2896
yıllardır takip ettiğim yorumcu. kendisini severim. bundan dolayı kendisiyle ilgili bir eleştirim var. kendisi altyapı oyuncaları ile ilgili gereksiz duygusal. bu arkadaşlara toz kondurmuyor. dediklerini haşa allah kelamı gibi doğru kabul ediyor.
bu yaşlardaki çocuklarda, kendi başarısızlıklarını diğer çocukların torpiline dayandırma alışkanlığı çoktur. hiç yoktur demiyorum ama yüzde 90'ı iftiradır. sen çalışkan bir öğrenciysen öğretmen, müdür, zengin-makamlı bir veli falan senin önünü kesemez. en kötü başka bir okula geçersin yine değerini bulursun.
hele hele futbol gibi yeteneğin fark yarattığı bir sektörde bu çok zordur. iki türlü olabilir torpil. ya baştaki seçmelerde olur ya da yetenekler aşağı yukarı eşittir de torpille biri diğerinin önüne geçer. ama sen yine orada olmasa bile başka bir yerde yerini bulursun.
ne yani, sen arda turan gibi parlıyorsun da görmezden gelip efe'yi mi koydular önüne. kulüp ve dolayısıyla yöneticiler bu işten milyonlarca euro kazanç ve prestij elde edecekken niye bunu ellerinin tersiyle itsinler? gerekirse onu da koyarlar seni de.
bundan dolayı uğur'a sesleniyorum. altyapı oyuncuları daha çocuk. efe messi olsa kendileri de ali eren beşerler bile olsa yüzde doksan dokuzu kendilerinin daha iyi olduğunu karşılarındakinin torpille öne geçtiğini söyleyecekler. daha önce ozan, mustafa kapı, bertuğ vb çoğunda aynısını yaptın. ozan dışında hepsinin boş olduğu görüldü. ozan'da galatsaray'da oynayıp gitti. neden? çünkü iyi olan oynar.
altyapı ile ilgili eleştirilecek noktalar seçmeler ve oyuncu gelişimiyle ilgili olur ancak. yoksa ben kesinlikle eminim ki bir oyuncu iyiyse kendini gösterir. sözleşmesinde bir sıkıntı yoksa da kesinlikle oynar. yok onun oğluymuş bunun torpili varmış ama onun yokmuş falan hikaye. oynayamanlar oynamıyor çünkü kötüler.
zaten altyapıdan en çok oyuncu çıkaran avrupa takımları bile bu başarıları dönemsel elde ediyor. bir jenerasyon iyi denk geliyor o kadar. tamam mutlaka geliştirilmeye çalışılmalı ama bel bağlanacak bir sistem değil yani.
bu yaşlardaki çocuklarda, kendi başarısızlıklarını diğer çocukların torpiline dayandırma alışkanlığı çoktur. hiç yoktur demiyorum ama yüzde 90'ı iftiradır. sen çalışkan bir öğrenciysen öğretmen, müdür, zengin-makamlı bir veli falan senin önünü kesemez. en kötü başka bir okula geçersin yine değerini bulursun.
hele hele futbol gibi yeteneğin fark yarattığı bir sektörde bu çok zordur. iki türlü olabilir torpil. ya baştaki seçmelerde olur ya da yetenekler aşağı yukarı eşittir de torpille biri diğerinin önüne geçer. ama sen yine orada olmasa bile başka bir yerde yerini bulursun.
ne yani, sen arda turan gibi parlıyorsun da görmezden gelip efe'yi mi koydular önüne. kulüp ve dolayısıyla yöneticiler bu işten milyonlarca euro kazanç ve prestij elde edecekken niye bunu ellerinin tersiyle itsinler? gerekirse onu da koyarlar seni de.
bundan dolayı uğur'a sesleniyorum. altyapı oyuncuları daha çocuk. efe messi olsa kendileri de ali eren beşerler bile olsa yüzde doksan dokuzu kendilerinin daha iyi olduğunu karşılarındakinin torpille öne geçtiğini söyleyecekler. daha önce ozan, mustafa kapı, bertuğ vb çoğunda aynısını yaptın. ozan dışında hepsinin boş olduğu görüldü. ozan'da galatsaray'da oynayıp gitti. neden? çünkü iyi olan oynar.
altyapı ile ilgili eleştirilecek noktalar seçmeler ve oyuncu gelişimiyle ilgili olur ancak. yoksa ben kesinlikle eminim ki bir oyuncu iyiyse kendini gösterir. sözleşmesinde bir sıkıntı yoksa da kesinlikle oynar. yok onun oğluymuş bunun torpili varmış ama onun yokmuş falan hikaye. oynayamanlar oynamıyor çünkü kötüler.
zaten altyapıdan en çok oyuncu çıkaran avrupa takımları bile bu başarıları dönemsel elde ediyor. bir jenerasyon iyi denk geliyor o kadar. tamam mutlaka geliştirilmeye çalışılmalı ama bel bağlanacak bir sistem değil yani.
