10246
daha önce defalarca belirtildiği üzere, ıslıklanma olayı performansına yönelik değil, bizzat barış alper’in kendisinedir, daha doğrusu karakter dönüşümünedir. zira daha kötü performanslarını daha önceleri tolere etmişti bu taraftar. bodo maçında da kötü oynamamıştı aslında, daha önce çokca şahit olduğumuz vasat performanslarından birini göstermişti sadece ama görüldüğü üzere taraftarın kendisine herhangi bir desteği ya da sabrı bulunmamaktadır. galatasaray taraftarını bu yüzden seviyorum. bu tepkiyi sıcağı sıcağına göstermeyip, kinini biriktirerek ve bilerek gösterdi. bu yüzden ıslıklandığında gram kızmadım, sevindim diyemem ama taraftara ilk defa bir ıslıklama olayında hak verdim. kerem ıslıklandığında köpürmüştüm sinirden halbuki.
taraftarın gözünde artık ciro ile oyunlar oynayan, şampiyonluk kutlamasında kolbastı oynayan, alt liglerden gelip kazıya kazıya kariyer yapan, sevimli, takımına her şeyi veren, camianın çocuğu barış alper değildir artık. bu takıma para karşılığı hizmet eden, herhangi bir aidiyeti bulunmayan, superstar maaşı alan sıradan bir futbolcu statüsündedir. bundan sonraki tepkiler de statüsüne göre olacaktır. hatta tepkiler daha da sertleşecektir, bundan eminim.
okan buruk belli ki kendisini seviyor ve değer veriyor ama barış alper ve taraftar ilişkisi kendisinin atmış olduğu karartılmış story ile ya da antrenmana çıkmayışıyla bitmişti zaten. bundan sonra o ilişki düzelmez, düzeltilemez. göstermiş olduğu performans, atmış olduğu goller vs sadece ayrıntıdan ibarettir artık. taraftarın gözünde zaha neyse barış alper de o’dur. fazlası değil.
yönetim ve okan buruk umarım bu bitmiş ilişkiyi inada bindirmez ve devre arası kendisini gönderir. yerine transfer yapılmasa da olur, hiç farketmez. 30 yıldır galatasarayı takip ediyorum, levent tüzemen misali takımımla ilgili her ayrıntıyı hatırlıyorum ve şunu diyebilirim ki daha önce barış’ın sergilemiş olduğu davranışa benzer bir davranışı hiçbir futbolcu sergilememiştir. bu gözler deplasmanlara kasıtlı olarak gitmeyen ve daha sonrasında takıma haber vermeyip kaçan lincoln’u gördü, emre belozoglu ve okan buruk’un bedavaya inter’e gidişlerini izledi, imparator’un kal demesine rağmen atletico’ya transfer olan arda turan’ı izledi, avrupa’ya transfer olacağım diye tutturup gittikten 1 sene sonra fenerbahçe’ye giden kerem aktürkoğlu’nu bile gördü ama barış’ın yapmış olduğu hareket kadar hiçbir eylem sinirlendirmedi beni.
bakın bu saydığım saçmalıkların hepsini mantıklı bir nedene bağlayabilirim ama barış’ın yapmış olduğu bu saçmalığı hiçbir mantıklı sebebe bağlayamıyorum. para istemesine gram kızmıyorum, daha önce yazdıklarım ortada, sallai’nin 2,5 aldığı yerde yunus ile barış çok daha fazlasını hak ediyor dedim zaten ama barış’ın bu davranışını ne taraftar ne de camia hak ediyordu. ben adım gibi eminim, bu saçmalıkları yapmasaydı da kontrat alırdı bizden. ulan bu kulüp kimlere ne paralar veriyor, sana mı vermeyecek zaten. gitmek istediğin kulüp bir avrupa kulübü olsa bi nebze yine anlarım da allah’ın arap kulübüne 25 yaşında illa gideceğim diye tutturup bir de bunun üstüne saçma sapan tiplere girmek de nedir yahu. o kadar da değil arkadaş. sözde özür dilediği post da cabası. neymiş bize en çok bonservisi getirmek istiyormuş. yav senden böyle bir talepte bulunan kim, bu kulüp bu sezon 75’e osimhen’i indirdi de seni satmayı düşünmedi. sen kimsin ki böyle şeyleri bizim yerimize düşünüyorsun diye kimse demedi, keşke biri çıkıp kendisinden hesap sorsaydı. koskoca galatasaray kulübü kendisinden gelecek paraya tabi zannediyor. neyse ya yazdıkça sinirleniyorum.
