9575
"galatasaray taraftarı" ve "statta yer alan galatasaray taraftarı" diye iki ayırmak lazım bu başlığı.
ben tribünde ıslığa, tepkiye karşı bir adam hiçbir zaman olmadım, gerektiğinde yapılır ama bu sezon gereken bir durum yok. galatasaray stadında da genel olarak sağduyu hakimdir ve insanlar bilinçlidir. molde maçında da, kopenhag maçında da ıslık alkışla bastırıldı zaten. ancak ıslıklayan insanlara dair otokontrol mekanizmasına ve tepki gösterme hakkına sahip tek topluluk da yine stadın içerisindekilerdir. lig maçlarında doğu tribüne gitmenin bedeli 2.000, batı tribüne gitmenin bedeli 3.000 lira. şampiyonlar ligi maçında bedeller bu tutarların iki katı. exxen'e, bein'e küfür edip, kaçak yayın kovalayarak maç takip edenlerin; ömründe stada adım atmamış olanların; "bu taraftar mal ya, ne diye ıslıklıyor" diye tribündeki insanlara galatasaraylılık dersi vermeye kalkması saçmalık. o bedelleri ödeme gücüne sahip insanlar arasında çok sayıda vefakar, cefakar taraftar bulamazsınız. var elbette ama o tutarları ödeyebilmek için zorlanan, zorlandığı için de stada geldiğinde sadece ve sadece mükemmeli görmek isteyen tahammülu az bir bir kitle de var. ekonomik sorunu olmayan, bu tutarları kolayca ödeyebilen ancak başarısızlığa tahammülü olmayan ve genel olarak hayatında yüksek standartlara alıştığı için, aza veya kötüye tepki gösterme hakkını kendinde bulan bir kitle de var. bunların dışında pek farklı özelliğe, kişiliğe sahip insan da var. içinden o an ne geliyorsa onu yapıyor insanlar statta; büyütmek, abartmak yersiz. abartılı boyuta geldiği zaman zaten ıslıklayanlara yönelik küfüre ve hatta şiddete ulaşan boyutta reaksiyon oluyor. ama sorunu çözmek adına bir yöntem belirleme hakkına sahip olan insanlar da yine stattaki galatasaraylılardır. başkaları değil.
stadın dinamiği ve bileşenleri hakkında sadece stadın içerisindekilerin konuşma hakkı olduğunu düşünüyorum kısaca. stad zaten kendi kontrol mekanizmasını ve frenleme sistemini kendi içerisinde oluşturuyor. galatasaray için maddi ve manevi emek vermeyen insanların, burada veya başka platformarda stadın içerisindeki galatasaraylılar hakkında amiyane tabirle racon kesmeleri yanlış. galatasaraylılık dersi alması gereken kimse yok statta. içeride yanlışlar olabilir ama içeride olanlar, içeride olabilmek için yaptıkları maddi ve manevi fedakarlıklarla zaten pek çok galatasaraylının önüne geçmişlerdir. maddi olarak durumu olmayanlara sözüm yok ama tamamen keyfi bir şekilde kulüp için herhangi bir şey yapmayan insanların hiç kimseye öğretebilecekleri bir galatasaraylılık yok. burada biraz herkesin yerini ve sınırını bilmesi lazım.
ben tribünde ıslığa, tepkiye karşı bir adam hiçbir zaman olmadım, gerektiğinde yapılır ama bu sezon gereken bir durum yok. galatasaray stadında da genel olarak sağduyu hakimdir ve insanlar bilinçlidir. molde maçında da, kopenhag maçında da ıslık alkışla bastırıldı zaten. ancak ıslıklayan insanlara dair otokontrol mekanizmasına ve tepki gösterme hakkına sahip tek topluluk da yine stadın içerisindekilerdir. lig maçlarında doğu tribüne gitmenin bedeli 2.000, batı tribüne gitmenin bedeli 3.000 lira. şampiyonlar ligi maçında bedeller bu tutarların iki katı. exxen'e, bein'e küfür edip, kaçak yayın kovalayarak maç takip edenlerin; ömründe stada adım atmamış olanların; "bu taraftar mal ya, ne diye ıslıklıyor" diye tribündeki insanlara galatasaraylılık dersi vermeye kalkması saçmalık. o bedelleri ödeme gücüne sahip insanlar arasında çok sayıda vefakar, cefakar taraftar bulamazsınız. var elbette ama o tutarları ödeyebilmek için zorlanan, zorlandığı için de stada geldiğinde sadece ve sadece mükemmeli görmek isteyen tahammülu az bir bir kitle de var. ekonomik sorunu olmayan, bu tutarları kolayca ödeyebilen ancak başarısızlığa tahammülü olmayan ve genel olarak hayatında yüksek standartlara alıştığı için, aza veya kötüye tepki gösterme hakkını kendinde bulan bir kitle de var. bunların dışında pek farklı özelliğe, kişiliğe sahip insan da var. içinden o an ne geliyorsa onu yapıyor insanlar statta; büyütmek, abartmak yersiz. abartılı boyuta geldiği zaman zaten ıslıklayanlara yönelik küfüre ve hatta şiddete ulaşan boyutta reaksiyon oluyor. ama sorunu çözmek adına bir yöntem belirleme hakkına sahip olan insanlar da yine stattaki galatasaraylılardır. başkaları değil.
stadın dinamiği ve bileşenleri hakkında sadece stadın içerisindekilerin konuşma hakkı olduğunu düşünüyorum kısaca. stad zaten kendi kontrol mekanizmasını ve frenleme sistemini kendi içerisinde oluşturuyor. galatasaray için maddi ve manevi emek vermeyen insanların, burada veya başka platformarda stadın içerisindeki galatasaraylılar hakkında amiyane tabirle racon kesmeleri yanlış. galatasaraylılık dersi alması gereken kimse yok statta. içeride yanlışlar olabilir ama içeride olanlar, içeride olabilmek için yaptıkları maddi ve manevi fedakarlıklarla zaten pek çok galatasaraylının önüne geçmişlerdir. maddi olarak durumu olmayanlara sözüm yok ama tamamen keyfi bir şekilde kulüp için herhangi bir şey yapmayan insanların hiç kimseye öğretebilecekleri bir galatasaraylılık yok. burada biraz herkesin yerini ve sınırını bilmesi lazım.