• 35370
    top kaybı ve rakibin geçiş hücumuyla karşı karşıya kalıp golü atması şeklinde devam eden bir süreç var 1.5 senede ve 30 maç civarı bu yaşandı, rakip attı, atamadı işlerine girmeden. seviye fark etmeden oluyor bu bir de bandırmaspor da bunu yapıyor bayern de ama bizim istikrarlı şekilde basit top kaybı yapmamız ve devamında rakibin kaleciyle karşı karşıya kalması değişmiyor.

    galatasaray futbol takımı çok basit top kaybeden bir takım, takımda topun değerini bilen 2-3 adam var biri icardi, diğer torreira, 3. de işte ara ara bazı kişiler oluyor diğer oyuncular asla topun kıymetini bilmiyor, yaldır yaldır hücuma çıkmak ve basit top kaybı sonucu aynı şekil geri dönmeye çalışıp yorulup bunu maç içinde sürekli yaşamaktan bıktım, yoruldum.

    zalgiris maçını aklımıza getirelim, karşı karşıya çok başarısız bir takım olmasa bizi elemişlerdir 4-5 kere karşı karşıya kaldılar bu basit top kayıplarımız ve geçiş oyununa karşılık veremememiz yüzünden, molde maçına bakıyoruz yine aynı şey oluyor ama ekstra gollerle galip gelip çıkıyoruz, ilk kopenhag maçı yine araya atılan top 3e2 gidilen atak, ilk manu maçına bakıyoruz yediğimiz 2 gol de ve yemediğimiz boey'i çıkarttığı top da benzer ataklar, bayern maçına bakıyoruz hatayla yediğimiz gol ve yine araya kaçan adam ve geçişte yenen gol, bayern 2. maçı 2. gol yine aynı, kopenhag deplasmanı aynı, manu iç saha maçı yine aynı, sparta prag maçları nefretlik şekilde 7-8 kere karşı karşıya kalan takım.

    galatasaray futbol takımını iyi çalışan teknik direktörler bizim ekstra duran top gollerimiz olmazsa puan alabilir, geride beklemek, topu bize bırakıp belli oyuncuların ayağına gelince ani pres yapıp öne fırlamak galatasaray futbol takımının en zayıf noktası ve çözüm üretemiyoruz. bu sene örnek verdim avrupa maçlarından ama ligde de geçen sene de bu sene de aynı şey oldu aslında. ümraniye maçı mesela geçen sene ilk yarı 5 yiyebilirdik, karagümrük yine iyi çalışmıştı bizi, ankaragücü şampiyonluk maçı kazım'ın basit kayıplarıyla 3 olabilirdi birden maç. çok basite indirgiyoruz, takımımızın kalitesi yüzünden maçları kazanıyoruz ama çözüm üretemiyoruz. inat edilen 4-2-3-1 sistemi, birbirinden alakasız oyuncularla aynı oyunun oynanmaya çalışılması, oyuncuların mevkileri dışında kullanılması ile çok geri gidiyoruz bazı maçlarda, önlem alması gereken de almıyor ve maç sonu eleştirilmemesini dinlemek zorunda kalıyoruz, teknik direktör eleştirilemez diye bir şey yok. açık açık taraftarın gördüğü şeylere teknik direktör çare bulamıyorsa eleştirilir ki eleştirilmesi de ona değer katar. 1 haftada 3 maç oynayıp 3 maçı da neredeyse organize hiç atak olmadan bitiren, 7 gol yiyen bir teknik direktör eleştirilir, takım eleştirilir, oyuncular eleştirilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın