36929
bu seçil erzan dolandırıcılığıyla alakalı hem rezan epözdemir hem de şekip mosturoğlu'nun yayınlarını izledim. zaten 3-4 gündür boyuna twitter'a düşen haberleri de okuyoruz bu kadar mesai boşa gitmesin diye yazayım.
fatih terim'in ismi neden ortada yok? çünkü fon adı altında dolandırılmadığını söylüyor. savcılıkta doğrudan fonun içinde olduğuna ilişkin somut bir belge bulamamış. fatih terim zimmet suçlamasında bulunuyor. tabi bu zimmet suçlaması olayın koşullarına göre biraz karışık. ancak kendisi elden para vermediğini/göndertmediğini, böyle bir para transferi talimatı vs olmadığını söylüyor. dolayısıyla futbolculardan farklı bir suçlamada bulunuyor, şikayeti ayrı bir dosyada ve soruşturması ayrı. dosyalar belki ilerde birleştirilir bilemiyorum.
fon adı altında yapılan dolandırıcılıktan savcılığa suç duyurusunda bulunan 18 kişi falan var. bunların 10 tanesi de futbolcu vs değil, içlerinde doktor, işadamı falan varmış. bu 18 kişiden hiçbiri de fatih terim bize fon tavsiye etti, bizi yönlendirdi demiyor. seçil'in herkese söylediği fonun başında hakan ateş(denizbank genel müdürü) var. buna rağmen ısrarla fatih terim fonu olarak tanıtılıp niye bu adam yok diye kamuoyu baskısı kurulmaya çalışılıyor gibi gözüküyor. son zamanlarda bir çok kişi kamuoyu baskısıyla göz altına falan alındığı için aynı yolu kullanmaya çalışıyorlar diye tahmin ediyorum ve baya para yediriliyor da olabilir. sebebi de denizbank'ın itibarını ve parasını kurtarmak.
dolayısıyla fon adı altında dolandırıcılıkta olmaması normal. ne hocanın böyle bir beyanı var ne de savcılık buna ilişkin bir belge veya kuvvetli bir bulgu bulamamış. hocanın yaptığı suçlama zimmet olarak anlaşılıyor. o da şöyle; 2023 yılının başında fatih terim'in denizbank'ta 3 küsur milyon parası var. bu paraya da seçil erzan'ın erişimi varmış. uzun zamandır varmış. anladığım kadarıyla hoca nakit para çekeceği zaman falan seçil'i arayıp söylüyor. seçil'de para ve belgeleri eve getiriyormuş. bunda da bir gariplik yok bu arada. zengin ve ünlü müşterilere çok yapılır. ''siz bankaya kadar zahmet etmeyin biz halleder, size getiririz''
bunu da denizbank kesinlikle biliyordur. normalde banka şube müdürleri 3-7 yıl arası rotasyona sokulurken bu kadın 12 sene florya şube müdürü kalıyor. sebebi de bu müşteri çevresi ve ilişkilerinden kaynaklı. kadını rotasyona sokmadıysanız bu kadın ekstra ekstra denetimde olması gerekiyor. müşterilerinden 2-3 bin dolar para tırtıklamaya elverişli olabileceği, uzun süredir yüksek güven inşa etmesi ve aynı şubede yıllardır kalmasından sebep.
hocanın zimmet suçlaması da şöyle; bu fon olayı patlamaya yakın hoca bu denizbank'taki 3 milyon küsürluk hesabına bakıyor ve paraya ulaşamıyor(muhtemelen seçil kendisini oyaladı hoca 200 bin küsür dolara ulaşıp 3 milyona ulaşamamış) hoca denizbank'ın merkezini arayıp 3 milyonu eşimin hesabına aktarın bu hesabı da kapatın demiş ancak denizbank sizin 3 milyon paranız yok dedikten sonra bankadaki 3 kişi(seçil, seçil'in yardımcısı, merkezde çalışan rüya diye bir kadın) ve denizbank hakkında suç duyurusunda bulunuyor. doğrudan zimmet suçlaması bu. tabi bu fon mevzusu patlamaya yakın hocanın bunu talep etmesi ilginç ama hoca hiç haberim yoktu, duymadım demiyor. ilgim ve dahlim asla yok diyor. varsa bunun aksini denizbank, seçil veya savcılık(iddia makamı) kanıt sunarak telefon görüşmelerini vs ispat etmeye çalışabilir.
