108
duydum ki bu taraftarın ayrılıklara düşmesinin sebebidir saygısızlık.
2001 şubatında deportivo'ya karşı sadece sen demiştik. bir solukta geldik bu günlere... şimdi ise 2010-2011'in ikinci devresinde yeniden toparlanacağız diyoruz. bunun için söz alıp, söz veriyor, ve hatta saygıdeğer insanları, abileri tribünde öncü olsun diyerekten toplamaya çalışıyoruz.
ben bir kez tekrarlamıştım. şimdi ikincisi olacak ve son kez...
ne derdim vardı da burada yazdım ki ben? yani 2 sene oluyor şakası makası derken. baktım ki saygı duyulacak bir kemik tayfa, yeri gelir güldürür, çoğu zaman kafa açar vesaire. dedim ki o gün işte: - ben yazarım da okurum da arkadas. burası tamamdır. kötü olmaz, iyiye gider... diye...
kimler sayesinde, neden, işin mi yoktu burada yazıyorsun diyeceklere, bunu sorgulayan arkadaslarıma karşı da ortamın elitliğini, yazanların yaş ortalamalarını, okumuşluklarını ve tecrübelerini söylemekte hiç ama hiç çekinmedim.
biliniz ki captano ve onun cocukluk arkadası sayılabilecek yaşıtları sayesinde buranın anahtarını cebimde, gönlümde sağlamlaştırdım. uzaktan tanımıyorum, maçlardan, telefonlaşmalardan biliyorum captano'yu.
özhan başkan hastane odasında kıvranırken, '' ağabey, yoldayım ve aniden haber geldi. nedir abi işin aslı astarı doğru mu bu söylenilenler?...'' diye sorduğumda, '' maalesef doğru ama kesin bir bilgi de yok kardeşim..'' diyen, galatasaray ve bu gibi bizi ilgilendiren konularda kendisini sürekli aramaktan hiçbir zaman sakınca duymayacağım kişidir captano.
captano şudur,
(allah'tan rahmet dilediğim) dedem vefat ettiğinde haberi alıp, beni arayıp kısa bir süre de sessiz kaldıktan sonra '' ...kardeşim, zor ama takdiri ilahi. var mı benden istediğin? yardımcı olabileceğim ne var?'' diye soran, [ ki bazı sebeplerden dolayı dedemin cenazesi burada, istanbul'da kaldırılmamıştı. memlekete götürmüşlerdi ve benim de burada mecburen kalmam gereken işler oldugundan ötürü gidememem... of off, ] ve bu darlıkta, sıkıntıda sesini duymam bir hayli mutlu olmama, moral bulmama sebep olandır captano.
biliyorsun ki senden büyük bu adam kalifiye jurnal, dedim kendime o gün... bir kardeşi olarak görüp araması da müthiş bir destek idi.
ben kısaca bunu böyle anlatırken son kez de diyorum ki,
neyin kavgası, neyin yarışındayız? böylesine ufak konular mı kalp kıracak, dostunu, abini, kardeşini üzecek?
ah be işte hep bundan, düşüncesizlikten kaybediyoruz.
2001 şubatında deportivo'ya karşı sadece sen demiştik. bir solukta geldik bu günlere... şimdi ise 2010-2011'in ikinci devresinde yeniden toparlanacağız diyoruz. bunun için söz alıp, söz veriyor, ve hatta saygıdeğer insanları, abileri tribünde öncü olsun diyerekten toplamaya çalışıyoruz.
ben bir kez tekrarlamıştım. şimdi ikincisi olacak ve son kez...
ne derdim vardı da burada yazdım ki ben? yani 2 sene oluyor şakası makası derken. baktım ki saygı duyulacak bir kemik tayfa, yeri gelir güldürür, çoğu zaman kafa açar vesaire. dedim ki o gün işte: - ben yazarım da okurum da arkadas. burası tamamdır. kötü olmaz, iyiye gider... diye...
kimler sayesinde, neden, işin mi yoktu burada yazıyorsun diyeceklere, bunu sorgulayan arkadaslarıma karşı da ortamın elitliğini, yazanların yaş ortalamalarını, okumuşluklarını ve tecrübelerini söylemekte hiç ama hiç çekinmedim.
biliniz ki captano ve onun cocukluk arkadası sayılabilecek yaşıtları sayesinde buranın anahtarını cebimde, gönlümde sağlamlaştırdım. uzaktan tanımıyorum, maçlardan, telefonlaşmalardan biliyorum captano'yu.
özhan başkan hastane odasında kıvranırken, '' ağabey, yoldayım ve aniden haber geldi. nedir abi işin aslı astarı doğru mu bu söylenilenler?...'' diye sorduğumda, '' maalesef doğru ama kesin bir bilgi de yok kardeşim..'' diyen, galatasaray ve bu gibi bizi ilgilendiren konularda kendisini sürekli aramaktan hiçbir zaman sakınca duymayacağım kişidir captano.
captano şudur,
(allah'tan rahmet dilediğim) dedem vefat ettiğinde haberi alıp, beni arayıp kısa bir süre de sessiz kaldıktan sonra '' ...kardeşim, zor ama takdiri ilahi. var mı benden istediğin? yardımcı olabileceğim ne var?'' diye soran, [ ki bazı sebeplerden dolayı dedemin cenazesi burada, istanbul'da kaldırılmamıştı. memlekete götürmüşlerdi ve benim de burada mecburen kalmam gereken işler oldugundan ötürü gidememem... of off, ] ve bu darlıkta, sıkıntıda sesini duymam bir hayli mutlu olmama, moral bulmama sebep olandır captano.
biliyorsun ki senden büyük bu adam kalifiye jurnal, dedim kendime o gün... bir kardeşi olarak görüp araması da müthiş bir destek idi.
ben kısaca bunu böyle anlatırken son kez de diyorum ki,
neyin kavgası, neyin yarışındayız? böylesine ufak konular mı kalp kıracak, dostunu, abini, kardeşini üzecek?
ah be işte hep bundan, düşüncesizlikten kaybediyoruz.