297
maç 2-0 olunca evden bir heyecanla çıkıp minibüse binerek ilçe merkezine gitmiştim. minibüste yaşadığım heyecandan ötürü öteki yolcular tarafından yüzüme su serpilmişti. merkeze indiğimde ise skor 2-2'ydi. beni durakta bekleyen peter marlowe ile bir şekilde kendimize maçın son 10 dakikasını izleyecek bir allan bulduk, maalesef ki onlarca fenerlinin arasında... her ne kadar 9 sene geçmiş olsa da marlowe denen aşağılık herif hala bana kızar, "şampiyon olamayacaksınız pek saygıdeğer fenerbahçe taraftarı dostlar" minvalindeki sözümden ötürü. çünkü linç edilebilirdik... (cümle asla bu minvalde değildi)
ilk aşk, üniversite sınavı, muslera her şeye rağmen şampiyonluk yolunda takımı ligde tutuyor müthiş drama vardı. öte yandan 2-1'lik fener galibiyetinde ilk anlamında baygınlık geçirdim, konya maçından 1 saat önce arkadaşımızın trafik kazası geçirdiğini öğrendik (iyiymiş), fener eskişehir maçinda emre güral'ın golünde elimi kestim sehpaya vurup, arena'da ilk maç izleme deneyimimi yaşadım karabük maçında. 14 - 15 şahane sezondu.
ilk aşk, üniversite sınavı, muslera her şeye rağmen şampiyonluk yolunda takımı ligde tutuyor müthiş drama vardı. öte yandan 2-1'lik fener galibiyetinde ilk anlamında baygınlık geçirdim, konya maçından 1 saat önce arkadaşımızın trafik kazası geçirdiğini öğrendik (iyiymiş), fener eskişehir maçinda emre güral'ın golünde elimi kestim sehpaya vurup, arena'da ilk maç izleme deneyimimi yaşadım karabük maçında. 14 - 15 şahane sezondu.