tabi bankanın zimmet suçu ispatlanırsa iş lisans iptaline kadar gidebiliyor. he ispatlansa da gitmez bence orası ayrı. o kanunu uygulatmazlar. rezan epözdemir muhtemelen ağır bir suçlama olduğundan ve uzlaşma olabileceğini düşündüğünden direkt ifade etmedi zimmet lafını. bu saatten sonra hocanın uzlaşma falan yapacağını sanmam zaten, banka kendisini hem dolandırıcılıktan hem de zimmet gibi ağır bir suçlamadan kurtarmak için adamın ismini fonun başındaki kişi gibi medyada sürekli kullandırınca bu seçenek ortadan kalkmış gözüküyor.
gelelim fatih altaylı denen argümanlarına:
- terim avukatını, seçil erzan'la nişanladı? fatih altaylı bir cümle kurup bunu bırakıp çok olağandışı bir şeymiş gibi göstermeye çalışıyor ama bu hayatın olağan akışına uygun bir şey gayet. aynı bölgede(florya) benzer sosyal statüde, yakın yaşlarda insanlar bunlar. belki hocanın eşi vs böyle bir şeye vesile olmak istemiştir falan da sonra zaten nişanlar atılmış. olayda büyük bir tuhaflık gözükmüyor.
- seçil, terim'i çanakkale'de pahalı bir restoranda yemeğe götürdü? bunda da bir tuhaflık yok yani. fatih altaylı'nın kankası hakan ateş, zengin müşterilerini boğazda yemek yemeye götürmüyor mu? götürüyor. götürmüyor demezler inşallah. yani zaten seçil'le muhabbetmiz yoktu, eve gelmezdi gitmezdi diyen yok ki. bunlar sanki banka tarafından bilinmeyen işlermiş gibi anlatılması komik. zengin ve ünlü müşterilerle teamül gereği özel olarak ilgileniliyor.
- bir de bu fatih altaylı'nın daha bugün twitter'da 30 snlik bir kesitini gördüm yayında şöyle bir lafı var: ''banka bu olay patladığında herkesi çağırmış, gelenler içinde fatih terim de varmış, hoca şimdi soruşturmada yokmuş o yüzden neden yok diye sormaları normalmiş. bunu açıkladık zaten adam fon adı altında dolandırılmadığını, seçil'in erişiminde olan paranın iç edildiğini söylüyor. banka da ısrarla terim'i fona sokmaya çalışıyor. burda aksini ispatlamak zorunda olan banka olması lazım. bu toplantıda futbolculara buna nasıl güvendiniz diye sorulduğunda futbolcular hoca'nın bankacısı olduğu için güvendik mi ne demişler hoca da kasılarak evet bana güvenirler demiş. bu konuşmayı direkt hakan ateş fatih altaylı'ya anlatmış. bu konuşmanın müstakil şekilde böyle olması mümkün değil. futbolcular temelde kadının senelerdir şube müdürü olmasına ve bankanın içinde olmalarına güvenerek vermişler. hocaya yakınlığından dolayı kadının ekstra bir tanınırlık güvenirlik tesis etmesi ikinci aşamadır. hoca da bunu söylemiştir bana güvenirler ama benim çalıştığım herkese gidip 3 milyon elden verecek halleri yok kadın şube müdürü olmasa güvenmezlerdi demiştir. eğer bu diyalog salt o şekilde ''bana güvenirler tabi'' diye geçtiyse gitsinler suç duyurusunda bulunsunlar o zaman kansız herifler gece gece sinirlerim tepeme çıktı hatta bizzat altaylı suç duyurusunda bulunsun kamu görevi olarak.
