1555
bugün galatasaray liseli “derin hukukçulardan” biri çıkıp, seçimde “usul/ sayım/ tarih” falan gibi bir hata bulsa ve genel kurul haftaya tekrar yapılsa, adnan polat yüzde yüz kaybeder!..
neden?..
frank rijkaard gibi “futboldan bihaber birini” hoca yaptığı için!..
başkan, öyle bir “kaptan”a teslim etti ki, “baştan kara” dibe oturttu gemiyi!..
evet... futbol ulemalarının yorumu böyle.
çok geçmez, sokağa iner. ve rijkaard’ın kuyruğuna teneke bağlarlar (daha nicelerine olduğu gibi).
neeskens’in ise üsküdar anadolu takımını bile çalıştırabileceğinden şüpheler var zaten.
* * *
“ulemalar” pek de boşuna konuşmuyorlar:
mesela yürürken düşen arda’yı sahaya nasıl sürüyor rijkaard?
mehmet topal’ı çıkarıp orta sahayı neden teslim ediyor fenerbahçe’ye?
elindeki kozları bile doğru kullanamıyor.
leo franco lunaparkta yenmeyecek bir gol yiyor.
elano yürüyor.
jo tekliyor.
keita, güzel sanatlar tiyatro bölümü’nden doktora almak üzere.
* * *
rijkaard “fos çıkmış” ulemalara göre.
“doğru” da; siz değil misiniz rijkaard’ın, türkiye’ye gelmesi 21. yüzyılın futbol olayıdır diyen? yönetimi kutlayan, haldun üstünel’i tebrik eden.
demek ki, küresel futbolun “boyalı imaj piyasası” sizin de gözünüzü kör etmiş.
“yabancı olsun, ünlü olsun, gerisi palavra” demişsiniz.
falso/fesat kapasitesi büyük, beceriksiz, bilgisiz, şaşkın, ürkek insanların sadece bizimkiler olduğundan eminmişsiniz!
hatasıyla, sevabıyla bir rijkaard görünce apışıp kalıyorsunuz besbelli.
“aaa, bunun yaptığını bizimkiler yapmaz” diyorsunuz.
haklısınız!.. samet aybaba “o” arda’yı takıma monte edip hem arda’ya hem takıma kıyar mıydı?
fatih terim’in elinde jo ile elano piknik yapar mıydı; keita artistliğe özenir miydi?
hocası şenol güneş olan leo franco o golü yer miydi?
rıza çalımbay, bin kat daha iyi çözer miydi fenerbahçe’yi, çözemez miydi?
* * *
peki...
daha ne kadar “deha” yabancı teknik direktör deneyeceğiz söyler misiniz.
daha kaç tanesini “mesih” gibi karşılayıp, sadece “insan” olduğunu ve bizde çok daha iyi örneklerinin bulunduğunu anlayacağız ve sözleşmesi için acilen “fesih” kararı isteyeceğiz.
paramızla rezil olmaktan, şu derin aşağılık duygusundan ne zaman kurtulacağız?
* * *
bakın, rijkaard avrupa’da neyse burada da o... eskiden yaptığı hatalar portföyündeki süper yıldızlarla telafi edilebiliyordu, şimdi o kapasitede malzemesi yok; o kadar.
değişen, bizim terazisi bozuk zihnimizin ifrat-tefrit dalgalanmaları...
aşk ve nefreti aynı cebinde taşıyan insanımızın futbol gibi kaygan bir zemindeki zırvaları.
polat yönetimi rijkaard’ı “gelsin şampiyon yapsın” diye aldıysa hatalı... “gelsin galatasaray’ın uluslararası imajına katkı yapsın” veya “bizdeki futbolun boyalı imaj piyasasına teslim olmuşların çenesi kapansın” diye aldıysa sonuna kadar haklı.
elbet bir gün uyanacaklardı.
neyse ki, gün farkıyla geç uyandılar; sayın polat seçimi kazandı. ercan güven 30.03.2010
--- alıntı ---
--- alıntı ---
neden?..
frank rijkaard gibi “futboldan bihaber birini” hoca yaptığı için!..
başkan, öyle bir “kaptan”a teslim etti ki, “baştan kara” dibe oturttu gemiyi!..
evet... futbol ulemalarının yorumu böyle.
çok geçmez, sokağa iner. ve rijkaard’ın kuyruğuna teneke bağlarlar (daha nicelerine olduğu gibi).
neeskens’in ise üsküdar anadolu takımını bile çalıştırabileceğinden şüpheler var zaten.
* * *
“ulemalar” pek de boşuna konuşmuyorlar:
mesela yürürken düşen arda’yı sahaya nasıl sürüyor rijkaard?
mehmet topal’ı çıkarıp orta sahayı neden teslim ediyor fenerbahçe’ye?
elindeki kozları bile doğru kullanamıyor.
leo franco lunaparkta yenmeyecek bir gol yiyor.
elano yürüyor.
jo tekliyor.
keita, güzel sanatlar tiyatro bölümü’nden doktora almak üzere.
* * *
rijkaard “fos çıkmış” ulemalara göre.
“doğru” da; siz değil misiniz rijkaard’ın, türkiye’ye gelmesi 21. yüzyılın futbol olayıdır diyen? yönetimi kutlayan, haldun üstünel’i tebrik eden.
demek ki, küresel futbolun “boyalı imaj piyasası” sizin de gözünüzü kör etmiş.
“yabancı olsun, ünlü olsun, gerisi palavra” demişsiniz.
falso/fesat kapasitesi büyük, beceriksiz, bilgisiz, şaşkın, ürkek insanların sadece bizimkiler olduğundan eminmişsiniz!
hatasıyla, sevabıyla bir rijkaard görünce apışıp kalıyorsunuz besbelli.
“aaa, bunun yaptığını bizimkiler yapmaz” diyorsunuz.
haklısınız!.. samet aybaba “o” arda’yı takıma monte edip hem arda’ya hem takıma kıyar mıydı?
fatih terim’in elinde jo ile elano piknik yapar mıydı; keita artistliğe özenir miydi?
hocası şenol güneş olan leo franco o golü yer miydi?
rıza çalımbay, bin kat daha iyi çözer miydi fenerbahçe’yi, çözemez miydi?
* * *
peki...
daha ne kadar “deha” yabancı teknik direktör deneyeceğiz söyler misiniz.
daha kaç tanesini “mesih” gibi karşılayıp, sadece “insan” olduğunu ve bizde çok daha iyi örneklerinin bulunduğunu anlayacağız ve sözleşmesi için acilen “fesih” kararı isteyeceğiz.
paramızla rezil olmaktan, şu derin aşağılık duygusundan ne zaman kurtulacağız?
* * *
bakın, rijkaard avrupa’da neyse burada da o... eskiden yaptığı hatalar portföyündeki süper yıldızlarla telafi edilebiliyordu, şimdi o kapasitede malzemesi yok; o kadar.
değişen, bizim terazisi bozuk zihnimizin ifrat-tefrit dalgalanmaları...
aşk ve nefreti aynı cebinde taşıyan insanımızın futbol gibi kaygan bir zemindeki zırvaları.
polat yönetimi rijkaard’ı “gelsin şampiyon yapsın” diye aldıysa hatalı... “gelsin galatasaray’ın uluslararası imajına katkı yapsın” veya “bizdeki futbolun boyalı imaj piyasasına teslim olmuşların çenesi kapansın” diye aldıysa sonuna kadar haklı.
elbet bir gün uyanacaklardı.
neyse ki, gün farkıyla geç uyandılar; sayın polat seçimi kazandı. ercan güven 30.03.2010
--- alıntı ---
--- alıntı ---