1
memlekette inciğinden boncuğuna, her şeyin bir yorumcusu, eleştirmeni, anlatanı var. işini iyi yapanı da var, kötü yapanı da. ama spor müsabakalarında (sadece futbol değil) yerlerde sürünüyor bu mesleği icra eden kişiler. lig tv'de fenerbahçe, galatasaray, beşiktaş maçını yorumlayan kişilerin, takımları gol kaçırdığında ağzından ahları, vahları kaçırdığına tanıklık ediyoruz. basketbol maçlarında "allah'tan şut göstermedi, 3 atış olurdu" diyenleri de biliyoruz. teniste nadal-federer maçını yorumlayan kişinin nadal fanatiğiyse maç boyunca nadal'ın ne kadar güçlü, kondüsyonu yüksek bir tenisçi olduğundan bahsettiğini, federer fanatiğiyse maç boyunca federer'in gelmiş geçmiş en teknik oyuncu olduğunu, tenis dünyasının 1 numarası olduğunu dinliyoruz. kulüp takımlarımızın şampiyonlar ligi ve uefa kupası'nda oynadığı maçlarda artık bayağılaşan, nefret ettiren vatan millet edebiyatlarını da biliyoruz. sinan şamil sam'ın boks maçını anlatırken, sinan'ın rakibinden bir araba dayak yemesine rağmen maçı anlatan kişinin "bu roundu aldık, puanlamada öndeyiz" demelerine, kaybedince de hakemlerin milliyetlerinden girip giydirmelerini de biliyoruz...
galatasaray tv kapanınca, d-spor da olmayınca, fenerbahçe tv'den izledi çoğu galatasaray taraftarı geçen ayki derbiyi... maç galatasaray'ın sahasında. yani fenerbahçe tv'nin tribün sesini kısması doğal, lakin işi terbiyesizliğe vurdular bu konuda. sesi kısmaktan öte, "mute" yaptılar maçı, öyle izlettiler. yahu, sen aç sesi az da olsa, küfür vs. olursa kısarsın. maçın atmosferinin içine ettiler argo tabirle. şahsen ben galatasaray tv'de caferağa'daki maçı sessiz izlemek istemem. çok mu hoşuma gidiyor fenerbahçe tezahüratları? hayır, ama o tezahüratlarla maçın havasına giriyor ekran başındaki izleyici... neyse, burayı atlayıp işin yorumculuk, hatta spiker-yorumculuk kısmına girelim. spikerin adı ömer'miş, soyadını bilmiyorum. eski hakemmiş sanıyorum. yorumcu da türk basketbolunun batur abisi. sözde batur abisi... maç başlamadan birkaç dakika önce başladı yayın. salon hemen hemen doluydu, ilk yorumu şu oldu baturalp'in: "4-1'in etkisi büyük, salon dolmuş". bravo, çok güzel ayar verdin, ne diyeceğimi bilemiyorum... yahu, maç fenerbahçe-galatasaray maçı. derbi. o maçı galatasaray 20-0 kazansa da kaybetse de, o salon dolar. bunu baturalp bilmiyor mu? biliyor. ama orada durmak için neler söylemesi gerektiğini daha iyi biliyor...
