12757
sözlükte dönüp dönüp başlığına geldiğim hocamız. son 2 senenin şampiyonu. yaşattığı onca güzel anı, 2 senede neredeyse sadece kazandık. hataları elbet var. kendisi yokken de en büyük galatasaray. kendisinden önce de bu durum böyleydi, sonraki dönemde de böyle olacak.
ancak yolların ayrılması bizi çok sekteye uğratır. sarılacak başka bi alternatif de an itibariyle yok, sezon başlamışken hele tamamiyle bir felaket senaryosu.
yine bir ancak, eleştirilmeyi de sonuna kadar hakeden hocamız. büyük maç performansı maalesef vasat bile değil. ezber yapan öğrenci gibi, bir yere girmeyen bir ürünü ittirmeye çalışan insan gibi kafasında planı inatçı bir şekilde uygulamaya çalışıyor ve sonunda hüsrana uğruyor, uğruyoruz.
kopenhag deplasmanı özelinde ben çok eleştiren tarafta değilim ancak prag deplasman, iç saha fener, süper kupa beşiktaş ve young boys deplasmanları direk kendisine yazmakta. bir iyileşme de göremiyorum ben ve üzülüyorum. şanslıyız ki kayıp yaşadığımız maçların hiçbirinin bizde, belki süper kupa beşiktaş, çok büyük anlamda maddi ve manevi bir etkisi olmadı. ancak iş buraya da gidiyor artık. takım bu maçlarda perişan olunca demoralize oluyor, kendisi demoralize oluyor, camia demoralize oluyor ve kaosu bu kadar yaşayan bir camia ve ülke olmamızdan ötürü adam yemecilik başlıyor. bunun sonu da hiç hoş şeylere gebe değil.
okan hocanın konfor alanından dışarı çıkması gerekiyor. okan hocanın bir şeyleri değiştirmesi gerekiyor ve hepsinden önemlisi okan hocanın hem kendi hem de galatasaray camiasının selameti açısından takımını şampiyonlar ligine sokması gerekiyor.
şampiyonlar ligine kalırsak, eylül başında da milli ara var. 15 eylüle kadar bir dinlenme, sakin bir gündem ve sonrasında da süreci yönetebilecek bir okan buruk görüyorum ben, görmek istiyorum çünkü nefes alan insanlar arasında bu camiayı hedeflediği yerlere götürebilecek bir numaralı isim şuanda kendisi. sadece biraz bakış açısını genişletmesini öneriyorum. kendisinin bize, bizimde kendisine ihtiyacımız var. ama mini bir update yapması gerektiğine inanıyorum.
ancak yolların ayrılması bizi çok sekteye uğratır. sarılacak başka bi alternatif de an itibariyle yok, sezon başlamışken hele tamamiyle bir felaket senaryosu.
yine bir ancak, eleştirilmeyi de sonuna kadar hakeden hocamız. büyük maç performansı maalesef vasat bile değil. ezber yapan öğrenci gibi, bir yere girmeyen bir ürünü ittirmeye çalışan insan gibi kafasında planı inatçı bir şekilde uygulamaya çalışıyor ve sonunda hüsrana uğruyor, uğruyoruz.
kopenhag deplasmanı özelinde ben çok eleştiren tarafta değilim ancak prag deplasman, iç saha fener, süper kupa beşiktaş ve young boys deplasmanları direk kendisine yazmakta. bir iyileşme de göremiyorum ben ve üzülüyorum. şanslıyız ki kayıp yaşadığımız maçların hiçbirinin bizde, belki süper kupa beşiktaş, çok büyük anlamda maddi ve manevi bir etkisi olmadı. ancak iş buraya da gidiyor artık. takım bu maçlarda perişan olunca demoralize oluyor, kendisi demoralize oluyor, camia demoralize oluyor ve kaosu bu kadar yaşayan bir camia ve ülke olmamızdan ötürü adam yemecilik başlıyor. bunun sonu da hiç hoş şeylere gebe değil.
okan hocanın konfor alanından dışarı çıkması gerekiyor. okan hocanın bir şeyleri değiştirmesi gerekiyor ve hepsinden önemlisi okan hocanın hem kendi hem de galatasaray camiasının selameti açısından takımını şampiyonlar ligine sokması gerekiyor.
şampiyonlar ligine kalırsak, eylül başında da milli ara var. 15 eylüle kadar bir dinlenme, sakin bir gündem ve sonrasında da süreci yönetebilecek bir okan buruk görüyorum ben, görmek istiyorum çünkü nefes alan insanlar arasında bu camiayı hedeflediği yerlere götürebilecek bir numaralı isim şuanda kendisi. sadece biraz bakış açısını genişletmesini öneriyorum. kendisinin bize, bizimde kendisine ihtiyacımız var. ama mini bir update yapması gerektiğine inanıyorum.