100
türkiye süper ligi kurulduğundan bu yana defalarca kere şampiyonluk mücadelesi vermiş ve bu mücadelelerinin 23’ünde de başarılı olmuştur. ezeli rakibi ise kuruluşundan bu yana ülkede hakim güç kimse onun eteğinde varolma mücadelesi vermiş kapıkulu bir camiadır.
kazandığı 23 adet şampiyonluk içinde bir çoğunda yarıştığı rakiplerinin haksızca kollandığını hepimiz hatırlıyoruz. kendi kötü oyunndan bağımsız yine rakibi saha içinde ve dışında kollandığı için kaybettiği şampiyonluklar da olmuştur.
bugün tüm türkiyenin kabul ettiği bir gerçek vardır ki galatasaray winner bir camiadır, şampiyonluk potasına girildiyse ve mücadele içerisindeyse de avantaj hem psikolojik olarak hem oyun olarak kendisine döner.
vefakat insanların unutmaması gereken bir başka husus da galatasaray şampiyonluk yarışına girdiği ve bu yarıştan başarılı çıktığı her sezonda kendisi aleyhine yapılan haksızlıklıklara yönetim-taraftar-futbolcu bir olarak karşı çıkabilmesi, hakkını saha içinde ve saha dışında savunabilmesi, bu sayede sezon sonunda kupaya uzanan taraf olabilmesidir.
kimse kusura bakmasın ama 2023-2024 sezonunda ne yönetimi ne taraftarı ne de futbolcusu hakkını arayacak birlikteliği ve kamuoyunu oluşturamamaktadır. ülkeyi 20 küsür yıldır yöneten ve ben dahil bir çok muhalif kesim tarafından diktatörlüğe yakın bir yönetim sergilediği düşünülen ülke başkanının açıktan destek verdiği kulüple girdiği yarıştan dahi duruş sergileyerek başarıyla çıkmayı bilmiştir. eğer bu sezon şampiyon olmak istiyorsa da acilen saha içinde ve saha dışında sahip olduğu gücün farkına varmalı, haksızlığa müsaade eden ve susan kurum ve kuruluşlara ve dahi yöneticilere de gerekşrse kafalarına vura vura bu gücü anlatmalıdır. galatasaray bu ülkede en çok taraftara sahip kulüp olmasına rapmen, hiçbir zaman lehine ayrıcalık istmememiş, her zaman adaleti savunuştur. bu niyetle de adaletin tecelli etmesi için gereken neyse yapması gerekmektedir.
sahadaki futbolcusu da gerektiği yerde bağırıp çağırmalı gerekirse isyan etmeli, tribündeki taraftarı da kendi futbolcusundan önce hakemin ve rakip futbolcunun tepki görmesi gerektiğini bilmeli, yöneticisi de kendi siyasi ikbalini bir kenara bırakıp hakkını savunmak için iki kelam edebilmeli, yumruğunu masaya vurmayı bilmelidir.
aksi halde sadece bu sezon değil bi 10 sene de bize şampiyonluk göstermeyecek ekonomik ve siyasi güce sahip kötü bir organizasyonla mücadele ettiğimizi unutmamamız gerekiyor.
edit: imla
kazandığı 23 adet şampiyonluk içinde bir çoğunda yarıştığı rakiplerinin haksızca kollandığını hepimiz hatırlıyoruz. kendi kötü oyunndan bağımsız yine rakibi saha içinde ve dışında kollandığı için kaybettiği şampiyonluklar da olmuştur.
bugün tüm türkiyenin kabul ettiği bir gerçek vardır ki galatasaray winner bir camiadır, şampiyonluk potasına girildiyse ve mücadele içerisindeyse de avantaj hem psikolojik olarak hem oyun olarak kendisine döner.
vefakat insanların unutmaması gereken bir başka husus da galatasaray şampiyonluk yarışına girdiği ve bu yarıştan başarılı çıktığı her sezonda kendisi aleyhine yapılan haksızlıklıklara yönetim-taraftar-futbolcu bir olarak karşı çıkabilmesi, hakkını saha içinde ve saha dışında savunabilmesi, bu sayede sezon sonunda kupaya uzanan taraf olabilmesidir.
kimse kusura bakmasın ama 2023-2024 sezonunda ne yönetimi ne taraftarı ne de futbolcusu hakkını arayacak birlikteliği ve kamuoyunu oluşturamamaktadır. ülkeyi 20 küsür yıldır yöneten ve ben dahil bir çok muhalif kesim tarafından diktatörlüğe yakın bir yönetim sergilediği düşünülen ülke başkanının açıktan destek verdiği kulüple girdiği yarıştan dahi duruş sergileyerek başarıyla çıkmayı bilmiştir. eğer bu sezon şampiyon olmak istiyorsa da acilen saha içinde ve saha dışında sahip olduğu gücün farkına varmalı, haksızlığa müsaade eden ve susan kurum ve kuruluşlara ve dahi yöneticilere de gerekşrse kafalarına vura vura bu gücü anlatmalıdır. galatasaray bu ülkede en çok taraftara sahip kulüp olmasına rapmen, hiçbir zaman lehine ayrıcalık istmememiş, her zaman adaleti savunuştur. bu niyetle de adaletin tecelli etmesi için gereken neyse yapması gerekmektedir.
sahadaki futbolcusu da gerektiği yerde bağırıp çağırmalı gerekirse isyan etmeli, tribündeki taraftarı da kendi futbolcusundan önce hakemin ve rakip futbolcunun tepki görmesi gerektiğini bilmeli, yöneticisi de kendi siyasi ikbalini bir kenara bırakıp hakkını savunmak için iki kelam edebilmeli, yumruğunu masaya vurmayı bilmelidir.
aksi halde sadece bu sezon değil bi 10 sene de bize şampiyonluk göstermeyecek ekonomik ve siyasi güce sahip kötü bir organizasyonla mücadele ettiğimizi unutmamamız gerekiyor.
edit: imla