maç başlıyor. fenerbahçe yöneticilerinin olduğu yerde kargaşa çıkıyor. baturalp, yine 4-1'in etkisi diyor. spiker apayrı bir konu. fenerbahçe'li yöneticinin orada ne kadar başı dik bir şekilde kulübünü temsil ettiğini, caferağa'da böyle olayların yaşanmadığını, fenerbahçe kulübünün hep fair-play çağrısı yaptığını, tüm kulüplerin bu konuda fenerbahçe'yi örnek alması gerektiğini söylüyor. aynı arkadaş edilen küfürlere de giydiriyor. küfürler konusunda haklı mıdır, haklıdır. hem de çok. ama bu küfürlere isyan ederken, araya fenerbahçe maçlarında hiç böyle şeyler olmaz mealinde bir şeyler sıkıştırıp, yine basitleşiyor. geçen sene final serisinin son maçını izledim aynı kanalda, maç caferağa'daydı. maçın sonlarına doğru galatasaray yöneticilerinin olduğu yerde bu maçta olduğu gibi kargaşa çıkmıştı. aziz yıldırım, ahmet dedehayır'ın üstüne yürümüş, tartışma alevlenmişti. o sırada salonda bulunan bu spiker dedehayır'ın giydiği gömleğin rengiyle mastürbasyon yapıp, kendini tatmin etmişti. olayları çıkartanların da galatasaray tarafı olduğunu söylemişti. e, dedehayır'ın üstüne yürüyen yıldırım? bu ne perhiz, ne lahana turşusu... ayrıca aynı maçta küfür gırla gitti. son dakikalarda işi terbiyesizliğe vurup, şahsa hakarete dönüştürdü fenerbahçe taraftarı; "çıldırın çıldırın, esra için çıldırın" tezahüratıyla. ve aynı kanal sesi bir gıdım kısmaya tenezzül bile etmedi. o maçta da sanırım bir kere anons ya yapıldı ya yapılmadı. bu maçta daha ilk olay çıkar çıkmaz anons anons diye isyan etti aynı spiker. 2 kere de anons yapıldı sanıyorum. bir kere daha yapılsa çıkartılacaktı taraftarlar zaten. tabii, sesi duymadığımız için yorum falan da yapamıyoruz. maç içi yorumlar da komedi ötesi. burada da epey saçmalamalar oldu ki bu kişilerin basketbol bilgisinin düşük olduğunu sanmıyorum ben. hadi, maç fenerbahçe tv'de, o kadarı da olacak artık diyip geçelim. lakin hakem isyanlarında komik durumlara düştüler. hakem kötüydü evet, galatasaray lehine daha fazla karar verdi, buna da evet. ama esra'nın tertemiz top çalmasına baturalp'in "dokunması gerekmiyor, o eli oraya soktuğu an fauldür, kuralı bilmiyor galatasaraylılar" demesi beni bitiren noktadır. ardından eski hakem olan spiker, şaşırtıcı bir şekilde pozisyonun temiz olduğunu söyledi. bunun ardından 10 saniye önce kural yazan baturalp, hep galatasaray'a oldu, bir kere de fenerbahçe'ye olsun canım diyerek geçiştirdi. ve tüm bunların ardından devam eden hücumda 3 saniye kararı gelince, 30 saniye önceki pozisyon unutuldu. sil baştan...
ayrıca; spikerin fenerbahçe'li bir oyuncu serbest atış kullandığı sırada, galatasaray'lı oyuncuların serbest atışın tekrarı için hakeme itiraz etmelerini, galatasaray'lı oyuncuların serbest atışın iptalını istediği olarak yorumladı ve galatasaray'lı oyunculara birilerinin kuralları öğretmeleri gerektiğini söyledi. ah be abicim, halbuki bir bilsen iptal değil de tekrar istediklerini... ve bu tekrarı da fenerbahçe'li oyuncuların atış kullanılmadan önce hareketlenmelerinden dolayı istediklerini... son olarak da baturalp'in pota isyanına değinmek istiyorum. maçın başında esmeral'in denediği bir üçlük girmeyince "caferağa'da olsa sokardı bunu" diyerek yırtık dondan fırlar gibi fırlaması yok artık dedirtti. ve fenerbahçe her şut kaçırdığında da potaların sert olduğunu, atışların bu yüzden kaçtığını savundu. maç istatistiklerini hızlı hızlı aradım, bulamadım, bu yüzden tam yüzdesini söyleyemeyeceğim ama tahminen 25-30 üçlük denediği maçta 3-5 tane 3 sayı isabeti bulabildi galatasaray. bunun yanında sadece esmeral'in aklımda kalan 4 üçlüğü var. baturalp, takımın %80 ile şut atmasını umuyor sanırsam...
