15654
mauro’yu çok seviyorum. kendisi ile birebir temas kurmuş, sohbet etmiş, ben bu renklere ne kadar aşıksam bir o kadar aşk görmüş ve onun bu kulübe son birkaç yıldır kattıklarının farkında biri olarak ne iç dünyası, ne özel hayatında yaşadıkları ne de ailevi sorunları ile ilgilenmiyorum. bu demek değildir ki; adama düşmanım ya da ona karşı bir sevgisizliğim var. galatasaray formasını giyen herkese sevgimiz sonsuz ama adamın ailevi hayatını, çalkantılı aşk geçmişini ya da babalık vazifesini anlamak zorunda mıyım? neyim ben kulübün psikoloğu mu? bana ne kardeşim. siz o tribüne ne biçim iç sıkıntıları ile gidenler var biliyor musunuz? farkında mısınız ya, cebinde üç buçuk lira ve bir yarım paket sigara ile tribüne gidip öksürük tutunca su içemeyen tanıdıklarım var benim. neyi romantize ediyorsunuz siz allah aşkına, milyon dolarlar alan adamın eski eşi ile yaşadığı sorunları anlamak gibi bir misyonumuz yok. benim de, sizin de yok. saçmalayın ya. kızlarını görmek istiyorsa görsün, mahkemesi varsa hakkını savunsun bu doğrultuda rakip takımlar kendisini yıpratmak isterse karşı durur, gereğini yaparız fakat bunu yapmamızın ana sebebi bu formanın ağırlığındandır.


