36144
satın aldığı ya da doğru yanlış ismi çıkan futbolculara bakıldığında, devamlı olarak 3’lü savunmaya uygun oyuncularla ilgilenip 4’lü savunma oynamakta ısrar eden takımdır.
özellikle bek tercihlerinde bu çok göze batıyor. 2 bek de çıkıyorsa orta sahada tek çapayla oynamak aslınd bir çeşit intihar. orta saha tercihleri de tıpkı bekler gibi ancak 3’lü savunma oynandığında etkili olabilecek oyunculardan seçiliyor. demirbay’da gabriel sara’da hatta sergio oliveira’da bu tarz oyuncular.
nihayetinde beklerin savunmasını, 8 numaraların savunmasını, kanatların geriye yardımını konuşup duruyoruz.
okan buruk bence bir şeyleri değiştirmek için, belki de futbolun prensiplerini zorlayarak risk alıyor. standardın dışına çıkmaya çalışıyor. mevcut kadrolarla türkiye sınırları dışında ekstra bir şeyler başarabilmek için bazen kalıpların dışına da çıkmak gerekebilir ama risk gerçeğe dönüştüğünde, orta sahada kırılgan, bek arkalarında sorunlu, orta sahayı topla katedebilen oyunculara sahip takımlara karşı dağınık bir görüntü ortaya çıkıyor.
top rakipteyken zaten galatasatasay’ın ne formasyonu ne dizilişi önemsiz. rakip nasıl başlıyorsa bir ayna gibi galatasaray da öyle karşılıyor. ama galatasaray’ın 1’e 1 savunmalı pres planı öyle bir sistem ki tıpkı bir saat gibi işlemedikçe saatli bir bombaya da dönüşebiliyor takım yerleşimi.
standart bir saatte dişliler, balans çarkları, zemberek hepsi istisansız doğru çalışması gereken bir yapı vardır. bir yeri, bir dişlisi aksadığında saat doğru çalışmaz. galatasaray ön alan baskı planı da biraz böyle ve en ufak hatayı büyük bir kusur gibi gösterebiliyor maç içinde.
özellikle bek tercihlerinde bu çok göze batıyor. 2 bek de çıkıyorsa orta sahada tek çapayla oynamak aslınd bir çeşit intihar. orta saha tercihleri de tıpkı bekler gibi ancak 3’lü savunma oynandığında etkili olabilecek oyunculardan seçiliyor. demirbay’da gabriel sara’da hatta sergio oliveira’da bu tarz oyuncular.
nihayetinde beklerin savunmasını, 8 numaraların savunmasını, kanatların geriye yardımını konuşup duruyoruz.
okan buruk bence bir şeyleri değiştirmek için, belki de futbolun prensiplerini zorlayarak risk alıyor. standardın dışına çıkmaya çalışıyor. mevcut kadrolarla türkiye sınırları dışında ekstra bir şeyler başarabilmek için bazen kalıpların dışına da çıkmak gerekebilir ama risk gerçeğe dönüştüğünde, orta sahada kırılgan, bek arkalarında sorunlu, orta sahayı topla katedebilen oyunculara sahip takımlara karşı dağınık bir görüntü ortaya çıkıyor.
top rakipteyken zaten galatasatasay’ın ne formasyonu ne dizilişi önemsiz. rakip nasıl başlıyorsa bir ayna gibi galatasaray da öyle karşılıyor. ama galatasaray’ın 1’e 1 savunmalı pres planı öyle bir sistem ki tıpkı bir saat gibi işlemedikçe saatli bir bombaya da dönüşebiliyor takım yerleşimi.
standart bir saatte dişliler, balans çarkları, zemberek hepsi istisansız doğru çalışması gereken bir yapı vardır. bir yeri, bir dişlisi aksadığında saat doğru çalışmaz. galatasaray ön alan baskı planı da biraz böyle ve en ufak hatayı büyük bir kusur gibi gösterebiliyor maç içinde.