142
türk futbol tarihinin kırılma noktası olan tarih.
o gün şampiyonluğu kazanan bir fenerbahçe bugün öyle ibriklerle güğümlerle değil hakikaten 28-29 şampiyonluğa ulaşırdı.
bizim önümüzü fetö kesti hikayesi, bu gerçeğin ve kaçan fırsatın büyüklüğünün acısıyla çıkmaktadır.
20 sene sonra geriye dönüp o maç tatil edilmeliydi şeklinde aşırı bilmiş yorumlar, mağdur oldukları her konuda olduğu gibi, tek taraflı ve yanlış bir okuma örneğidir.
sahaya konfeti atıp maçın oynanmasını erteleme işi ezelden beri türk sahalarında olan bir olaydı. kaldı ki o şikayet edilen konfeti yağmuru sayesinde verilen 16 dakikalık müthiş uzatmanın yaklaşık 12 dakika denizlispor'un kümede kaldığının garantilendiği bir durumda oynamıştır. bunun 8-9 dakikasında da skor zaten 1-1'e gelmişti.
denizlispor maç boyu can havliyle saldırmış, özellikle şimdilerin yorumcusu o dönemlerin sakar forveti selahattin kınalı ile pek çok gol kaçırmıştır. ama özellikle kümede kaldıktan sonra öyle aşırı bir motivasyon da göstermemiştir. zira golleri kaçıran, topu direkten dönen bu bölümde fenerbahçe olmuştur.
bunların hayal dünyasında denizlispor takımının sahayı açıp kaleyi de boşaltması gerekiyordu herhalde.
gerçi iyice garip bir algoritmaya döndüler artık. her seferinde dünyanın en saçma argümanını icat edip büyük bir ciddiyetle gayet kendinden emin savunuyorlar. sen ciddiye almadıkça daha da azıtıp tahrik ediyorlar.
adam yerine koyup ya da canına tak edince tane tane, gerizekalıya anlatır gibi anlatıyorsun. kafayı çevirip devam ediyorlar. sen de sinir olduğun ve efor harcayıp yorulduğunla kalıyorsun.
o denizlili abimizin dediği gibi, allah'ın dediğinin olduğu gündür. allah yürü ya kulum deseydi, yürüyecektiniz.
artık ne yaptıysanız, vetoyu o gün yediniz.
ona buna iftira atmaktansa durup düşünün bakalım kime ne yaptınız da başınıza bunlar geliyor diye...
o gün şampiyonluğu kazanan bir fenerbahçe bugün öyle ibriklerle güğümlerle değil hakikaten 28-29 şampiyonluğa ulaşırdı.
bizim önümüzü fetö kesti hikayesi, bu gerçeğin ve kaçan fırsatın büyüklüğünün acısıyla çıkmaktadır.
20 sene sonra geriye dönüp o maç tatil edilmeliydi şeklinde aşırı bilmiş yorumlar, mağdur oldukları her konuda olduğu gibi, tek taraflı ve yanlış bir okuma örneğidir.
sahaya konfeti atıp maçın oynanmasını erteleme işi ezelden beri türk sahalarında olan bir olaydı. kaldı ki o şikayet edilen konfeti yağmuru sayesinde verilen 16 dakikalık müthiş uzatmanın yaklaşık 12 dakika denizlispor'un kümede kaldığının garantilendiği bir durumda oynamıştır. bunun 8-9 dakikasında da skor zaten 1-1'e gelmişti.
denizlispor maç boyu can havliyle saldırmış, özellikle şimdilerin yorumcusu o dönemlerin sakar forveti selahattin kınalı ile pek çok gol kaçırmıştır. ama özellikle kümede kaldıktan sonra öyle aşırı bir motivasyon da göstermemiştir. zira golleri kaçıran, topu direkten dönen bu bölümde fenerbahçe olmuştur.
bunların hayal dünyasında denizlispor takımının sahayı açıp kaleyi de boşaltması gerekiyordu herhalde.
gerçi iyice garip bir algoritmaya döndüler artık. her seferinde dünyanın en saçma argümanını icat edip büyük bir ciddiyetle gayet kendinden emin savunuyorlar. sen ciddiye almadıkça daha da azıtıp tahrik ediyorlar.
adam yerine koyup ya da canına tak edince tane tane, gerizekalıya anlatır gibi anlatıyorsun. kafayı çevirip devam ediyorlar. sen de sinir olduğun ve efor harcayıp yorulduğunla kalıyorsun.
o denizlili abimizin dediği gibi, allah'ın dediğinin olduğu gündür. allah yürü ya kulum deseydi, yürüyecektiniz.
artık ne yaptıysanız, vetoyu o gün yediniz.
ona buna iftira atmaktansa durup düşünün bakalım kime ne yaptınız da başınıza bunlar geliyor diye...