27
galatasaray sozluk sayesinde 2005'in ilk aylarından sonra yani tam 5 sene sonra tam 5 hafta once yeniden basladıgım aktivite/spor.
oncelikle neden 5 sene sonra oynadıgımı belirteyim.. liseden 2005 haziran'da mezun olduktan sonra hemen universiteye basladım eylul ayında ve pek mac yapacak ortam olmadı.. 2007'nin baslarında dizimde bir problem olusmaya basladı, 1.5 sene boyunca mac yapmamıs biriyken o problemden oturu mac yapamadım ben.. 2007 yazında rontgen temiz cıktı, 2008 subat'ında da mr cektirdim o da ne hikmetse tertemiz cıktı ama benim dizimdeki ciddi problem bir turlu anlasılamadı.. doktor futbol ve basketi yasaklamıstı zaten ilk rontgen cekilirken.. 2 sene hic fırsat olmamıstı yani, 3 sene de diz yuzunden mac yapamadım ve etti 5.. baktım ki 3.5 seneye yaklasan surede futbol oynamasam da bu diz ciddi boyutta agrıyıp yeri gelince yurutmuyor beni acıdan.. ben de bari futbol oynayayım, ne de olsa agrıyacak, oynayayım da agrısın hic olmazsa dedim girdim olaya..
4 tanesi son 5 haftada olmak uzere son 2 ayda sozlukculer ve yancıları olarak 5 mac yapıldı.. ben son 4 macta oynadım.. bilenler biliyor, ikili mucadelelere girmesine girerim ama cok korkagımdır, en ufak mudahalede cayarım ve bırakırım mucadeleyi.. cok cesur degilimdir savunma yapma konusunda.. o yuzden zaten ileride daha fazla bulunmama herkes alıstı..
sanıyor musunuz ki ben keyiften boyleyim? sanıyor musunuz ki isin kolayına kactıgım icin mucadeleye sık girmeyip mac basına en fazla 2-3 kere top kazanabiliyorum rakipten?
konu tamamen cocuk yasta yasanan bir olaydan ileri geliyor.. o korku ve acı bana sahada sert oynamayı, ikili mucadeleye girmeyi tamamen unutturdu resmen..
yıl 2001, aylardan ekim..
marmaris'te orta okulu bitirmis ve super lise ile tanısmısım.. okulum evime 100 metre.. marmaris'i bilenler icin soyleyeyim, tansas'ın yanında merkezde bir okul var ya hani.. ataturk meydanı ile karsılıklı, denize karsı bir okul, yaz aylarında bahcesi kitapcı ve cay bahcesi olan.. hah iste.. o okulun sahası var yazın otopark oluyor..
o sahada ekim ayında yaz sıcakları marmaris'i terk etmemisken beden egitimi dersindeyiz, mac yapıyoruz.. biz hazırlıktayız, "hazırlık a" sınıfıyız.. karsımızda 11. sınıflar var ama super lise onlar da, duz degil, yani okuldaki en kucuk devre olarak en buyuk devreye karsı oynuyoruz..
orta okul yıllarında cok cok iyi olmasam da ortalamanın ustunde oynayan, en azından kosan eden rakiple carpısmaktan cekinmeyen bir ogrenciydim.. e zaten lisedeki 3. veya 4. haftam, devam ediyor o cesur tavırlar..
macta da iyi direniyoruz hani daha enerjik oldugumuz icin kıpır kıpır oynayıp deli ediyoruz buyukleri..
bir pozisyon oluyor.. sahada bize gore sag kanatta top geliyor onume 30 cm yanım duvar, dumduz duvar yani sahanın bir kanadı.. burdan ben vururum, golumu de atarım diyorum.. topu biraz sagıma cekiyorum, solak olmama ragmen sag ayak da guclu o donem, tum gucu topluyorum, vurabilecegim en guclu ve sert sekilde kaledeki adama dogru sutu cekmeyi planlıyorum..
ayagımı gerip tum gucumle bacagımı savurdugumda bir omuz yiyorum, 10-15 cm daha saga kayıyorum.. duvarın dibinde orası eskiden tel orgu oldugu icin yere cakılı kalan demir diregin dip kısmı var..
yerden 5-6cm yukseklikte bu demir.. kalınlıgı da kutu kola ile aynı gibi.. ve ici bos degil o demirin, %100 demir yani.. boru gibi ortası bos degil..
