resim
Mauro Emanuel Icardi Rivero
Takım:Galatasaray
Mevki:Santrfor
Yaş:31
Boy:1.81
Uyruk:Arjantin
  • 8253
    bu icardi'nin geçen sezonki, hatta "kilo fazlası var" dediğimiz ağustos ayındaki icardi'den çok farkı var. birincisi ve en önemlisi, zekasını/gol içgüdüsünü göremiyoruz birkaç aydır. icardi her zaman rakip stoperlerin çok dikkat ettiği bir futbolcuydu ama o zekasıyla ve aniden yaptığı ön direk-arka direk koşularıyla rakip stoperlerden rahatlıkla kurtulabiliyordu. bu icardi'nin ise böyle bir derdi yok. iki stoperin ortasında maç boyu bekliyor uzun süredir. ne ortaya zeka koyan bir haraketi var, ne ön direk-arka direk koşuları var, ne de top atılan yöne doğru bir hareketliliği var. rakibin stoper hattını üçleyen, rakibin maçtan önce transfer ettiği yeni bir stoper edasında durmaktan başka pek de bir şey yapmıyor uzun süredir. icardi'nin hareketsiz bir şekilde beklediği yerdeki koordinatlarını girip en optimum şekilde topu göndermediğimiz sürece, icardi'yi ceza sahası içerisinde topla buluşturma şansımız sıfır. diyelim ki birinci sınıf bir pasla topu icardi ile buluşturduk; bu sefer de bu sezon icardi'de görmeye başladığımız ikinci bir problem ortaya çıkıyor. geçen sezon gelen topları kontrol etme ihtiyacı hissetmeden tek vuruşla kaleye gönderen icardi bu sezon yok. o icardi'nin yerine, ayağına gelen her topu mutlaka bir kontrol altına almak isteyen, topu en az iki kere dürtmeden şut çıkartamayan bir icardi var elimizde. "fox in the box" tanımlamasını sonuna kadar hak eden bir golcüden, ceza sahası içerisinde topu aldığında oldukça oyalanan ve bir türlü toplara tek vuruş yapamayan sıradan bir forvete dönüştü. bu icardi avrupa futbolunun yakından tanıdığı, bizim de 2022-2023 sezonunda çok yakından tanıdığımız/izlediğimiz icardi değil.

    bütün bunlar sakatlığından sebep kaynaklanıyor ise, kötü. çünkü bize birkaç hafta önce "icardi'nin sakatlığı geçti, artık iğnesiz/tedavisiz bir şekilde hem antremanlara hem maçlara çıkabiliyor" denmişti. yönetime çok yakın gazeteciler ağız birliği etmişçesine bir süre bunu dile getirmişti. ancak bu haber bizzat icardi tarafından kopenhag maçından önce basın toplantısında yalanlandı. icardi antremanlara da maçlara da iğne ile çıktığını açıkça söyledi. bu demektir ki 15 gün içerisinde oynayacağımız iki fenerbahçe karşılaşmasında da elimizde iğne ile sahaya çıkabilecek bir icardi olacak. iğne ile oynadığı mevcut iki aylık dönemdeki performansından ne kadar fazlasını yapabilir o iki maçta; benim için soru işareti. ekim ayının ortasında sakatlanan bir futbolcuyu iki ay boyunca iğneler eşliğinde tabiri caizse idare etmek doğru bir karar değildi. sürecin başından beridir de bunu söylüyorum. futbol maçlarımızı bir savaş, icardi'yi de savaşımızın başkumandanı olarak gördüğümüz için, "komutan savaş alanını terk etmez" mantığı ile hareket ediyor ve her maçta 90 dakika sakat bir oyuncuyu sahada tutuyoruz. bu da ayrı bir yanlış. teknik heyet mi böyle istiyor, icardi mi bu konuda tahammülsüz davranıyor bilmiyorum. ben sonuca bakıyorum, bu çok büyük bir yanlış. hagi'nin, hakan şükür'ün lincoln'ün, sneijder'in, drogba'nın, melo'nun, gomis'in yedek kalabildikleri veya ilk 11 çıktıkları bir maçta oyundan alınabildikleri 118 yıllık tarihe sahibi bir galatasaray'da, icardi'nin sahip olduğu bu koşulsuz/sınırsız özgürlüğe de doğru bulmuyorum. kasım 1999'da ali sami yen'de ac milan'a karşı 2-1 mağlup ve o sonuçla yerel ligine dönecek bir galatasaray maçın son 20 dakikasında aynı anda hagi'yi ve popescu'yu oyundan çıkartabilecek cesarete sahip bir teknik heyete sahipti. biz icardi'yi bırakın kopenhag maçında oyundan çıkartmayı, pendikspor maçında dahi son saniyeye kadar sahada tutuyoruz. bunu teknik heyet istiyor ise, yanlış bir teknik karar. icardi maça yedek başlamak istemediği veya ilk 11 başladığı bir maçta oyundan çıkmayı kabullenmediği için bunlar oluyorsa, bu yanlışın çok ötesinde bir disiplinsizlik göstergesi. icardi "ben sahada olacağım" dediği için sürekli sahadaysa, bunu da teknik heyet sorgusuz sualsiz uyguluyorsa, bu "helal olsun icardi'ye, nasıl da galatasaray'ı düşünüyor" denilebilecek bir şey değil. bu ciddi bir ast-üst ilişkisi sorunudur ve teknik heyetin takımın yıldızını idare etmesi olarak değerlendirilecek kadar basit bir konu değildir. hiyerarşik bir hata var burada, eğer durum icardi'nin talebinden kaynaklı ise. umarım tabi böyle değildir ve konu tamamen teknik heyetin değerlendirmesi ve insiyatifi doğrultusunda şekilleniyordur. o zaman "yanlış yapıyorlar" derim, eleştiririm ve geçerim. ama konu icardi'nin isteklerini kulübe kolaylıkla kabul ettirmesi ise, bunu kabullenmem veya sindirmem söz konusu olmaz. hem oyuncuya hem teknik heyete çok daha farklı bir gözle bakmaya başlarım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın