7071
entry tarihi itibarı ile dün, düzenledikleri bir etkinlik öncesi ildeki gençlik ve spor genel müdürünü ziyaret edip plaket vermiş olan tribün oluşumu.
siyasi görüşten öte, toplumun önemli bir kesiminde olan bir refleksin tezahürü aslında bu tarz ziyaretler ve ilişkiler. devlete, polisine, askerine karşı sayı ve sevgi toplumun hemen her görüşe sahip kesiminin ortak refleksi.
ancak ultras adı alarak çıkılan yolun 25 sene sonra buralara varması gerçekten dramatik bir değişim. ki özellikle sulu derbide bu ülkede acab olayının zirvelerinden birine imza atmış bir tribün olarak. elbette, özellikle bu işlere kıyıdan köşeden bulaşmış insanlar bu tarz yanaşmalar olmadan türkiye'de bu işlerin yapılamayacağını biliyordur.
ülkede var olabilen her sosyal oluşum gibi, onlar da sadece var olabilmek için bu tarz ödünler veriyorlar.
hal böyleyken, ülkenin genelinde konjonktür böyleyken herhangi bir oluşumdan herhangi bir refleks beklemek hayalcilikten öte haksızlık olur.
kaldı ki, ultraslan kimliğini bırakmadan ama oluşum adına değil kendi adına konuştuğu zaman, çoğu "ileri gelen" utraslan kişisinin göstereceği galatasaraylılık refleksi bugünkü reaktif taraftarı yine infiale sürükleyebilir.
hatta bir şekilde tepki vermeleri, tepkileri ne yönde olursa olsun, kontrolü imkansız bir tartışmanın daha fitilini ateşleyebilir. kimin kime salladığı belli olmayan, at izinin it izine karıştığı bu dönemde oluşacak polemiğin de bir tarafın malzemesi olma ihtimali çok yüksektir.
bu da aynı kapıya çıkıyor aslında. kontrol edilemeyecek bir olayın içinde olmak, var olabilme mücadelesi içinde kendilerine önemli bir sorun teşkil edebilir.
siyasi görüşten öte, toplumun önemli bir kesiminde olan bir refleksin tezahürü aslında bu tarz ziyaretler ve ilişkiler. devlete, polisine, askerine karşı sayı ve sevgi toplumun hemen her görüşe sahip kesiminin ortak refleksi.
ancak ultras adı alarak çıkılan yolun 25 sene sonra buralara varması gerçekten dramatik bir değişim. ki özellikle sulu derbide bu ülkede acab olayının zirvelerinden birine imza atmış bir tribün olarak. elbette, özellikle bu işlere kıyıdan köşeden bulaşmış insanlar bu tarz yanaşmalar olmadan türkiye'de bu işlerin yapılamayacağını biliyordur.
ülkede var olabilen her sosyal oluşum gibi, onlar da sadece var olabilmek için bu tarz ödünler veriyorlar.
hal böyleyken, ülkenin genelinde konjonktür böyleyken herhangi bir oluşumdan herhangi bir refleks beklemek hayalcilikten öte haksızlık olur.
kaldı ki, ultraslan kimliğini bırakmadan ama oluşum adına değil kendi adına konuştuğu zaman, çoğu "ileri gelen" utraslan kişisinin göstereceği galatasaraylılık refleksi bugünkü reaktif taraftarı yine infiale sürükleyebilir.
hatta bir şekilde tepki vermeleri, tepkileri ne yönde olursa olsun, kontrolü imkansız bir tartışmanın daha fitilini ateşleyebilir. kimin kime salladığı belli olmayan, at izinin it izine karıştığı bu dönemde oluşacak polemiğin de bir tarafın malzemesi olma ihtimali çok yüksektir.
bu da aynı kapıya çıkıyor aslında. kontrol edilemeyecek bir olayın içinde olmak, var olabilme mücadelesi içinde kendilerine önemli bir sorun teşkil edebilir.