resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1872
    yukarıda linki verilmiş ama yazar arkadaşımızın affına sığınarak o yazıyı buraya taşımak farz olmuştur.

    --alıntı--

    güle güle rijkaard

    antalya karşısında yaşanan durum ve sonrasında yaptığı açıklama, rijkaard'ın g.saray'la yollarının ayrılmasını zorunlu kılıyor. hollandalı teknik adam, tarihin en pahalı kadrosuyla ortaya çıkan rezaletin ardından hala kadro yetersizliğinden sözediyor. kewell ve baros'un sakatlıklarına çözüm ararken bile, 'transfere gerek yok.' dese takımda kenetlenmeyi sağlayabilirdi.

    hangi takımın başına kimin geleceği ya da gideceği hiç derdim olmadı. buna benzer konularda ne yapılması gerektiğini yönetimler bizden çok daha iyi bilirler. bilmezlerse de yaşanan gelişmeler onlara bunu ödetir ve öğretir.

    rijkaard'ın sarı kırmızılı kulübe gelmesinin ne kadar önemli bir olay olduğunu defalarca yazmak zorunda kaldık. çünkü yapabildikleri o kadar yetersizdi ki sürekli geçmişini ve kariyeri hatırlatma zorunluğu ortaya çıkıyordu. bu sezon yaşanan fiyaskoya karşın görevinde kalması gerektiği kanısındaydık. gelgelelim, antalyaspor karşısında yaşanan durum ve sonrasında yaptığı açıklama galatasaray'ın onunla vedalaşmasını zorunlu kılar gibi.

    nitekim 2. başkan mehmet hel-vacı'nın açıklamalarını böyle okumak gerekir. olmayan paralarla tarihin en büyük yatırımını yaptıktan sonra kimsenin masal dinleyecek hali yok. bundan çok daha sınırlı kadrolar ve teknik adamlarla sarı kırmızılı takımın neler yapabilmiş olduğu da biliniyor.

    rijkaard ilk günden bu yana neyi nasıl yapması gerektiğine bir türlü karar veremedi. daha ilk resmi maçında tobol deplasmanında berabere kalmış olmak bile büyük bir skandaldı. çünkü rakibin toplam değeri 3 milyon euro idi. sizdeyse tek başına bundan çok daha fazla eden bir yığın oyuncu vardı. g.saray'ın bütün hedeflerinden bir bir kopmasında rijkaard dışındaki tek önemli neden kewell ve baros'un sakatlıkları oldu. onlarla ilgili çözüm bulmak da hollandalı hocanın göreviydi. "transfere gerek yok" diyebilmesi bile takımda farklı bir kenetlenme oluşturabilirdi. özellikle jo ve giovanni'nin transferinin yol açabileceği sorunları rijkaard hepimizden önce görebilmeliydi.

    rijkaard ile galatasaray herhangi bir yönde ileriye doğru tek adım atamadı. sezonbaşında çok önem veriliyormuş gibi görünen gençlerden sadece emre çolak kaldı elde. serdar eylik bile orduspor'a gönderildi. oysa bunlarla ilgileniliyormuş gibi yapılarak çok zaman yitirildi.

    hesapça oynatmak istediği sistem yolunda sarı kırmızılı takım tek adım bile atamadı. tam tersine, rijkaard'dan önce takımın temel direği durumundaki bazı oyuncular düpedüz yok edildi. o zaman bonservis bedeli 8 milyon euro denilen servet'e şu anda 2 milyon verecek bir kulüp çıkar mı dersiniz? galatasaray'ın göreli başarı yaşadığı tek alan avrupa olabilirdi. ne yazık ki oradaki başarı, sadece zayıf rakiplerle çok maç oynamış olmaktan ve iki panathinaikos maçını kazanmaktan doğan bilanço şişkinliğinden ibaret kaldı. sturm graz karşısında yaşananlar da zaten bu bilançoyu sıfırlamış oldu.

    rijkaard, galatasaray'ı ve tür-kiye'yi anlama konusunda başlangıçta çok umut verici sözler etmiş, biz de buna hayranlık duyduğumuzu söylemiştik. "burada herşey var ama yarım yarım" sözleri önemliydi. bunu bir bütünlüğe götürmesi gereken adam kendisiydi. ancak bu yolda hiçbirşey yapamadı. eskişehirspor maçı öncesinde galatasaray liderdi. orada yönetimin genel kurul telaşına daldığı dönemde işe sahip çıkması gereken adam rijkaard'dı. peşpeşe gelen yenilgi ve beraberliklerle puan kayıpları karşısında hollandalı hoca hiçbir çözüm üretemedi. cim bom, kimi zaman kendisinin 10'da 1'i kadro değerine sahip takımlara şaşılacak bir kolaylıkla yenildi.

    bu sezonun bütün emeklerinin yok olup gitmesine ve taraftarın da çıldırmasına yol açan fenerbahçe maçının önemini kavrayabildiği bile kuşkuluydu. çünkü sahada herhangi bir maçtaki gibi bir galatasaray vardı. arda'nın oynayamayacak durumda olduğunu bile göremedi ve bir yığın faciaya yol açtı. rijkaard zaman zaman derwall ile kıyaslanıyor ve 'ilk sezonda alman hoca da çok sıkıntı çekti' deniliyor. ikisinin çalıştığı koşullar arasında ortaçağ ile bugün kadar büyük fark var. üstelik derwall'in ilk yılında cim bom destansı bir türkiye kupası kazanmış ve geleceğe doğru da sağlam adımlarla yürüdüğünü göstermişti. rijkaard ise tarihin en pahalı kadrosuyla ortaya çıkan rezaletlerin ardından hala kadro yetersizliğinden sözediyor. şurası artık kesin olarak ortaya çıktı ki sarı kırmızılı takımın onunla varabileceği hiçbir yer yok! tam tersine önümüzdeki sezon da benzer birtakım rezaletlerin yaşanabileceği çok açık biçimde ortada. bütün bunlar da "güle güle rijkaard" demekten başka bir çıkış yolu bırakmıyor...

    yazar: ahmet çakır

    --alıntı--

    http://www.zaman.com.tr/...e=gule-gule-rijkaard
App Store'dan indirin Google Play'den alın