fernando muslera

şampiyonlukla taçlandırdığımız sezonda yer yer performansı ile yetersiz görülüp eleştirilerin odağı olsa da kendisini tamamen sakatlıklardan arındırıp kafayı verdiğinde en kritik maçta * yaptığı iki kurtarış ile şampiyonluğu tereyağından kıl çeker gibi alan efsanemiz. ancak ben bugün kendisi hakkında başka bir konuya değineceğim;
muslera kaptanımız olduğu kadar efsanemiz olduğu kadar bizden biri de olmayı başarmıştır artık. bunu şampiyonluk kutlamaları esnasında seçtiği şarkıdan, transferler esnasında araya girmesinden, gomis olayının tatlıya bağlanıp kriz çıkmasını engellemesinden daha bizim duymadığımız bir çok hadiseden rahatlıkla anlayabilirz. hani yaptıklarını yerli bir futbolcu yapsa yeniçeri bile diyebilirler ancak muslera bunu yaparken kimseyle ters düşmeden usüller teamüller ne gerektiriyorsa ve gerektiği kadar yaparak adeta bir abdürrahim albayrak görevi görüyor özellikle son bir kaç aydır. buradan hareketle kendisinin konumu ne olacaktır ne olmalıdır tartışılabilir ancak mutlaka galatasaray evreninde barınmalıdır. bunu kendisinde hak olarak görmesi de oldukça doğaldır. yaşadığı daha doğrusu yaşattığı şampiyonluklar kendisini o mertebeye eriştirmiştir. bu saatten sonra kulüp için bir metin, bir hagi, bir fatih gibi efsanedir ve mutlaka aktif kariyeri sonrası kulübe hizmet noktasında kendisine görev verilmelidir. hatta genel kurulda üyelik bir yabancı futbolcuya verilecekse bu ya hagi olur* ya da muslera olur. zaten kulübün kültürünü o kadar kanıksamış ki, en çok kimlerin şampiyon olduğunu dahi biliyor. onlara yaklaştığını, dahası içlerinden birisinin * adını anmaması gerektiğini bile bilecek kadar kanıksamış. umarım yollarımız hiç ayrılmaz nando.