fenerbahçe tv bu. tabii ki, taraf olacak, taraflı yayın yapacak. spikerinin ve yorumcusunun taraflı yorum yapması da doğal. ntv'deki real madrid-osasuna maçını anlatır gibi anlatmasını beklemiyorum spikerin bu maçı. ama şu salon sesini biraz açsan, basketbol bilgini küçük düşürecek yorumlar yapmasan, taraftara yaranacağım diye "haydi kızım" tandanslı yorumlardan vazgeçsen ve biraz da empati kurabilsen... daha güzel olacak.
(fenerbahçe tv, maçı anlatan spiker soslu bir baturalp yazısı oldu ama idare ediverin artık)
galatasaray tv kapanınca, d-spor da olmayınca, fenerbahçe tv'den izledi çoğu galatasaray taraftarı geçen ayki derbiyi... maç galatasaray'ın sahasında. yani fenerbahçe tv'nin tribün sesini kısması doğal, lakin işi terbiyesizliğe vurdular bu konuda. sesi kısmaktan öte, "mute" yaptılar maçı, öyle izlettiler. yahu, sen aç sesi az da olsa, küfür vs. olursa kısarsın. maçın atmosferinin içine ettiler argo tabirle. şahsen ben galatasaray tv'de caferağa'daki maçı sessiz izlemek istemem. çok mu hoşuma gidiyor fenerbahçe tezahüratları? hayır, ama o tezahüratlarla maçın havasına giriyor ekran başındaki izleyici... neyse, burayı atlayıp işin yorumculuk, hatta spiker-yorumculuk kısmına girelim. spikerin adı ömer'miş, soyadını bilmiyorum. eski hakemmiş sanıyorum. yorumcu da türk basketbolunun batur abisi. sözde batur abisi... maç başlamadan birkaç dakika önce başladı yayın. salon hemen hemen doluydu, ilk yorumu şu oldu baturalp'in: "4-1'in etkisi büyük, salon dolmuş". bravo, çok güzel ayar verdin, ne diyeceğimi bilemiyorum... yahu, maç fenerbahçe-galatasaray maçı. derbi. o maçı galatasaray 20-0 kazansa da kaybetse de, o salon dolar. bunu baturalp bilmiyor mu? biliyor. ama orada durmak için neler söylemesi gerektiğini daha iyi biliyor...
maç başlıyor. fenerbahçe yöneticilerinin olduğu yerde kargaşa çıkıyor. baturalp, yine 4-1'in etkisi diyor. spiker apayrı bir konu. fenerbahçe'li yöneticinin orada ne kadar başı dik bir şekilde kulübünü temsil ettiğini, caferağa'da böyle olayların yaşanmadığını, fenerbahçe kulübünün hep fair-play çağrısı yaptığını, tüm kulüplerin bu konuda fenerbahçe'yi örnek alması gerektiğini söylüyor. aynı arkadaş edilen küfürlere de giydiriyor. küfürler konusunda haklı mıdır, haklıdır. hem de çok. ama bu küfürlere isyan ederken, araya fenerbahçe maçlarında hiç böyle şeyler olmaz mealinde bir şeyler sıkıştırıp, yine basitleşiyor. geçen sene final serisinin son maçını izledim aynı kanalda, maç caferağa'daydı. maçın sonlarına doğru galatasaray yöneticilerinin olduğu yerde bu maçta olduğu gibi kargaşa çıkmıştı. aziz yıldırım, ahmet dedehayır'ın üstüne yürümüş, tartışma alevlenmişti. o sırada salonda bulunan bu spiker dedehayır'ın giydiği gömleğin rengiyle mastürbasyon yapıp, kendini tatmin etmişti. olayları çıkartanların da galatasaray tarafı olduğunu söylemişti. e, dedehayır'ın üstüne yürüyen yıldırım? bu ne perhiz, ne lahana turşusu... ayrıca aynı maçta küfür gırla gitti. son dakikalarda işi terbiyesizliğe vurup, şahsa hakarete dönüştürdü fenerbahçe taraftarı; "çıldırın çıldırın, esra için çıldırın" tezahüratıyla. ve aynı kanal sesi bir gıdım kısmaya tenezzül bile etmedi. o maçta da sanırım bir kere anons ya yapıldı ya yapılmadı. bu maçta daha ilk olay çıkar çıkmaz anons anons diye isyan etti aynı spiker. 