5234
kendisi gemileri yakmadığı sürece bu dönemde satılması tek kelimeyle saçmalıktır.
s. boey için hem medyada hem sözlükte 15 milyondan fazlasının hayal olduğu hatta 12 milyona satarsak kazançlı! olacağımız dillendirilirken, değerini bulduğu için satılması gerektiği savunulurken yazdıklarım malumdur. isteyen inceleyebilir. 30 milyondu biçtiğim değer haklı çıktığım için e. timur'a müteşekkirim. e. timur gibi bir vizyoner olmasaydı ben ve benim gibiler hayalci, boey'e 12-15 milyon fiyat biçenler realist olacaktı. şimdi de benzer bir durum var.
(bkz: sacha boey/@juppderwall)
barış alper'in sakatlık sorunu var mı? yok. bir senede 70 maça çıkabilen bu adamın fizyolojisini inceleyen doktor hayran kalmış ve sakatlık riskinin minimum olduğunu belirtmiş.
şu ana kadar müşahede ettiklerimizi esas alırsak bu oyuncunun yan gelip yatma, tembellik etme riski var mı? yok.
oyuncu gelecek sene muhtemelen kendini daha da geliştirmiş olur mu, değerine değer katmış olur mu? kesinlikle evet.
sen bu tür oyuncuları 1 sene/2 sene erken gönderdiğin zaman o 1-2 sene için yerine aldığın adamların maliyeti de bir nevi kazandığın bonservisin eksilmesine yol açmıyor mu? evet. (birçok taraftarın anlayamadığı basit matematik mevzusu)
barış ve onun gibileri kadroda ekstradan 1-2 sezon daha tutmak demek, yıldız bir oyuncuyu nisbeten düşük bir maaşla 1-2 sezon bedavaya kiralamakla eşdeğer. bunu da hesap etsin porto'culuk oynayan arkadaşlar!
o zaman galatasaray'ın derdi ne ki böyle bir oyuncusunu satıyor, derdi ne? sen rennes misin, nice misin yoksa galatasaray mı? her patlama yapan oyuncusunu ilk transfer sezonunda ancak ticari veya hedefsiz kulüpler gönderir. değerini buldu mu satılmalı safsatasını da ancak vizyonsuz, avrupa'ya karşı aşağılık kompleksine sahip insanlar çıkarmış olabilir. bazı oyuncu olur, evet değerini buldu mu satmaya çalışırsın. bazısı da olur sana getirecekleri o kadar 'garanti'ye yakındır ki ne kadar elimde tutabilirsem o kadar kârdır dersin. barış 2nci gruba giriyor işte. bu yüzden 50-55 milyon gibi astronomik bir fiyat belirlenmeli 1 kuruş altına gönderilmemelidir. 1 sene daha kalsa fiyatı muhtemelen 40'ları görecek oyuncuyu bu sene niye satalım?
(dikkat edilirse gelecek parayı çarçur edecek ve barış'ın yerini dolduramayacak yönetimden hiç bahsetmedim. onu da hesap edince saçmalıktan öte bir hal alıyor bu düşünce)
barış alper gibi oyuncuları aceleyle elden çıkaran yönetim zımni olarak şu 3 cümleden birini kurmuş oluyor aslında:
1- biz kulüp yönetme işini beceremiyoruz
2- vizyonumuz dar, büyük başarılar hedeflemiyoruz
3- bu paralar sizin zannettiğiniz yerlere gitmiyor!
s. boey için hem medyada hem sözlükte 15 milyondan fazlasının hayal olduğu hatta 12 milyona satarsak kazançlı! olacağımız dillendirilirken, değerini bulduğu için satılması gerektiği savunulurken yazdıklarım malumdur. isteyen inceleyebilir. 30 milyondu biçtiğim değer haklı çıktığım için e. timur'a müteşekkirim. e. timur gibi bir vizyoner olmasaydı ben ve benim gibiler hayalci, boey'e 12-15 milyon fiyat biçenler realist olacaktı. şimdi de benzer bir durum var.
(bkz: sacha boey/@juppderwall)
barış alper'in sakatlık sorunu var mı? yok. bir senede 70 maça çıkabilen bu adamın fizyolojisini inceleyen doktor hayran kalmış ve sakatlık riskinin minimum olduğunu belirtmiş.
şu ana kadar müşahede ettiklerimizi esas alırsak bu oyuncunun yan gelip yatma, tembellik etme riski var mı? yok.
oyuncu gelecek sene muhtemelen kendini daha da geliştirmiş olur mu, değerine değer katmış olur mu? kesinlikle evet.
sen bu tür oyuncuları 1 sene/2 sene erken gönderdiğin zaman o 1-2 sene için yerine aldığın adamların maliyeti de bir nevi kazandığın bonservisin eksilmesine yol açmıyor mu? evet. (birçok taraftarın anlayamadığı basit matematik mevzusu)
barış ve onun gibileri kadroda ekstradan 1-2 sezon daha tutmak demek, yıldız bir oyuncuyu nisbeten düşük bir maaşla 1-2 sezon bedavaya kiralamakla eşdeğer. bunu da hesap etsin porto'culuk oynayan arkadaşlar!
o zaman galatasaray'ın derdi ne ki böyle bir oyuncusunu satıyor, derdi ne? sen rennes misin, nice misin yoksa galatasaray mı? her patlama yapan oyuncusunu ilk transfer sezonunda ancak ticari veya hedefsiz kulüpler gönderir. değerini buldu mu satılmalı safsatasını da ancak vizyonsuz, avrupa'ya karşı aşağılık kompleksine sahip insanlar çıkarmış olabilir. bazı oyuncu olur, evet değerini buldu mu satmaya çalışırsın. bazısı da olur sana getirecekleri o kadar 'garanti'ye yakındır ki ne kadar elimde tutabilirsem o kadar kârdır dersin. barış 2nci gruba giriyor işte. bu yüzden 50-55 milyon gibi astronomik bir fiyat belirlenmeli 1 kuruş altına gönderilmemelidir. 1 sene daha kalsa fiyatı muhtemelen 40'ları görecek oyuncuyu bu sene niye satalım?
(dikkat edilirse gelecek parayı çarçur edecek ve barış'ın yerini dolduramayacak yönetimden hiç bahsetmedim. onu da hesap edince saçmalıktan öte bir hal alıyor bu düşünce)
barış alper gibi oyuncuları aceleyle elden çıkaran yönetim zımni olarak şu 3 cümleden birini kurmuş oluyor aslında:
1- biz kulüp yönetme işini beceremiyoruz
2- vizyonumuz dar, büyük başarılar hedeflemiyoruz
3- bu paralar sizin zannettiğiniz yerlere gitmiyor!
