33999
iyi yolda olan takım. açıkçası eylül ayında, sezonu erken açan bir takımın daha erken form tutması gerekir, burası bir gerçek. ama gerek takımın önemli oyuncularının sakatlıkları, gerek bazı futbolcuların kilo problemleri ve motivasyon problemleri nedeniyle henüz istenilen seviyede değiliz. bu sorunlar doğal olarak oyunumuzu etkiliyor. ancak galatasaray genelde hep böyle başlar, bunu da biliyoruz. sakatlıklar falan olmasın da çok daha iyi olacağımıza çok eminim.
bir de bu işler iyi giderken sesi çıkmayan, işler az kötü gitsin susmayan tipler var, bunlar kendilerinin de futboldan çok anladıklarını ve bu nedenle herkesin görmediğini gördüklerini düşünen garip tipler gerçekten. ortamlarda devrimci takılırlar, biz biat etmeyiz, yanlış gördük mü söyleriz, indiririz, asarız, keseriz derler. hepiniz birer küçük che guevara'sınız, en birinci de sizsiniz, tamam. her şeyi çok iyi bilirsiniz, çok iyi anladık, sizler geleceği çok iyi görürsünüz de bizi uyarırsınız anladık. şimdi biraz soluklanın, biz de işimize bakalım.
geçen sezon başında da okan buruk'u küçümseyip, başaramayacağına inandılar, başta biraz kötü göründü gerçekten, bu tipler yine meydanlara çıktı, astılar kestiler. sonra galatasaray yavaştan serilere başladı da bunlar kabuklarına çekilip sene sonu da özür dileriz yanıldık dediler. adamlara demediğini bırakmadılar. sırf daha önce büyük takım çalıştırmadı diye tırnağıyla kazıya kazıya, hak ederek buraya gelen bir insanı küçümsedikleri için yaptılar bunu ama en sonunda özür dileriz diyerek işin içinden sıyrıldılar. baksanız bunlardan başka futboldan anlayan yoktu, okan hocayı savunanlar da biatçılardı. aynısı muslera'da da oldu, daha pek çok örnek vardır bu konuda. neyse şimdilik biraz daha oynayın bakalım, yakında kabuklarınıza çekilir, sene sonu da bir şekilde vicdanınızı rahatlatıp, yeni kurbanlar ararsınız.
bir de bu işler iyi giderken sesi çıkmayan, işler az kötü gitsin susmayan tipler var, bunlar kendilerinin de futboldan çok anladıklarını ve bu nedenle herkesin görmediğini gördüklerini düşünen garip tipler gerçekten. ortamlarda devrimci takılırlar, biz biat etmeyiz, yanlış gördük mü söyleriz, indiririz, asarız, keseriz derler. hepiniz birer küçük che guevara'sınız, en birinci de sizsiniz, tamam. her şeyi çok iyi bilirsiniz, çok iyi anladık, sizler geleceği çok iyi görürsünüz de bizi uyarırsınız anladık. şimdi biraz soluklanın, biz de işimize bakalım.
geçen sezon başında da okan buruk'u küçümseyip, başaramayacağına inandılar, başta biraz kötü göründü gerçekten, bu tipler yine meydanlara çıktı, astılar kestiler. sonra galatasaray yavaştan serilere başladı da bunlar kabuklarına çekilip sene sonu da özür dileriz yanıldık dediler. adamlara demediğini bırakmadılar. sırf daha önce büyük takım çalıştırmadı diye tırnağıyla kazıya kazıya, hak ederek buraya gelen bir insanı küçümsedikleri için yaptılar bunu ama en sonunda özür dileriz diyerek işin içinden sıyrıldılar. baksanız bunlardan başka futboldan anlayan yoktu, okan hocayı savunanlar da biatçılardı. aynısı muslera'da da oldu, daha pek çok örnek vardır bu konuda. neyse şimdilik biraz daha oynayın bakalım, yakında kabuklarınıza çekilir, sene sonu da bir şekilde vicdanınızı rahatlatıp, yeni kurbanlar ararsınız.