karsımda benden 3 yas buyuk olan hayvandan yedigim omuz yuzunden topladıgım tum gucumle topa degil o demire vuruyorum tekmeyi..
tınnnnnnnnnnnnn diye bir ses sahayı inletiyor, 1-2 saniye icinde topu unutuyor herkes.. ben buyuk bir acı cekiyorum, ne oldugunu anlamıyorum haliyle, sok yasamısım bilmiyorum ne oldugunu..
bacagım veya ayagım bilekten komple kırıldı korkusuyla yerde yuvarlanırken dogrulup bakamıyorum ayagıma.. dokunduklarını ama bacagımda agrı hissetmedigimi fark ediyorum.. oh cekip kalkıyorum ama yere basarken hafif bir acı var.. daha dogrusu olayın sıcaklıgıyla hafif o acı..
devam etmeye calısıyorum maca, biz korner atıyoruz 1 dk sonra, top bana geliyor ve sag ayagımın burnuyla cakıyorum topa.. o suttan sonra neye ugradıgımı anlamıyorum, ayagımda demire ilk vurdugum andaki acıyla yere atıyorum kendimi..
bana bir sey oldu herhalde diye bırakıyorum macı..
olay buradan sonra netlesiyor benim icin.. sınıfa gidip ustumu degistirene kadar her adımda daha cok acı cekiyorum.. vucut hareketi kesip sıcaklıgı attıkca acı seviyesi artıyor.. olayın sıcaklıgıyla bir sey anlamama durumu yani..
o zaman tam gun egitim veriyordu bizim okul.. sabah bolumunun son dersiydi yani bu.. eve gittim oglen ve cok acı cektigim icin zar zor hastaneye gittim.. rontgen falan derken baktık ki ciddi boyutta catlak olusmus parmakta..
8-10 gun yurumekte zorlandım, hatta ilk 3 gun evde emekledim, yuruyemedim..
2001 ekim'den beri ne zaman sahada biriyle mucadele etmeye kalksam o olay geliyor aklıma.. ozellikle de tel orgu yanında olan pozisyonlarda o direkleri gordukce ne kadar rakiple bogusmak istesem de, beyin devam et saldır dese de ayaklar bir sekilde duruyor, gidesi gelmiyor..
bu olaydan sonra halı sahalarda pek savunmaya gelmeyen, ileride pas alıs verisinde araya dahil olan bosluklarda top gelsin de kolay goller atayım diyen bir adam oldum.. ama hakkımı verir herkes, hızlı ve mucadele eden biri olmasam da ayaklarıma hakimim pas verirken genelde.. orta acınca istedigim yere atıyorum genelde.. uzaktan sut vurma konusunda plase olursa sıkıntım yok, iyi yolluyorum topu da sert vuruslarda zorlanıyorum 5 sene top oynamamanın verdigi eksiklikle, olacak o da kısmetse.. onumuzdeki sezon sozlugun izmir kolu olarak halı saha macı rekoru kırma cabamız var, daha da duzelecegim onumuzdeki sezon..
sonuc olarak olayım budur yani benim, halı sahada korkak ve mucadeleden kacan adam olmamın sebebi 14 yasında lise hazırlıktayken basıma gelen bu olaydır..
o cektigim acıları, neler yasadıgımı ben bilirim.. kırılsa bu denli buyuk acı cekmezdin, yine canın yanardı ama daha katlanılabilir olurdu dedilerdi, bilmiyorum ne derece dogru..
14 yasında bu basa gelince korkaklık oluyor, 9 sene gecmis uzerinden ama cocukken bu kafaya yerlesti mi cıkamıyor iste.. 14 degil de 20-21 yasında bunu yasasam eskisi gibi carpısan mucadele eden adam olurdum bence..
bu kadar iste..
bu cocuk neden savunma yapmıyor, gelen adamları cabuk bırakıp pes ediyor diyen olduysa sahada bu 4 mac boyunca, sanırım acıklayıcı olmustur..
bakarsınız onumuzdeki sezon seri halde onlarca mac yapacagımız icin duzelirim, belki 10-15 mac sonra eskisi gibi saldırmaktan korkmayan biri olurum, bilemeyiz..
ama buradan tek tek tesekkur etmek istiyorum yazar arkadaslara ve yancılarımıza, 5 sene boyunca sahaya cıkmayıp, 3 senesinde resmen top tepmesi yasaklanmıs adamı "gel lan oynayalım" diyerek yeniden halı sahalarda kosturması icin cesaretlendirdikleri icin..
