36164
fatih terim'i çok severim. hocanın ismine referansta bulunduğum her entry'de bunu dile getirmekten de sıkıldım ama fatih terim'e dair eleştirilere "düşmanlık", "nefret", "kindarlık" gibi yaftalar anında yapıştırıldığı için, yapacağım eleştirinin sevgiyle veya sevgisizlikle en ufak bir alakası olmadığını en baştan belirtmem gerekiyor.
fatih terim'i euro 2008 sonrası skibbe, rijkaard gibi maceralara hiç girmeden galatasaray teknik direktörü olarak görmek isteyen; ali sami yen stadı'nın son senesinde kadıköy'e gitmeden bir hafta önce göreve getirilmesi için adını bağıran, 3.(2011) ve 4.dönemlerinde (2017) camia içinde yaşadığı sıkıntılarda haklı taraf olduğuna inanan biri olarak, bugün gelinen noktada kendisinin teknik direktörlüğü bıraktığını bir an önce açıklamasını temenni etmekteyim. bundan sonra hocanın atacağı adımlar, yapacağı denemeler; mustafa denizli'nin 2015'de galatasaray, 2017'de eskişehirspor, 2019'da kasımpaşa deneyimlerinden farklı olmayacaktır. bu benim şahsi görüşüm. dün trt spor'da gördüğüm, izlediğim fatih terim ise benim gibi düşünmüyor. en iyi bildiği işin futbol ve futbol sahası olduğunun altını defalarca çizdi, başkalarının üstlerine vazife görererek kendisini farklı makamlara layık görmesinden rahatsız olduğunu da dile getirdi. bu açıklamalarla fatih terim benim mantığıma göre galatasaray veya tff başkanlığı olasılığını ortadan kaldırdı. terim'in kafasında böyle bir şey yok. hiçbir zaman da olmadı. başkanlık, yöneticilik, sportif a.ş. vs. buralar ünal aysal döneminden beri kendisine önerilen, layık görülen makamlar ancak terim'in kafasında her zaman teknik direktörlük var. bunu da "ben bitti demeden bitmez" şeklinde yeni bir aforizma eşliğinde duyurdu. olabilir, kendi görüşüdür. bize de saygı duymak düşer. ama bir şartım ve şerhim var bu noktada.
fatih terim teknik direktörlüğe devam kararıyla, galatasaray spor kulübü arasına ciddi bir mesafe koymalı. fatih hoca bana kalsa 2000'den sonra 20 yıl daha aralıksız galatasaray teknik direktörlüğü yapmalıydı; netice ne olursa olsun ağzımı da açmazdım. ama şahsi veya idari, her ayrılık kararından bir süre sonra sonra galatasaray'da fiilen görev yapan teknik direktörlerin üzerinde demokles'in kılıcı gibi sallandı terim. hocanın adını şu son 20 yılda basın kullandı, yönetimler kullandı, başkan adayları kullandı, biz taraftarlar kullandık. ben de yaptım bu hatayı. 2001'de lucescu, 2008'de skibbe, 2010'da rijkaard, 2014'te mancini, 2016'da riekerink, 2017'de tudor. bu adamlar kendi teknik direktörlük vasıflarından, meziyetlerinden ve aldıkları sonuçlardan bağımsız olarak her zaman fatih terim'in gölgesini üstlerinde hissettiler; hocanın kendisi olmasa da adı her zaman florya'da ve stattaydı. 20 yıldan fazla süre böyle geçti. ama artık yeter. fatih terim'in galatasaraylılığı, fatih terim'in galatasaray efsaneliği, fatih terim'in gerek futbolcu gerek teknik direktör olarak bu kulübe kattıkları, fatih terim'in divan kurulu üyeliği ve daha benim unuttuğum bir sürü şey başka; bu anlattığım durum bambaşka. galatasaray spor kulübü, teknik direktör olarak fatih terim'den alıp alabileceği her şeyi almıştır. yaptıkları, kattıkları oradadır. unutulmaz hiçbir zaman. hiç kimse de silemez fatih terim'in ismini galatasaray'dan. çünkü mazi, tarih, dün; orada bütün heybetiyle beraber durmakta. ancak bu kadar. fatih terim, en azından teknik direktör olarak, galatasaray'ın bugününde ve yarınında olmamalı. "galatasaray'da ilk ve son imzam" şeklinde ocak 2022'de yaptığı paylaşım benim içimi rahatlatmıyor bu konu hakkında çünkü son zamanlarda bizzat izlediğim bazı röportajlarında ve hamlelerinde galatasaray teknik direktörlüğüne göz kırptığını bariz olarak görüyorum. çünkü yakın geçmişi hatırlıyorum. hoca galatasaray'ı, bizi ne kadar iyi tanıyorsa; biz de o'nu en az o kadar iyi tanıyoruz. bu tarz hamleleri ve çıkışları fatih hocadan riekerink zamanında da görmüştük, tudor zamanında da görmüştük.
