• 817
    sene 1924 ve galatasaray'ın seri şampiyonlukları başlıyor...

    cumhuriyet'in ilan edildiği günlerde türk sporunun bir örgüt çatısı altında toplanması ve gelişmesi adına türkiye idman cemiyetleri ittifakı kurulur. galatasaray kulübü'nü kuran ve 1920'lerde kurumsallaşmış bir yapıya kavuşmuş olmasında büyük emek sahibi olan ali sami (yen) bey bu kez de, türk sporunun gelişmesi için idman cemiyetleri ittifakı'nın başına geçirilir.

    cemiyetin kuruluşundan kısa bir zaman sonra, tüm branşlarda federasyonların kurulması işine girişilir.öncelik futboldadır ve seçimle belirlenen federasyonun başına da yusuf ziya (öniş) bey seçilir. idman cemiyetleri ittifakı ve futbol federasyonu ilk iş 1924 olimpiyatları'na hazırlanmak, ve de türk futbolunu modern bir düzeye getirmek için milli takımın başına yabancı teknik direktör getirmeye karar verirler. böylece ünlü iskoç hoca billy hunter türkiye'ye gelir.

    milli takım ile kısa bir hazırlık döneminden sonra 1924 paris olimpiyatları'na katılan hunter burada kayde değer başarı elde edemez ve futbolda atılım yapma amacındaki galatasaray'ın teklifi üzerine sarı kırmızılı takımın başına geçmeyi kabul eder. böylece galatasaray'ın tarihindeki altın sayfalardan birisi de açılır.

    kariyeri önemli başarılar ile dolu olan hunter, kendini ispatlamadan memleketine dönmek amacında değildir. aynı dönemde galatasaray ise, futbolda ciddi bir hamle yapmak ve bu oyunu uluslararası düzeyde oynayacak bir ekip haline gelmek amacındadır. amaç ve hedefler bütünleşir. ortadaki tek sorun billy hunter'in talep ettiği yüksek maaşın nasıl ödeneceğidir. o günlerde yöneticilik yapan ve ileriki yıllarda başkanlık koltuğuna da oturacak olan prens lakaplı ali haydar (barşal) bey, hunter'in talep ettiği 200 lira aylığı ödemeyi üstlenir. böylece galatasaray için de yeni bir dönemin kapıları açılır. ulvi (yenal), burhan (atak), nazif (gerçin), kemal rıfat (kalpakçıoğlu), nihat (bekdik), suphi (batur), muslih (peykoğlu), mehmet (leblebi), cemil (gönen), nesim (pinhas) ve kemal (faruki) gibi yetenekli isimlerden oluşan kadro, gerçek bir futbol ustası olan billy hunter'ın elinde kısa zamanda modern futbolun tüm inceliklerini öğrenir.

    bu girişimin ilk meyveleri de hemen o yıl, yani 1924-25 sezonunda toplanır. dört grup halinde oynanan ligde gruplarında birinci olan takımlar finalde birbirleri ile karşılaşarak şampiyonu belirlerler. galatasaray yarı finalde vefa'yı 2-0, finalde de beşiktaş'ı 6-2 yenerek şampiyon olur. herkes galatasaray'ın şampiyonluğu kadar, ingilizler gibi oynadığı farklı futbolu da konuşmaktadır o günlerde. fizik gücün yanısıra, teknik ve taktik zenginliği de sahaya yansıtan bir futbolu türkiye'ye tanıtan takım olmuştur galatasaray ve her zaman olduğu gibi yine bir ilke daha imzasını atmıştır.

    1925-26 sezonunda galatasaray rakiplerini deyim yerindeyse silindir gibi ezmiş, finalde fenerbahçe'yi önce 3-0, sonrasında da 3-1 yenerek şampiyon olmuştur. 1926-27 sezonunda da tek devreli lig usülüne göre oynanan maçlar sonrasında galatasaray tüm rakiplerini geride bırakarak üst üste üçüncü kez şampiyon ollur. hem de hiç yenilmeksizin.

    1928 yılında amsterdam olimpiyatları dolayısıyla yarım kalan ligin ardından 1928-29 sezonunda billy hunter'ın oluşturduğu altın takım iki devreli olarak oynanan ligde yine şampiyonluğa ulaşmış ve şampiyonlukların sayısını üst üste olmak üzere dörde çıkarmıştır. bu şampiyonluğun kazanıldığı sezonda billy hunter sezon devam ederken ülkesine döndüğü için takımın bizzat başında bulunmamış, ancak şampiyonluk döneminin en iyi takımı olan galatasaray'dan başka bir yere gitmemiştir.

    efsane teknik adam billy hunter ile yaşanan bu dört yıllık dönem böylece geride kalırken, sadece kazanılan şampiyonlukları ile değil, galatasaray'ın türkiye'de futbolun çehresini değiştiren devrim niteliğindeki girişimleriyle de anılan ve tarihe kaydedilen bir dönem olmuştur.

    galatasaray dergisi, şubat 2005, sayı 30.
App Store'dan indirin Google Play'den alın