son olarak bu fatih terim'in 800 bin koyduğu 1.5 milyon dolar aldığı gözüken bir tablo var. aynı tabloda 300 bin buse terim'in zararda olduğu gözüküyor. bu tablo doğrudan seçil erzan'ın iddiasına dayanıyor. savcılık tarafından yürütülen tahkikatlarda fatih terim'den böyle bir para çıktığına ilişkin bulgu yok. olsa zaten fon adı altındaki soruşturmaya savcılık dahil ederdi. seçil erzan'ın sağı solu suçlaması normal. bir de ilaveten kadın denizbank'ın kendisini 3-4 gün gözetim altında tuttuğunu, telefonunu kırdıklarını, yeni tablo oluşturduklarını söylüyor. bu daha büyük bir iddia zaten.
bir de kayıp 20 milyon dolar para mevzusu var. bu parayı lube ayar sürekli fatih terim'le ilişkilendirmeye çalışıyor ancak bu parayla alakalı tutuklu bir kişi var haberlerde ismini kısaca geçiriyorlar. ali mi ne adı, bu herif günübirlik sürekli bulgaristan'a gidiyormuş. savcılık kuvvetli suç şüphesiyle tutuklatmış. muhtemelen bu işin çantacılarından biri o herif.
seçil erzan'ın tutuklanması nisan - mayıs falan 7-8 ay geçmiş, fatih terim'le arasında geçen olağandışı bir telefon görüşmesi, doğrudan veya dolaylı para transferine ilişkin bir bulgu, kayıt ortaya çıkmamış, hani çıkmaz çıkmaz değil ama zaten bu kadar şahit içinden de böyle laflar eden de yok, seçil'in söylediği bir iki şey var -ki o da esasen bankayı sorumlu tutuyor zaten, bir de bu gazetecilere yem olarak verilen yıpratma haberlerini salıyorlar. 7-8 aydır elinizde somut bir belge, konuşma, tutanak, kamera kaydı bir şey olmadan olayı adamın üstünden yürütmeye çalışıyorlar gibi gözüküyor.
fatih terim'in ismi neden ortada yok? çünkü fon adı altında dolandırılmadığını söylüyor. savcılıkta doğrudan fonun içinde olduğuna ilişkin somut bir belge bulamamış. fatih terim zimmet suçlamasında bulunuyor. tabi bu zimmet suçlaması olayın koşullarına göre biraz karışık. ancak kendisi elden para vermediğini/göndertmediğini, böyle bir para transferi talimatı vs olmadığını söylüyor. dolayısıyla futbolculardan farklı bir suçlamada bulunuyor, şikayeti ayrı bir dosyada ve soruşturması ayrı. dosyalar belki ilerde birleştirilir bilemiyorum.
fon adı altında yapılan dolandırıcılıktan savcılığa suç duyurusunda bulunan 18 kişi falan var. bunların 10 tanesi de futbolcu vs değil, içlerinde doktor, işadamı falan varmış. bu 18 kişiden hiçbiri de fatih terim bize fon tavsiye etti, bizi yönlendirdi demiyor. seçil'in herkese söylediği fonun başında hakan ateş(denizbank genel müdürü) var. buna rağmen ısrarla fatih terim fonu olarak tanıtılıp niye bu adam yok diye kamuoyu baskısı kurulmaya çalışılıyor gibi gözüküyor. son zamanlarda bir çok kişi kamuoyu baskısıyla göz altına falan alındığı için aynı yolu kullanmaya çalışıyorlar diye tahmin ediyorum ve baya para yediriliyor da olabilir. sebebi de denizbank'ın itibarını ve parasını kurtarmak.