sene 2023, fatih terim 69 yaşında. galatasaray, fatih terim'siz bir yapılanmaya ve geleceğe kendini hazırlamalı artık. bundan daha doğru bir zaman, daha iyi bir fırsat olamaz. 2020-2030 arası 10 yıllık süreçte fatih terim'le galatasaray'ın yolları teknik direktör olarak kesişmemeli. galatasaray spor kulübü başkanı fatih terim'e eyvallah, galatasaray yönetim kurulu üyesi fatih terim'e eyvallah, galatasaray sportif a.ş. başkan vekili veya üyesi fatih terim'e eyvallah, galatasaray divan kurulu üyesi fatih terim'e eyvallah ve son olarak da sade bir galatasaray taraftarı fatih terim'e her zaman eyvallah. başımla beraber. ama artık galatasaray teknik direktörü fatih terim'e dur. buna eyvallah'ım yok. bu itirazın, bu şerhin galatasaray camiasının ve taraftarının en doğal hakkı olduğunu düşünüyorum. bu konuyu açığa kavuşturmanın tek yolu da, "ilk imzam, son imzam" gibi ucu açık şeylere girmeden, fatih terim'in çok net bir dille teknik direktör olarak galatasaray'da bir daha görev almayacağını açıklamasıyla mümkün. umarım bunu en kısa zamanda yapar ve en başta galatasaray'da görev yapan teknik heyet(ler) olmak üzereye bütün camiayı bir rahatlatır. fatih terim'e ve o'nun galatasaraylılığına yakışan da budur.
fatih terim'i euro 2008 sonrası skibbe, rijkaard gibi maceralara hiç girmeden galatasaray teknik direktörü olarak görmek isteyen; ali sami yen stadı'nın son senesinde kadıköy'e gitmeden bir hafta önce göreve getirilmesi için adını bağıran, 3.(2011) ve 4.dönemlerinde (2017) camia içinde yaşadığı sıkıntılarda haklı taraf olduğuna inanan biri olarak, bugün gelinen noktada kendisinin teknik direktörlüğü bıraktığını bir an önce açıklamasını temenni etmekteyim. bundan sonra hocanın atacağı adımlar, yapacağı denemeler; mustafa denizli'nin 2015'de galatasaray, 2017'de eskişehirspor, 2019'da kasımpaşa deneyimlerinden farklı olmayacaktır. bu benim şahsi görüşüm. dün trt spor'da gördüğüm, izlediğim fatih terim ise benim gibi düşünmüyor. en iyi bildiği işin futbol ve futbol sahası olduğunun altını defalarca çizdi, başkalarının üstlerine vazife görererek kendisini farklı makamlara layık görmesinden rahatsız olduğunu da dile getirdi. bu açıklamalarla fatih terim benim mantığıma göre galatasaray veya tff başkanlığı olasılığını ortadan kaldırdı. terim'in kafasında böyle bir şey yok. hiçbir zaman da olmadı. başkanlık, yöneticilik, sportif a.ş. vs. buralar ünal aysal döneminden beri kendisine önerilen, layık görülen makamlar ancak terim'in kafasında her zaman teknik direktörlük var. bunu da "ben bitti demeden bitmez" şeklinde yeni bir aforizma eşliğinde duyurdu. olabilir, kendi görüşüdür. bize de saygı duymak düşer. ama bir şartım ve şerhim var bu noktada.