daha önce kendisi hakkında söylemiştim, benim gözümde artık yok hükmündedir. attığı gole hiçbir zaman barış attı diye sevinmem. staddaysam ismini haykırmam. varlığı ya da yokluğu ilgim dışıdır. tamamen ignore ediyorum kendisini. bu saatten sonra ne yaparsa yapsın kendisine gram sempati göstermem. umarım tez zamanda ait olduğu yere satılır ve kendisinden kurtuluruz. sonrasında fener’e mi gidiyor, nereye giderse gitsin. kulübün yerinde olsam madde falan koymam ki yerini bilsin. belli ki kendisi son zamanlarda yerini baya unutmuş durumda.
taraftarın gözünde artık ciro ile oyunlar oynayan, şampiyonluk kutlamasında kolbastı oynayan, alt liglerden gelip kazıya kazıya kariyer yapan, sevimli, takımına her şeyi veren, camianın çocuğu barış alper değildir artık. bu takıma para karşılığı hizmet eden, herhangi bir aidiyeti bulunmayan, superstar maaşı alan sıradan bir futbolcu statüsündedir. bundan sonraki tepkiler de statüsüne göre olacaktır. hatta tepkiler daha da sertleşecektir, bundan eminim.
okan buruk belli ki kendisini seviyor ve değer veriyor ama barış alper ve taraftar ilişkisi kendisinin atmış olduğu karartılmış story ile ya da antrenmana çıkmayışıyla bitmişti zaten. bundan sonra o ilişki düzelmez, düzeltilemez. göstermiş olduğu performans, atmış olduğu goller vs sadece ayrıntıdan ibarettir artık. taraftarın gözünde zaha neyse barış alper de o’dur. fazlası değil.
yönetim ve okan buruk umarım bu bitmiş ilişkiyi inada bindirmez ve devre arası kendisini gönderir. yerine transfer yapılmasa da olur, hiç farketmez. 30 yıldır galatasarayı takip ediyorum, levent tüzemen misali takımımla ilgili her ayrıntıyı hatırlıyorum ve şunu diyebilirim ki daha önce barış’ın sergilemiş olduğu davranışa benzer bir davranışı hiçbir futbolcu sergilememiştir. bu gözler deplasmanlara kasıtlı olarak gitmeyen ve daha sonrasında takıma haber vermeyip kaçan lincoln’u gördü, emre belozoglu ve okan buruk’un bedavaya inter’e gidişlerini izledi, imparator’un kal demesine rağmen atletico’ya transfer olan arda turan’ı izledi, avrupa’ya transfer olacağım diye tutturup gittikten 1 sene sonra fenerbahçe’ye giden kerem aktürkoğlu’nu bile gördü ama barış’ın yapmış olduğu hareket kadar hiçbir eylem sinirlendirmedi beni.
bakın bu saydığım saçmalıkların hepsini mantıklı bir nedene bağlayabilirim ama barış’ın yapmış olduğu bu saçmalığı hiçbir mantıklı sebebe bağlayamıyorum. para istemesine gram kızmıyorum, daha önce yazdıklarım ortada, sallai’nin 2,5 aldığı yerde yunus ile barış çok daha fazlasını hak ediyor dedim zaten ama barış’ın bu davranışını ne taraftar ne de camia hak ediyordu. ben adım gibi eminim, bu saçmalıkları yapmasaydı da kontrat alırdı bizden. ulan bu kulüp kimlere ne paralar veriyor, sana mı vermeyecek zaten. gitmek istediğin kulüp bir avrupa kulübü olsa bi nebze yine anlarım da allah’ın arap kulübüne 25 yaşında illa gideceğim diye tutturup bir de bunun üstüne saçma sapan tiplere girmek de nedir yahu. o kadar da değil arkadaş. sözde özür dilediği post da cabası. neymiş bize en çok bonservisi getirmek istiyormuş. yav senden böyle bir talepte bulunan kim, bu kulüp bu sezon 75’e osimhen’i indirdi de seni satmayı düşünmedi. sen kimsin ki böyle şeyleri bizim yerimize düşünüyorsun diye kimse demedi, keşke biri çıkıp kendisinden hesap sorsaydı. koskoca galatasaray kulübü kendisinden gelecek paraya tabi zannediyor. neyse ya yazdıkça sinirleniyorum.
daha önce kendisi hakkında söylemiştim, benim gözümde artık yok hükmündedir. attığı gole hiçbir zaman barış attı diye sevinmem. staddaysam ismini haykırmam. varlığı ya da yokluğu ilgim dışıdır. tamamen ignore ediyorum kendisini. bu saatten sonra ne yaparsa yapsın kendisine gram sempati göstermem. umarım tez zamanda ait olduğu yere satılır ve kendisinden kurtuluruz. sonrasında fener’e mi gidiyor, nereye giderse gitsin. kulübün yerinde olsam madde falan koymam ki yerini bilsin. belli ki kendisi son zamanlarda yerini baya unutmuş durumda.
