir kelam etmiyor. "hedefimiz x" diyen bir allahın kulu yok. her sene aynı gazla yola çıkıyoruz. "bu sene üç kupaya da talibiz" lafı diye bir laf icad etmiş birisi, her önüne gelen bu lafı söylüyor. yönetim "bu sene şampiyonluk için mücadele etmeye çalışacağız, avrupa liginde hedefimiz son 16'ya kalmak, türkiye kupasında da yarı finale çıkarsak kendimizi başarılı sayarız" dese çok daha samimi, çok daha reel bulur ve desteklerim. en tepeye ulaşmak için kilometre taşları koymak gereklidir ve bu taşları nereye koyacağımızı iyi bilmezsek en başından çuvallarız. son 3 yılda tam gaz giderken bu "kupalara talibiz" gazıyla elde avuçta ne varsa yitirmedik mi arkadaşlar?...
adnan polat çıkıp bir açıklama yapıyor "elano giderse 2, gitmezse 1 orta saha alacağız...vs vs." kimse kusura bakmasın ama eğer ligi rakiplerinden önce açıyorsan, önünde bir avrupa maçı varsa kadronu en kısa zamanda oluşturur, eksiklerini kapatır ve hedeflerin için yola koyulursun. futbolcuların hiçbiri robot değil. memory card'la takımın özeliklerini, "kim nasıl oynuyor"u yeni gelen oyuncunun beyninin içine yükleyemezsin. yeni futbolcuları takıma alışması için takıma olabildiğince erken katmak gerekli ve onun için hızlı bir şekilde gereken transferleri gerçekleştirmek gereklidir...
takımımız avrupa maçı yapıyor, kadroda hala çok büyük eksikler var ama hala dönem ödevini son güne bırakan lise öğrencisi gibi daha hiçbir şey hazır değil, sürekli spekülasyonlar ve bir takım belirsizlikler içinde hareket ediyoruz. elimizde adam akıllı bir transfer listesi olduğundan bile şüphe duymaya başladım. her gün farklı bir ülkeden farklı bir futbolcunun transfer haberi yayınlanıyor. bu kadar süre zarfında nasıl tek bir isimle dahi ilgili somut tek bir gelişme olmadı, anlamak mümkün değil. tamam, transfer süreci uzun ve zahmetli bir süreç. ama sen gerekli ihtiyaçlarını, gerekli sürede karşılayamıyorsan kusura bakmayın iyi bir yönetici değilsindir...
artık sayın adnan polat'ın bir yönetici olarak insiyatifi eline alıp gerçekleştirlebilir bazı hedefler koyup ona göre transfer süreçlerini hızlandırması lazımdır. sizleri bilmem ama önümüzdeki belirsizlikler beni oldukça rahatsız etmekte. adnan polat, insiyatifi almayıp adnan sezgin'in eline bırakarak takımın bu seneki hedeflerinin önünü birinci dereceden tıkamaktadır. umarım bu yanlışından döner ve gerekenleri yapar. yoksa başarısızlığın temelinde kendisi de yer alacaktır...
gördüğüm en büyük yanlış, takımın hedefsiz yönetiliyor oluşu. yönetim çıkıp "arkadaşlar 5 sene boyunca altyapıya önem vereceğiz, o yüzden ligi ve avrupa'yı ikinci plana alıyoruz" deseler saygı duyar, kararlarını olumlu bulursam desteklerim. sonuç olarak bu da bir hedeftir ve yöneticilikte hedefler doğrultusunda hareket etmek gemiyi batırmadan limana getirmenin en önemli yoludur...
ama kimse çıkıp bir kelam etmiyor. "hedefimiz x" diyen bir allahın kulu yok. her sene aynı gazla yola çıkıyoruz. "bu sene üç kupaya da talibiz" lafı diye bir laf icad etmiş birisi, her önüne gelen bu lafı söylüyor. yönetim "bu sene şampiyonluk için mücadele etmeye çalışacağız, avrupa liginde hedefimiz son 16'ya kalmak, türkiye kupasında da yarı finale çıkarsak kendimizi başarılı sayarız" dese çok daha samimi, çok daha reel bulur ve desteklerim. en tepeye ulaşmak için kilometre taşları koymak gereklidir ve bu taşları nereye koyacağımızı iyi bilmezsek en başından çuvallarız. son 3 yılda tam gaz giderken bu "kupalara talibiz" gazıyla elde avuçta ne varsa yitirmedik mi arkadaşlar?...
adnan polat çıkıp bir açıklama yapıyor "elano giderse 2, gitmezse 1 orta saha alacağız...vs vs." kimse kusura bakmasın ama eğer ligi rakiplerinden önce açıyorsan, önünde bir avrupa maçı varsa kadronu en kısa zamanda oluşturur, eksiklerini kapatır ve hedeflerin için yola koyulursun. futbolcuların hiçbiri robot değil. memory card'la takımın özeliklerini, "kim nasıl oynuyor"u yeni gelen oyuncunun beyninin içine yükleyemezsin. yeni futbolcuları takıma alışması için takıma olabildiğince erken katmak gerekli ve onun için hızlı bir şekilde gereken transferleri gerçekleştirmek gereklidir...
takımımız avrupa maçı yapıyor, kadroda hala çok büyük eksikler var ama hala dönem ödevini son güne bırakan lise öğrencisi gibi daha hiçbir şey hazır değil, sürekli spekülasyonlar ve bir takım belirsizlikler içinde hareket ediyoruz. elimizde adam akıllı bir transfer listesi olduğundan bile şüphe duymaya başladım. her gün farklı bir ülkeden farklı bir futbolcunun transfer haberi yayınlanıyor. bu kadar süre zarfında nasıl tek bir isimle dahi ilgili somut tek bir gelişme olmadı, anlamak mümkün değil. tamam, transfer süreci uzun ve zahmetli bir süreç. ama sen gerekli ihtiyaçlarını, gerekli sürede karşılayamıyorsan kusura bakmayın iyi bir yönetici değilsindir...
artık sayın adnan polat'ın bir yönetici olarak insiyatifi eline alıp gerçekleştirlebilir bazı hedefler koyup ona göre transfer süreçlerini hızlandırması lazımdır. sizleri bilmem ama önümüzdeki belirsizlikler beni oldukça rahatsız etmekte. adnan polat, insiyatifi almayıp adnan sezgin'in eline bırakarak takımın bu seneki hedeflerinin önünü birinci dereceden tıkamaktadır. umarım bu yanlışından döner ve gerekenleri yapar. yoksa başarısızlığın temelinde kendisi de yer alacaktır...