2 kere de anons yapıldı sanıyorum. bir kere daha yapılsa çıkartılacaktı taraftarlar zaten. tabii, sesi duymadığımız için yorum falan da yapamıyoruz. maç içi yorumlar da komedi ötesi. burada da epey saçmalamalar oldu ki bu kişilerin basketbol bilgisinin düşük olduğunu sanmıyorum ben. hadi, maç fenerbahçe tv'de, o kadarı da olacak artık diyip geçelim. lakin hakem isyanlarında komik durumlara düştüler. hakem kötüydü evet, galatasaray lehine daha fazla karar verdi, buna da evet. ama esra'nın tertemiz top çalmasına baturalp'in "dokunması gerekmiyor, o eli oraya soktuğu an fauldür, kuralı bilmiyor galatasaraylılar" demesi beni bitiren noktadır. ardından eski hakem olan spiker, şaşırtıcı bir şekilde pozisyonun temiz olduğunu söyledi. bunun ardından 10 saniye önce kural yazan baturalp, hep galatasaray'a oldu, bir kere de fenerbahçe'ye olsun canım diyerek geçiştirdi. ve tüm bunların ardından devam eden hücumda 3 saniye kararı gelince, 30 saniye önceki pozisyon unutuldu. sil baştan...
ayrıca; spikerin fenerbahçe'li bir oyuncu serbest atış kullandığı sırada, galatasaray'lı oyuncuların serbest atışın tekrarı için hakeme itiraz etmelerini, galatasaray'lı oyuncuların serbest atışın iptalını istediği olarak yorumladı ve galatasaray'lı oyunculara birilerinin kuralları öğretmeleri gerektiğini söyledi. ah be abicim, halbuki bir bilsen iptal değil de tekrar istediklerini... ve bu tekrarı da fenerbahçe'li oyuncuların atış kullanılmadan önce hareketlenmelerinden dolayı istediklerini... son olarak da baturalp'in pota isyanına değinmek istiyorum. maçın başında esmeral'in denediği bir üçlük girmeyince "caferağa'da olsa sokardı bunu" diyerek yırtık dondan fırlar gibi fırlaması yok artık dedirtti. ve fenerbahçe her şut kaçırdığında da potaların sert olduğunu, atışların bu yüzden kaçtığını savundu. maç istatistiklerini hızlı hızlı aradım, bulamadım, bu yüzden tam yüzdesini söyleyemeyeceğim ama tahminen 25-30 üçlük denediği maçta 3-5 tane 3 sayı isabeti bulabildi galatasaray. bunun yanında sadece esmeral'in aklımda kalan 4 üçlüğü var. baturalp, takımın %80 ile şut atmasını umuyor sanırsam...
fenerbahçe tv bu. tabii ki, taraf olacak, taraflı yayın yapacak. spikerinin ve yorumcusunun taraflı yorum yapması da doğal. ntv'deki real madrid-osasuna maçını anlatır gibi anlatmasını beklemiyorum spikerin bu maçı. ama şu salon sesini biraz açsan, basketbol bilgini küçük düşürecek yorumlar yapmasan, taraftara yaranacağım diye "haydi kızım" tandanslı yorumlardan vazgeçsen ve biraz da empati kurabilsen... daha güzel olacak.
(fenerbahçe tv, maçı anlatan spiker soslu bir baturalp yazısı oldu ama idare ediverin artık)