oncelikle neden 5 sene sonra oynadıgımı belirteyim.. liseden 2005 haziran'da mezun olduktan sonra hemen universiteye basladım eylul ayında ve pek mac yapacak ortam olmadı.. 2007'nin baslarında dizimde bir problem olusmaya basladı, 1.5 sene boyunca mac yapmamıs biriyken o problemden oturu mac yapamadım ben.. 2007 yazında rontgen temiz cıktı, 2008 subat'ında da mr cektirdim o da ne hikmetse tertemiz cıktı ama benim dizimdeki ciddi problem bir turlu anlasılamadı.. doktor futbol ve basketi yasaklamıstı zaten ilk rontgen cekilirken.. 2 sene hic fırsat olmamıstı yani, 3 sene de diz yuzunden mac yapamadım ve etti 5.. baktım ki 3.5 seneye yaklasan surede futbol oynamasam da bu diz ciddi boyutta agrıyıp yeri gelince yurutmuyor beni acıdan.. ben de bari futbol oynayayım, ne de olsa agrıyacak, oynayayım da agrısın hic olmazsa dedim girdim olaya..
4 tanesi son 5 haftada olmak uzere son 2 ayda sozlukculer ve yancıları olarak 5 mac yapıldı.. ben son 4 macta oynadım.. bilenler biliyor, ikili mucadelelere girmesine girerim ama cok korkagımdır, en ufak mudahalede cayarım ve bırakırım mucadeleyi.. cok cesur degilimdir savunma yapma konusunda.. o yuzden zaten ileride daha fazla bulunmama herkes alıstı..
sanıyor musunuz ki ben keyiften boyleyim? sanıyor musunuz ki isin kolayına kactıgım icin mucadeleye sık girmeyip mac basına en fazla 2-3 kere top kazanabiliyorum rakipten?
konu tamamen cocuk yasta yasanan bir olaydan ileri geliyor.. o korku ve acı bana sahada sert oynamayı, ikili mucadeleye girmeyi tamamen unutturdu resmen..
yıl 2001, aylardan ekim..
marmaris'te orta okulu bitirmis ve super lise ile tanısmısım.. okulum evime 100 metre.. marmaris'i bilenler icin soyleyeyim, tansas'ın yanında merkezde bir okul var ya hani.. ataturk meydanı ile karsılıklı, denize karsı bir okul, yaz aylarında bahcesi kitapcı ve cay bahcesi olan.. hah iste.. o okulun sahası var yazın otopark oluyor..
o sahada ekim ayında yaz sıcakları marmaris'i terk etmemisken beden egitimi dersindeyiz, mac yapıyoruz.. biz hazırlıktayız, "hazırlık a" sınıfıyız.. karsımızda 11. sınıflar var ama super lise onlar da, duz degil, yani okuldaki en kucuk devre olarak en buyuk devreye karsı oynuyoruz..
orta okul yıllarında cok cok iyi olmasam da ortalamanın ustunde oynayan, en azından kosan eden rakiple carpısmaktan cekinmeyen bir ogrenciydim.. e zaten lisedeki 3. veya 4. haftam, devam ediyor o cesur tavırlar..
macta da iyi direniyoruz hani daha enerjik oldugumuz icin kıpır kıpır oynayıp deli ediyoruz buyukleri..
bir pozisyon oluyor.. sahada bize gore sag kanatta top geliyor onume 30 cm yanım duvar, dumduz duvar yani sahanın bir kanadı.. burdan ben vururum, golumu de atarım diyorum.. topu biraz sagıma cekiyorum, solak olmama ragmen sag ayak da guclu o donem, tum gucu topluyorum, vurabilecegim en guclu ve sert sekilde kaledeki adama dogru sutu cekmeyi planlıyorum..
ayagımı gerip tum gucumle bacagımı savurdugumda bir omuz yiyorum, 10-15 cm daha saga kayıyorum.. duvarın dibinde orası eskiden tel orgu oldugu icin yere cakılı kalan demir diregin dip kısmı var..
yerden 5-6cm yukseklikte bu demir.. kalınlıgı da kutu kola ile aynı gibi.. ve ici bos degil o demirin, %100 demir yani.. boru gibi ortası bos degil..
karsımda benden 3 yas buyuk olan hayvandan yedigim omuz yuzunden topladıgım tum gucumle topa degil o demire vuruyorum tekmeyi..