dolayısıyla fon adı altında dolandırıcılıkta olmaması normal. ne hocanın böyle bir beyanı var ne de savcılık buna ilişkin bir belge veya kuvvetli bir bulgu bulamamış. hocanın yaptığı suçlama zimmet olarak anlaşılıyor. o da şöyle; 2023 yılının başında fatih terim'in denizbank'ta 3 küsur milyon parası var. bu paraya da seçil erzan'ın erişimi varmış. uzun zamandır varmış. anladığım kadarıyla hoca nakit para çekeceği zaman falan seçil'i arayıp söylüyor. seçil'de para ve belgeleri eve getiriyormuş. bunda da bir gariplik yok bu arada. zengin ve ünlü müşterilere çok yapılır. ''siz bankaya kadar zahmet etmeyin biz halleder, size getiririz''
bunu da denizbank kesinlikle biliyordur. normalde banka şube müdürleri 3-7 yıl arası rotasyona sokulurken bu kadın 12 sene florya şube müdürü kalıyor. sebebi de bu müşteri çevresi ve ilişkilerinden kaynaklı. kadını rotasyona sokmadıysanız bu kadın ekstra ekstra denetimde olması gerekiyor. müşterilerinden 2-3 bin dolar para tırtıklamaya elverişli olabileceği, uzun süredir yüksek güven inşa etmesi ve aynı şubede yıllardır kalmasından sebep.
hocanın zimmet suçlaması da şöyle; bu fon olayı patlamaya yakın hoca bu denizbank'taki 3 milyon küsürluk hesabına bakıyor ve paraya ulaşamıyor(muhtemelen seçil kendisini oyaladı hoca 200 bin küsür dolara ulaşıp 3 milyona ulaşamamış) hoca denizbank'ın merkezini arayıp 3 milyonu eşimin hesabına aktarın bu hesabı da kapatın demiş ancak denizbank sizin 3 milyon paranız yok dedikten sonra bankadaki 3 kişi(seçil, seçil'in yardımcısı, merkezde çalışan rüya diye bir kadın) ve denizbank hakkında suç duyurusunda bulunuyor. doğrudan zimmet suçlaması bu. tabi bu fon mevzusu patlamaya yakın hocanın bunu talep etmesi ilginç ama hoca hiç haberim yoktu, duymadım demiyor. ilgim ve dahlim asla yok diyor. varsa bunun aksini denizbank, seçil veya savcılık(iddia makamı) kanıt sunarak telefon görüşmelerini vs ispat etmeye çalışabilir.
tabi bankanın zimmet suçu ispatlanırsa iş lisans iptaline kadar gidebiliyor. he ispatlansa da gitmez bence orası ayrı. o kanunu uygulatmazlar. rezan epözdemir muhtemelen ağır bir suçlama olduğundan ve uzlaşma olabileceğini düşündüğünden direkt ifade etmedi zimmet lafını. bu saatten sonra hocanın uzlaşma falan yapacağını sanmam zaten, banka kendisini hem dolandırıcılıktan hem de zimmet gibi ağır bir suçlamadan kurtarmak için adamın ismini fonun başındaki kişi gibi medyada sürekli kullandırınca bu seçenek ortadan kalkmış gözüküyor.
gelelim fatih altaylı denen argümanlarına:
- terim avukatını, seçil erzan'la nişanladı? fatih altaylı bir cümle kurup bunu bırakıp çok olağandışı bir şeymiş gibi göstermeye çalışıyor ama bu hayatın olağan akışına uygun bir şey gayet. aynı bölgede(florya) benzer sosyal statüde, yakın yaşlarda insanlar bunlar. belki hocanın eşi vs böyle bir şeye vesile olmak istemiştir falan da sonra zaten nişanlar atılmış. olayda büyük bir tuhaflık gözükmüyor.
- seçil, terim'i çanakkale'de pahalı bir restoranda yemeğe götürdü? bunda da bir tuhaflık yok yani. fatih altaylı'nın kankası hakan ateş, zengin müşterilerini boğazda yemek yemeye götürmüyor mu? götürüyor. götürmüyor demezler inşallah. yani zaten seçil'le muhabbetmiz yoktu, eve gelmezdi gitmezdi diyen yok ki. bunlar sanki banka tarafından bilinmeyen işlermiş gibi anlatılması komik. zengin ve ünlü müşterilerle teamül gereği özel olarak ilgileniliyor.
