10050
tarihi boyunca iktidara yamanarak var olabilmiş olan kulüp. bu gerçeği reddettikçe kendileri dahil her şeyden uzaklaşmaya son sürat devam ediyorlar. fenerbahçe'den direnişçi, halkın takımı, son kale tarzı hayali kahramanlar çıkarmaya çalışmak en çok fenerbahçe'ye zarar veriyor.
fenerbahçe son kale falan değil iktidarın yanında yer alan bir güçtür.
galatasaray lisesinden çıkan bir grup öğrenci istanbul ligine girebildi diye arkalarında bir güç var zannedip galatasaray'dan ayrılanlara kucak açan kulüptür.
osmanlı'nın sonunun geldiğine inanınca kulübe ittihatçıları dolduran, ancak kurtuluş mücadelesinin sıkıntıya girdiği günlerde ise apar topar hanedanın damadı ömer faruk efendi'yi başkan yapan kulüptür.
23 şubat 1934 fenerbahçe galatasaray maçı sonrası götlerini kurtarmak için koşturdukları dönemin maliye bakanı şükrü saraçoğlu'na 20 seneye yakın kulübü teslim etmiş hatta stadlarına adını vermiş kulüptür.
çok partili döneme geçişte ise hemen sandıktan çıkan adalet partisi'ne yanaşmış, 12 eylül darbesine kadarki süreçte 3 farklı dönemde toplam 13 sene adalet partili istanbul belediye başkanı faruk ılgaz'ı başkan yapmış kulüptür.
12 eylül darbesi sonrası ise rahmetli conan evren paşanın sempatisi, stadlarına yürüme mesafesindeki fenerbahçe orduevindeki gölge yönetim kurulu toplantıları ve asker hakemler eşliğinde sefa sürmüş kulüptür.
beşiktaş'ın 15, galatasaray'ın 14 senelik şampiyonluk hasretinin bitişi sonrası tokatlanmaktan bir hal olunca türkiye'nin nato ihalelerinde fink atan en güçlü müteahitlerinden birini başkan yapıp durumunu toparlamış bir kulüptür.
fetullahçı terör örgütünün bu ülkede palazlandığı, örümcek ağı gibi her tarafı sardığı, üç beş ilerici aydından ziyade toplumun her kesimince görünür bilinir olduğu dönemlerde aynı paralelde güçlenip büyümüş bir kulüptür.
bu ülkenin şerefli subayları mahkemelerde kıyım kıyım kıyılırken gıkı çıkmayan, ancak aynı mekanizma müteahit başkanlarını biçmeye çalışırken kendilerine dokununca ciyak ciyak ötmeye başlayan bir kulüptür.
tüm bunları yapmasına rağmen galatasaray'dan kopup gelip başkanlık yapmış galip kulaksızoğlu'nu kendi resmi tarihinden silen, doktor nazım bey gibi bir adama kulübü teslim etmiş olmasına rağmen atatürk'ün takımı mavrası yapan, istanbul'dan götüne baka baka dönmeye hazırlanan işgal kuvvetleri komutanı general harrington'un gönlünü eğlemek için yapılan maçı utanmadan milli mücadelenin işaret fişeği diye pazarlayan, yerli ve milli nazimiz şükrü saraçoğlu'nun adını taşıyan stadyumunda halkın takımı pankartları asılan, enes kanter gibi soyadını darbe sonrası gülen yapmış bir adamı free enes kampanyalarıyla sahiplenmişliği olmasına rağmen futbol takımındaki tescillenmiş fetullahçıları daha az yetenekli diye galatasaray'ın son 30 yıldaki tüm şampiyonluklarını fetöye bağlayan bir kulüptür.
çok da şaşırmamak lazım o yüzden günümüzdeki algılarına ve gönyesi şaşmış doğrularına...
fenerbahçe son kale falan değil iktidarın yanında yer alan bir güçtür.
galatasaray lisesinden çıkan bir grup öğrenci istanbul ligine girebildi diye arkalarında bir güç var zannedip galatasaray'dan ayrılanlara kucak açan kulüptür.
osmanlı'nın sonunun geldiğine inanınca kulübe ittihatçıları dolduran, ancak kurtuluş mücadelesinin sıkıntıya girdiği günlerde ise apar topar hanedanın damadı ömer faruk efendi'yi başkan yapan kulüptür.
23 şubat 1934 fenerbahçe galatasaray maçı sonrası götlerini kurtarmak için koşturdukları dönemin maliye bakanı şükrü saraçoğlu'na 20 seneye yakın kulübü teslim etmiş hatta stadlarına adını vermiş kulüptür.
çok partili döneme geçişte ise hemen sandıktan çıkan adalet partisi'ne yanaşmış, 12 eylül darbesine kadarki süreçte 3 farklı dönemde toplam 13 sene adalet partili istanbul belediye başkanı faruk ılgaz'ı başkan yapmış kulüptür.
12 eylül darbesi sonrası ise rahmetli conan evren paşanın sempatisi, stadlarına yürüme mesafesindeki fenerbahçe orduevindeki gölge yönetim kurulu toplantıları ve asker hakemler eşliğinde sefa sürmüş kulüptür.
beşiktaş'ın 15, galatasaray'ın 14 senelik şampiyonluk hasretinin bitişi sonrası tokatlanmaktan bir hal olunca türkiye'nin nato ihalelerinde fink atan en güçlü müteahitlerinden birini başkan yapıp durumunu toparlamış bir kulüptür.
fetullahçı terör örgütünün bu ülkede palazlandığı, örümcek ağı gibi her tarafı sardığı, üç beş ilerici aydından ziyade toplumun her kesimince görünür bilinir olduğu dönemlerde aynı paralelde güçlenip büyümüş bir kulüptür.
bu ülkenin şerefli subayları mahkemelerde kıyım kıyım kıyılırken gıkı çıkmayan, ancak aynı mekanizma müteahit başkanlarını biçmeye çalışırken kendilerine dokununca ciyak ciyak ötmeye başlayan bir kulüptür.
tüm bunları yapmasına rağmen galatasaray'dan kopup gelip başkanlık yapmış galip kulaksızoğlu'nu kendi resmi tarihinden silen, doktor nazım bey gibi bir adama kulübü teslim etmiş olmasına rağmen atatürk'ün takımı mavrası yapan, istanbul'dan götüne baka baka dönmeye hazırlanan işgal kuvvetleri komutanı general harrington'un gönlünü eğlemek için yapılan maçı utanmadan milli mücadelenin işaret fişeği diye pazarlayan, yerli ve milli nazimiz şükrü saraçoğlu'nun adını taşıyan stadyumunda halkın takımı pankartları asılan, enes kanter gibi soyadını darbe sonrası gülen yapmış bir adamı free enes kampanyalarıyla sahiplenmişliği olmasına rağmen futbol takımındaki tescillenmiş fetullahçıları daha az yetenekli diye galatasaray'ın son 30 yıldaki tüm şampiyonluklarını fetöye bağlayan bir kulüptür.
çok da şaşırmamak lazım o yüzden günümüzdeki algılarına ve gönyesi şaşmış doğrularına...

