10423
kendisine son 2 yılda bir de değil iki seçim birden kazandıran erden timur'un vedasına sebep olan durumlarla ilgili hiçbir aksiyon almaması zaten bugünlere doğru yol alacağımızın ilk izleriydi.
yalnız yönetim olarak duraksama dönemine gireceğimizi beklerken kendisi duraksamayı direk bypass ederek bizi direkt olarak gerileme dönemine geçirme yolunda emin adımlarla ilerliyor, yap desen bu kadar hızlı yapamazsın, büyük başarı gerçekten.
bu düşüncelerin sebepleri arasında elbette transferde yaşananlar, verilip de tutulmayan sözler.... vs. bunlar da var, lakin önceliğim bunlar değil, zira geçmişte kaç tane galatasaray yönetimi var ki kampa tüm takım katılmamızı sağlayan, lige takımı eksiksiz sokan, ağustos sonu - eylül başına transfer bırakmayan... burada hakkını yemeyelim, sadece sözler vermeseydi daha iyiydi.
beni asıl üzmekte olanlar, galatasaray camiası saha dışında hiç bu kadar güçsüz kalmamıştı. gerek kamuoyunda, gerek sosyal mecralarda hakkında o kadar kolay atılıp tutulan, sabah akşam fetö ile yaftalanan, tüm mecralardaki milli oyuncuları üzerinden kara propaganda yapılan, devletin televizyonunda sabahtan akşama yerden yere vurulan, abidik gubudik adamların tff'de yeniden bir yerlere atanmalarına başlanan, lehine hata yapan hakemler alaşağı edilirken aleyhine hata yapanların ödüllendirilmek suretiyle adeta sana karşı cesaret yüklenmelerini gören, ancak tüm bunlara kuvvetli bir "hooooooop" diyemeyen bir camia haline geldik.
yani tüm bunları görünce, tüm bu ittifaklara, kara düzene, siyasetin kirli ellerine rağmen biz bayağı iyi netice almışız şimdiye dek.
lakin kendisi ve ekibi bu kadar güçsüz bir yönetim portresi çizerken bizi ayakta tutacak yegane şey sürekli başarı, hiç ummamakla ve allah korusun demekle birlikte kayıplar ve kırılmalar başladığında kötü bir kaos ortamı bizi bekliyor demektir.
yazık...
yalnız yönetim olarak duraksama dönemine gireceğimizi beklerken kendisi duraksamayı direk bypass ederek bizi direkt olarak gerileme dönemine geçirme yolunda emin adımlarla ilerliyor, yap desen bu kadar hızlı yapamazsın, büyük başarı gerçekten.
bu düşüncelerin sebepleri arasında elbette transferde yaşananlar, verilip de tutulmayan sözler.... vs. bunlar da var, lakin önceliğim bunlar değil, zira geçmişte kaç tane galatasaray yönetimi var ki kampa tüm takım katılmamızı sağlayan, lige takımı eksiksiz sokan, ağustos sonu - eylül başına transfer bırakmayan... burada hakkını yemeyelim, sadece sözler vermeseydi daha iyiydi.
beni asıl üzmekte olanlar, galatasaray camiası saha dışında hiç bu kadar güçsüz kalmamıştı. gerek kamuoyunda, gerek sosyal mecralarda hakkında o kadar kolay atılıp tutulan, sabah akşam fetö ile yaftalanan, tüm mecralardaki milli oyuncuları üzerinden kara propaganda yapılan, devletin televizyonunda sabahtan akşama yerden yere vurulan, abidik gubudik adamların tff'de yeniden bir yerlere atanmalarına başlanan, lehine hata yapan hakemler alaşağı edilirken aleyhine hata yapanların ödüllendirilmek suretiyle adeta sana karşı cesaret yüklenmelerini gören, ancak tüm bunlara kuvvetli bir "hooooooop" diyemeyen bir camia haline geldik.
yani tüm bunları görünce, tüm bu ittifaklara, kara düzene, siyasetin kirli ellerine rağmen biz bayağı iyi netice almışız şimdiye dek.
lakin kendisi ve ekibi bu kadar güçsüz bir yönetim portresi çizerken bizi ayakta tutacak yegane şey sürekli başarı, hiç ummamakla ve allah korusun demekle birlikte kayıplar ve kırılmalar başladığında kötü bir kaos ortamı bizi bekliyor demektir.
yazık...