- bir de bu fatih altaylı'nın daha bugün twitter'da 30 snlik bir kesitini gördüm yayında şöyle bir lafı var: ''banka bu olay patladığında herkesi çağırmış, gelenler içinde fatih terim de varmış, hoca şimdi soruşturmada yokmuş o yüzden neden yok diye sormaları normalmiş. bunu açıkladık zaten adam fon adı altında dolandırılmadığını, seçil'in erişiminde olan paranın iç edildiğini söylüyor. banka da ısrarla terim'i fona sokmaya çalışıyor. burda aksini ispatlamak zorunda olan banka olması lazım. bu toplantıda futbolculara buna nasıl güvendiniz diye sorulduğunda futbolcular hoca'nın bankacısı olduğu için güvendik mi ne demişler hoca da kasılarak evet bana güvenirler demiş. bu konuşmayı direkt hakan ateş fatih altaylı'ya anlatmış. bu konuşmanın müstakil şekilde böyle olması mümkün değil. futbolcular temelde kadının senelerdir şube müdürü olmasına ve bankanın içinde olmalarına güvenerek vermişler. hocaya yakınlığından dolayı kadının ekstra bir tanınırlık güvenirlik tesis etmesi ikinci aşamadır. hoca da bunu söylemiştir bana güvenirler ama benim çalıştığım herkese gidip 3 milyon elden verecek halleri yok kadın şube müdürü olmasa güvenmezlerdi demiştir. eğer bu diyalog salt o şekilde ''bana güvenirler tabi'' diye geçtiyse gitsinler suç duyurusunda bulunsunlar o zaman kansız herifler gece gece sinirlerim tepeme çıktı hatta bizzat altaylı suç duyurusunda bulunsun kamu görevi olarak.
son olarak bu fatih terim'in 800 bin koyduğu 1.5 milyon dolar aldığı gözüken bir tablo var. aynı tabloda 300 bin buse terim'in zararda olduğu gözüküyor. bu tablo doğrudan seçil erzan'ın iddiasına dayanıyor. savcılık tarafından yürütülen tahkikatlarda fatih terim'den böyle bir para çıktığına ilişkin bulgu yok. olsa zaten fon adı altındaki soruşturmaya savcılık dahil ederdi. seçil erzan'ın sağı solu suçlaması normal. bir de ilaveten kadın denizbank'ın kendisini 3-4 gün gözetim altında tuttuğunu, telefonunu kırdıklarını, yeni tablo oluşturduklarını söylüyor. bu daha büyük bir iddia zaten.
bir de kayıp 20 milyon dolar para mevzusu var. bu parayı lube ayar sürekli fatih terim'le ilişkilendirmeye çalışıyor ancak bu parayla alakalı tutuklu bir kişi var haberlerde ismini kısaca geçiriyorlar. ali mi ne adı, bu herif günübirlik sürekli bulgaristan'a gidiyormuş. savcılık kuvvetli suç şüphesiyle tutuklatmış. muhtemelen bu işin çantacılarından biri o herif.
seçil erzan'ın tutuklanması nisan - mayıs falan 7-8 ay geçmiş, fatih terim'le arasında geçen olağandışı bir telefon görüşmesi, doğrudan veya dolaylı para transferine ilişkin bir bulgu, kayıt ortaya çıkmamış, hani çıkmaz çıkmaz değil ama zaten bu kadar şahit içinden de böyle laflar eden de yok, seçil'in söylediği bir iki şey var -ki o da esasen bankayı sorumlu tutuyor zaten, bir de bu gazetecilere yem olarak verilen yıpratma haberlerini salıyorlar. 7-8 aydır elinizde somut bir belge, konuşma, tutanak, kamera kaydı bir şey olmadan olayı adamın üstünden yürütmeye çalışıyorlar gibi gözüküyor.