134
6 ekim 2024 itibariyle gariplik seviyesi benim için anlatamayacağım kadar yüksek bir taleptir.
çok şükür hafızam ortalama insan seviyesinde. 2000'den itibaren galatasaray futbol takımının genel durumunu, yaklaşık olarak 2008'den beri de galatasaray futbol takımının sahada oynadığı oyunu ve tribününü, bunlara dair hatırlanabilecek başlıkların çoğunu hatırlarım.
hafızamın yanında internet denen nimeti kullanarak geçmişe gidip galatasaray'ın hem türkiye hem de avrupa başarılarını, hezimetlerini, istatistiklerini de bulup okuyabilecek temel gerekliliklere sahibim, bunlar ve güncel durum neticesinde de kendime ait bir fikir oluşturup, bunu üslubunca beyan edebilecek temel yeterliliklere de sahibim.
keşke gündemdeki istifa talepleri, tartışmaları da bu ve benzeri çerçevelerde olsa ve biz de buralarda konuşsak. ancak ortada bütün bunların dışında kalan çirkin ve ciddi bir durum var. bu da bunun ifade ediliş şekli.
bunu olması gerektiği gibi talep edenlerle bir sorunum yok elbette, ancak istifa talep ediş şeklini eleştiri kültürü barikatının arkasına saklanıp çirkinleştirenlerle, okan buruk'un hiç hak etmediği biçimlerde bunu dile getirip kamuoyu oluşturmaya çalışan ve bunu normalleştirmeye çalışan hadsizlerle karşılaştıkça yazmadan duramıyorum. (hadsiz demek iltifat gibi kaldı)
okan buruk'a hakaret etmeden konuşamayanlar, bokan diye gezenler, bunları twitterda takip edip destekleyenler, sözlük hesabını sadece maç esnasında okan buruk'a, futbolculara hakaretler etmek için kullananlar (bunların burada hızlıca silindiğinin farkındayım, bu hassasiyet için moderasyona teşekkür ederim) ve benzer profilleri kastediyorum.
bu tipleri yok sayıyordum, ancak ülkemizin eğitim seviyesi sebebiyle kendi kendine düşünüp fikir sahibi olmak yerine bu tiplerin kuyruğu olmayı tercih eden, bunu yaparak rakiplerin ekmeğine yağ sürdüğünü idrak edemeyen, iyi bir şey yaptığını zanneden insan sayısı o kadar hızlı artıyor ki, maalesef bu kitleden yeni bir kutup oluşuyor ve tribünlere henüz tam olarak yayılmış olmasa da ufak ufak sirayet ettikleri belli oluyor, mevcut düzende bunun da kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum ama konduramıyorum da aynı zamanda.
yarım kaldı gibi ama derdimi anlattığımı düşünüyorum. herkesten ricam bu tiplerin yarattığı kamuoyunun bir parçası olmayın lütfen. galatasaray'ın eleştiri kültürü diye övündüğümüz şey bu değil, lütfen bunları karıştırmamaya özen gösterelim.
çok şükür hafızam ortalama insan seviyesinde. 2000'den itibaren galatasaray futbol takımının genel durumunu, yaklaşık olarak 2008'den beri de galatasaray futbol takımının sahada oynadığı oyunu ve tribününü, bunlara dair hatırlanabilecek başlıkların çoğunu hatırlarım.
hafızamın yanında internet denen nimeti kullanarak geçmişe gidip galatasaray'ın hem türkiye hem de avrupa başarılarını, hezimetlerini, istatistiklerini de bulup okuyabilecek temel gerekliliklere sahibim, bunlar ve güncel durum neticesinde de kendime ait bir fikir oluşturup, bunu üslubunca beyan edebilecek temel yeterliliklere de sahibim.
keşke gündemdeki istifa talepleri, tartışmaları da bu ve benzeri çerçevelerde olsa ve biz de buralarda konuşsak. ancak ortada bütün bunların dışında kalan çirkin ve ciddi bir durum var. bu da bunun ifade ediliş şekli.
bunu olması gerektiği gibi talep edenlerle bir sorunum yok elbette, ancak istifa talep ediş şeklini eleştiri kültürü barikatının arkasına saklanıp çirkinleştirenlerle, okan buruk'un hiç hak etmediği biçimlerde bunu dile getirip kamuoyu oluşturmaya çalışan ve bunu normalleştirmeye çalışan hadsizlerle karşılaştıkça yazmadan duramıyorum. (hadsiz demek iltifat gibi kaldı)
okan buruk'a hakaret etmeden konuşamayanlar, bokan diye gezenler, bunları twitterda takip edip destekleyenler, sözlük hesabını sadece maç esnasında okan buruk'a, futbolculara hakaretler etmek için kullananlar (bunların burada hızlıca silindiğinin farkındayım, bu hassasiyet için moderasyona teşekkür ederim) ve benzer profilleri kastediyorum.
bu tipleri yok sayıyordum, ancak ülkemizin eğitim seviyesi sebebiyle kendi kendine düşünüp fikir sahibi olmak yerine bu tiplerin kuyruğu olmayı tercih eden, bunu yaparak rakiplerin ekmeğine yağ sürdüğünü idrak edemeyen, iyi bir şey yaptığını zanneden insan sayısı o kadar hızlı artıyor ki, maalesef bu kitleden yeni bir kutup oluşuyor ve tribünlere henüz tam olarak yayılmış olmasa da ufak ufak sirayet ettikleri belli oluyor, mevcut düzende bunun da kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum ama konduramıyorum da aynı zamanda.
yarım kaldı gibi ama derdimi anlattığımı düşünüyorum. herkesten ricam bu tiplerin yarattığı kamuoyunun bir parçası olmayın lütfen. galatasaray'ın eleştiri kültürü diye övündüğümüz şey bu değil, lütfen bunları karıştırmamaya özen gösterelim.