fatih terim teknik direktörlüğe devam kararıyla, galatasaray spor kulübü arasına ciddi bir mesafe koymalı. fatih hoca bana kalsa 2000'den sonra 20 yıl daha aralıksız galatasaray teknik direktörlüğü yapmalıydı; netice ne olursa olsun ağzımı da açmazdım. ama şahsi veya idari, her ayrılık kararından bir süre sonra sonra galatasaray'da fiilen görev yapan teknik direktörlerin üzerinde demokles'in kılıcı gibi sallandı terim. hocanın adını şu son 20 yılda basın kullandı, yönetimler kullandı, başkan adayları kullandı, biz taraftarlar kullandık. ben de yaptım bu hatayı. 2001'de lucescu, 2008'de skibbe, 2010'da rijkaard, 2014'te mancini, 2016'da riekerink, 2017'de tudor. bu adamlar kendi teknik direktörlük vasıflarından, meziyetlerinden ve aldıkları sonuçlardan bağımsız olarak her zaman fatih terim'in gölgesini üstlerinde hissettiler; hocanın kendisi olmasa da adı her zaman florya'da ve stattaydı. 20 yıldan fazla süre böyle geçti. ama artık yeter. fatih terim'in galatasaraylılığı, fatih terim'in galatasaray efsaneliği, fatih terim'in gerek futbolcu gerek teknik direktör olarak bu kulübe kattıkları, fatih terim'in divan kurulu üyeliği ve daha benim unuttuğum bir sürü şey başka; bu anlattığım durum bambaşka. galatasaray spor kulübü, teknik direktör olarak fatih terim'den alıp alabileceği her şeyi almıştır. yaptıkları, kattıkları oradadır. unutulmaz hiçbir zaman. hiç kimse de silemez fatih terim'in ismini galatasaray'dan. çünkü mazi, tarih, dün; orada bütün heybetiyle beraber durmakta. ancak bu kadar. fatih terim, en azından teknik direktör olarak, galatasaray'ın bugününde ve yarınında olmamalı. "galatasaray'da ilk ve son imzam" şeklinde ocak 2022'de yaptığı paylaşım benim içimi rahatlatmıyor bu konu hakkında çünkü son zamanlarda bizzat izlediğim bazı röportajlarında ve hamlelerinde galatasaray teknik direktörlüğüne göz kırptığını bariz olarak görüyorum. çünkü yakın geçmişi hatırlıyorum. hoca galatasaray'ı, bizi ne kadar iyi tanıyorsa; biz de o'nu en az o kadar iyi tanıyoruz. bu tarz hamleleri ve çıkışları fatih hocadan riekerink zamanında da görmüştük, tudor zamanında da görmüştük.
sene 2023, fatih terim 69 yaşında. galatasaray, fatih terim'siz bir yapılanmaya ve geleceğe kendini hazırlamalı artık. bundan daha doğru bir zaman, daha iyi bir fırsat olamaz. 2020-2030 arası 10 yıllık süreçte fatih terim'le galatasaray'ın yolları teknik direktör olarak kesişmemeli. galatasaray spor kulübü başkanı fatih terim'e eyvallah, galatasaray yönetim kurulu üyesi fatih terim'e eyvallah, galatasaray sportif a.ş. başkan vekili veya üyesi fatih terim'e eyvallah, galatasaray divan kurulu üyesi fatih terim'e eyvallah ve son olarak da sade bir galatasaray taraftarı fatih terim'e her zaman eyvallah. başımla beraber. ama artık galatasaray teknik direktörü fatih terim'e dur. buna eyvallah'ım yok. bu itirazın, bu şerhin galatasaray camiasının ve taraftarının en doğal hakkı olduğunu düşünüyorum. bu konuyu açığa kavuşturmanın tek yolu da, "ilk imzam, son imzam" gibi ucu açık şeylere girmeden, fatih terim'in çok net bir dille teknik direktör olarak galatasaray'da bir daha görev almayacağını açıklamasıyla mümkün. umarım bunu en kısa zamanda yapar ve en başta galatasaray'da görev yapan teknik heyet(ler) olmak üzereye bütün camiayı bir rahatlatır. fatih terim'e ve o'nun galatasaraylılığına yakışan da budur.