tınnnnnnnnnnnnn diye bir ses sahayı inletiyor, 1-2 saniye icinde topu unutuyor herkes.. ben buyuk bir acı cekiyorum, ne oldugunu anlamıyorum haliyle, sok yasamısım bilmiyorum ne oldugunu..
bacagım veya ayagım bilekten komple kırıldı korkusuyla yerde yuvarlanırken dogrulup bakamıyorum ayagıma.. dokunduklarını ama bacagımda agrı hissetmedigimi fark ediyorum.. oh cekip kalkıyorum ama yere basarken hafif bir acı var.. daha dogrusu olayın sıcaklıgıyla hafif o acı..
devam etmeye calısıyorum maca, biz korner atıyoruz 1 dk sonra, top bana geliyor ve sag ayagımın burnuyla cakıyorum topa.. o suttan sonra neye ugradıgımı anlamıyorum, ayagımda demire ilk vurdugum andaki acıyla yere atıyorum kendimi..
bana bir sey oldu herhalde diye bırakıyorum macı..
olay buradan sonra netlesiyor benim icin.. sınıfa gidip ustumu degistirene kadar her adımda daha cok acı cekiyorum.. vucut hareketi kesip sıcaklıgı attıkca acı seviyesi artıyor.. olayın sıcaklıgıyla bir sey anlamama durumu yani..
o zaman tam gun egitim veriyordu bizim okul.. sabah bolumunun son dersiydi yani bu.. eve gittim oglen ve cok acı cektigim icin zar zor hastaneye gittim.. rontgen falan derken baktık ki ciddi boyutta catlak olusmus parmakta..
8-10 gun yurumekte zorlandım, hatta ilk 3 gun evde emekledim, yuruyemedim..
2001 ekim'den beri ne zaman sahada biriyle mucadele etmeye kalksam o olay geliyor aklıma.. ozellikle de tel orgu yanında olan pozisyonlarda o direkleri gordukce ne kadar rakiple bogusmak istesem de, beyin devam et saldır dese de ayaklar bir sekilde duruyor, gidesi gelmiyor..
bu olaydan sonra halı sahalarda pek savunmaya gelmeyen, ileride pas alıs verisinde araya dahil olan bosluklarda top gelsin de kolay goller atayım diyen bir adam oldum.. ama hakkımı verir herkes, hızlı ve mucadele eden biri olmasam da ayaklarıma hakimim pas verirken genelde.. orta acınca istedigim yere atıyorum genelde.. uzaktan sut vurma konusunda plase olursa sıkıntım yok, iyi yolluyorum topu da sert vuruslarda zorlanıyorum 5 sene top oynamamanın verdigi eksiklikle, olacak o da kısmetse.. onumuzdeki sezon sozlugun izmir kolu olarak halı saha macı rekoru kırma cabamız var, daha da duzelecegim onumuzdeki sezon..
sonuc olarak olayım budur yani benim, halı sahada korkak ve mucadeleden kacan adam olmamın sebebi 14 yasında lise hazırlıktayken basıma gelen bu olaydır..
o cektigim acıları, neler yasadıgımı ben bilirim.. kırılsa bu denli buyuk acı cekmezdin, yine canın yanardı ama daha katlanılabilir olurdu dedilerdi, bilmiyorum ne derece dogru..
14 yasında bu basa gelince korkaklık oluyor, 9 sene gecmis uzerinden ama cocukken bu kafaya yerlesti mi cıkamıyor iste.. 14 degil de 20-21 yasında bunu yasasam eskisi gibi carpısan mucadele eden adam olurdum bence..
bu kadar iste..
bu cocuk neden savunma yapmıyor, gelen adamları cabuk bırakıp pes ediyor diyen olduysa sahada bu 4 mac boyunca, sanırım acıklayıcı olmustur..
bakarsınız onumuzdeki sezon seri halde onlarca mac yapacagımız icin duzelirim, belki 10-15 mac sonra eskisi gibi saldırmaktan korkmayan biri olurum, bilemeyiz..
ama buradan tek tek tesekkur etmek istiyorum yazar arkadaslara ve yancılarımıza, 5 sene boyunca sahaya cıkmayıp, 3 senesinde resmen top tepmesi yasaklanmıs adamı "gel lan oynayalım" diyerek yeniden halı sahalarda kosturması icin cesaretlendirdikleri icin..