39
elbette her oyun planının bir antitezi, bir zayıf noktası vardır. rakibin kadro yapısına, oyun planına göre bu zayıflıklar daha çok ortaya çıkar ya da tam tersi zayıflık olarak bile görünmez. keza aynı şekilde senin de kadro kalitene göre, takım uyumuna göre bu zayıflıklar olduğundan daha önemsiz hale getirilebilir.
galatasaray yoğun bir ön alan baskısı yapıyor. bu sadece fizik kondisyonun iyi olması ile alakalı bir durum değil. hatta muhtemelen pek çok futbolseverin aksine ben fizik kondisyonun o kadar da önemli olmadığına inanırım. profesyonel bir futbolcu, bir süper lig oyuncusu, hocasına, takım arkadaşlarına, hedefe ve oyun planına inanıyorsa takımın başında kondisyoner olmasa bile bireysel çalışarak kendini o oyun planının kendisinden beklenenleri karşılayacak seviyede tutar zaten. bunlar senelerdir profesyonel antrenman yapan insanlar, neyi nasıl yapacaklarını bilirler. o sebeple ver kırbacı bartalli, ver kırbacı piri gibi entrylere çoğu zaman gülüp geçmişimdir. kondisyoner bu kadar önemli bir şey değil profesyonel futbolda. oyuncu oyun planına, sisteme inanmıyorsa hiçbir önemi yok hatta. klopp takımları hep çok koşar, kondsiyoneri kim bilen var mı? real madrid'in kondisyoneri kim?
o yüzden ön alan presi kondisyonla çok alakalı bir mesele değildir. nihayetinde bu takımın başına barcelona kondisyonerleri de geldi rijkaard zamanında ve bir şey olmadı. bu ön alanda baskı oyununda önemli olan pozisyonlardır benim için. elbette savunmanın öne çıkması nedeniyle stoperlerin ve beklerin hızı, rakip forvetlerin hızı, rakip takımın pasla çıkma becerisi falan da önemli ama bu sene için diyorum, galatasaray futbolcuları birbirine ve oyun planına inanıp da motive oldukları sürece bu ligde bu sene bu ön alan baskısına çözüm üretebilecek bir takım yok. ligi koparır galatasaray. çünkü topu kazandığı noktada hızlı karar verip bitirici pasları atacak oyuncu da var yeterince takımda. yani ön alan baskısı sadece rakibi hataya zorlamakla kalmıyor, top kazanıldığında hazırlıksız rakip üzerine doğru hücum da edilip skora da gidilebiliyor. ama dediğim gibi göze hoş gelse de ciddi handikapları da olan bir oyun. nihayetinde 96 2000 arasında 4 sene sonudna ancak az zafiyet yaratan bir hale gelebilmişti bu oyun.
tek bir doğru yok futbolda ve bir hocanın görevi de olası sorunlara çözümler üretmek ve var olan oyun planını güncel tutarak ufak tefek yeni eklemeler yapmak, rakibi şaşırtmaktır. tabii iyi işleyen bir oyun planınız varsa kadronuz da rakiplerden daha kaliteliyse -ki bu sene öyle- sadece iyi bir motivasyonla bile halledilir işler. bu sene bu yüzden galatasaray ligi koparır diyorum ben şimdiden.
galatasaray yoğun bir ön alan baskısı yapıyor. bu sadece fizik kondisyonun iyi olması ile alakalı bir durum değil. hatta muhtemelen pek çok futbolseverin aksine ben fizik kondisyonun o kadar da önemli olmadığına inanırım. profesyonel bir futbolcu, bir süper lig oyuncusu, hocasına, takım arkadaşlarına, hedefe ve oyun planına inanıyorsa takımın başında kondisyoner olmasa bile bireysel çalışarak kendini o oyun planının kendisinden beklenenleri karşılayacak seviyede tutar zaten. bunlar senelerdir profesyonel antrenman yapan insanlar, neyi nasıl yapacaklarını bilirler. o sebeple ver kırbacı bartalli, ver kırbacı piri gibi entrylere çoğu zaman gülüp geçmişimdir. kondisyoner bu kadar önemli bir şey değil profesyonel futbolda. oyuncu oyun planına, sisteme inanmıyorsa hiçbir önemi yok hatta. klopp takımları hep çok koşar, kondsiyoneri kim bilen var mı? real madrid'in kondisyoneri kim?
o yüzden ön alan presi kondisyonla çok alakalı bir mesele değildir. nihayetinde bu takımın başına barcelona kondisyonerleri de geldi rijkaard zamanında ve bir şey olmadı. bu ön alanda baskı oyununda önemli olan pozisyonlardır benim için. elbette savunmanın öne çıkması nedeniyle stoperlerin ve beklerin hızı, rakip forvetlerin hızı, rakip takımın pasla çıkma becerisi falan da önemli ama bu sene için diyorum, galatasaray futbolcuları birbirine ve oyun planına inanıp da motive oldukları sürece bu ligde bu sene bu ön alan baskısına çözüm üretebilecek bir takım yok. ligi koparır galatasaray. çünkü topu kazandığı noktada hızlı karar verip bitirici pasları atacak oyuncu da var yeterince takımda. yani ön alan baskısı sadece rakibi hataya zorlamakla kalmıyor, top kazanıldığında hazırlıksız rakip üzerine doğru hücum da edilip skora da gidilebiliyor. ama dediğim gibi göze hoş gelse de ciddi handikapları da olan bir oyun. nihayetinde 96 2000 arasında 4 sene sonudna ancak az zafiyet yaratan bir hale gelebilmişti bu oyun.
tek bir doğru yok futbolda ve bir hocanın görevi de olası sorunlara çözümler üretmek ve var olan oyun planını güncel tutarak ufak tefek yeni eklemeler yapmak, rakibi şaşırtmaktır. tabii iyi işleyen bir oyun planınız varsa kadronuz da rakiplerden daha kaliteliyse -ki bu sene öyle- sadece iyi bir motivasyonla bile halledilir işler. bu sene bu yüzden galatasaray ligi koparır diyorum ben şimdiden.