31416
neye göre şampiyon olamayacağını anlamıyorum. yeni kurulmuş bir takıma biraz haksızlık ediliyor bence. diğer takımlara kıyasla artı özelliklerine bakıyorum.
1- takımda net bir şekilde bir harmoni mevcut. yaşlı oyuncular da var, genç oyuncular da mevcut. zaten yaş ortalaması 27 falan. muslera, mertens, gomis gibi oyuncular ortalamayı yükseltmekte. muslera zaten kaleci, çok bir etkisi olmaz ki kalecinin yaşlısı makbuldur derler. gomis, icardi transferiyle birlikte rotasyon oyuncusuna dönüşecek. olması gereken de bu. mertens ise yedek kalırsa ondan 1 yaş küçük mata var, pek değişmez ama yusuf da o bölgede oynayabiliyor. yusuf oynarsa baya bi düşer ortalama. yani diğer sezonlara kıyasla genç bir kadroya sahibiz. önemli olan da genç yaş ortalaması değil, gençlerle tecrübelileri birleştirmek. geçen sezon bunu yapamadığımız için başarısız olduk.
2- takımda oturan bir oyun mevcut. ilk haftalarda beşiktaş, şu sıralar fenerbahçe’nin oyunları sürdürülebilir oyunlar değiller. beşiktaş zaten kötü rotasyonu nedeniyle şimdiden sorun yaşadı, fenerbahçe şu an iyi gidiyor ama onlarda da oyuncular hep belli bir standartta oyuncular var. oyuncuların arasında çok da fark yok. bu geniş rotasyon sanılıyor ama değil. ilerleyen haftalarda illa fark yaratacak oyunculara ihtiyaçları olacak ama oyuncuların seviyeleri hep aynı. galatasaray’da bu yok. yedek kulübesinden birçok kez maçı değiştirdiğimiz anlar oldu. ileride de olacak. bazı oyuncuların seviyeleri yüksek. haldır huldur pres futbolu oynamadan da maç kazanıyor takım ki bana göre gayet koşuyor. hatta ligin en çok koşan takımı diye bir istatistik vardı. baya baya mücadele ediyor yani.
benim daha çok beğendiğim bir durum var bundan öte; maç esnasında ya biz kaybedeceğiz galiba izlenimi vermiyor takım. dönem dönem ezildiği anlar oluyor ama toparlanıyor. en son konyaspor maçı örneğin. 10 ile 30 dakikalar arası konyaspor hapsetti resmen. 1-3 falan bitebilirdi maç ama ikinci yarıdan itibaren takım konyaspor’a pas yaptırmadı. aynı oyunu ümraniyespor maçında da oynadı. ilk yarı kötüyken ikinci yarı gayet iyiydi takım. giderek vites arttırıyor yani. eldeki oyuncuların iyi olması da buna kol kanat geriyor.
3- winner oyuncu sayısı. bu benim için olmazsa olmaz. takımda bir sürü winner oyuncu var. torreira bile la liga şampiyonluğu yaşamış bir adam. mata var, icardi var, mertens var, muslera var, oliveira var, bafe var… diğer takımlarla kıyasladığımızda en çok bizde vardır. 2014-2015 sezonunda bunun ekmeğini yemiştik. o dönemi hatırlayanlar bilirler, 1-0’larla son haftalarda lige tutunmuştuk. bu durum sadece taktikle açıklanamaz. elinde muslera, melo, burak, selçuk, sneijder, hamit gibi winner oyuncular varsa hiç açıklayamazsın.
bu saydığım özellikler galatasaray’ın diğer takımlardan farkını oluşturuyor bana göre. ben farklı bir maç seyrediyor olabilirim ama takım gitgide daha bilinçli bir futbol oynuyor. alışma süreci bittiğinde ve doğru formasyon bulunduğunda bu takım doğru düzgün pozisyon vermeden maçı tamamlar. neden bilmiyorum, 2013-2014 sezonu mancini dönemi vibe’ı alıyorum takımdan. iç sahada özellikle pozisyon vermeden maç tamamlıyorduk. mancini eğer deplasmanlarda bir oyun tutturabilseydi öyle kolay bırakmazdık şampiyonluğu ama bu kez takımın başında okan buruk var. florya’da taşın altındaki böceği bile bilen bir adam. kulübün kültürünü, taraftarın nabzını ezbere bilen bir adam.
ben inanıyorum şampiyon olacağımıza kısacası.
1- takımda net bir şekilde bir harmoni mevcut. yaşlı oyuncular da var, genç oyuncular da mevcut. zaten yaş ortalaması 27 falan. muslera, mertens, gomis gibi oyuncular ortalamayı yükseltmekte. muslera zaten kaleci, çok bir etkisi olmaz ki kalecinin yaşlısı makbuldur derler. gomis, icardi transferiyle birlikte rotasyon oyuncusuna dönüşecek. olması gereken de bu. mertens ise yedek kalırsa ondan 1 yaş küçük mata var, pek değişmez ama yusuf da o bölgede oynayabiliyor. yusuf oynarsa baya bi düşer ortalama. yani diğer sezonlara kıyasla genç bir kadroya sahibiz. önemli olan da genç yaş ortalaması değil, gençlerle tecrübelileri birleştirmek. geçen sezon bunu yapamadığımız için başarısız olduk.
2- takımda oturan bir oyun mevcut. ilk haftalarda beşiktaş, şu sıralar fenerbahçe’nin oyunları sürdürülebilir oyunlar değiller. beşiktaş zaten kötü rotasyonu nedeniyle şimdiden sorun yaşadı, fenerbahçe şu an iyi gidiyor ama onlarda da oyuncular hep belli bir standartta oyuncular var. oyuncuların arasında çok da fark yok. bu geniş rotasyon sanılıyor ama değil. ilerleyen haftalarda illa fark yaratacak oyunculara ihtiyaçları olacak ama oyuncuların seviyeleri hep aynı. galatasaray’da bu yok. yedek kulübesinden birçok kez maçı değiştirdiğimiz anlar oldu. ileride de olacak. bazı oyuncuların seviyeleri yüksek. haldır huldur pres futbolu oynamadan da maç kazanıyor takım ki bana göre gayet koşuyor. hatta ligin en çok koşan takımı diye bir istatistik vardı. baya baya mücadele ediyor yani.
benim daha çok beğendiğim bir durum var bundan öte; maç esnasında ya biz kaybedeceğiz galiba izlenimi vermiyor takım. dönem dönem ezildiği anlar oluyor ama toparlanıyor. en son konyaspor maçı örneğin. 10 ile 30 dakikalar arası konyaspor hapsetti resmen. 1-3 falan bitebilirdi maç ama ikinci yarıdan itibaren takım konyaspor’a pas yaptırmadı. aynı oyunu ümraniyespor maçında da oynadı. ilk yarı kötüyken ikinci yarı gayet iyiydi takım. giderek vites arttırıyor yani. eldeki oyuncuların iyi olması da buna kol kanat geriyor.
3- winner oyuncu sayısı. bu benim için olmazsa olmaz. takımda bir sürü winner oyuncu var. torreira bile la liga şampiyonluğu yaşamış bir adam. mata var, icardi var, mertens var, muslera var, oliveira var, bafe var… diğer takımlarla kıyasladığımızda en çok bizde vardır. 2014-2015 sezonunda bunun ekmeğini yemiştik. o dönemi hatırlayanlar bilirler, 1-0’larla son haftalarda lige tutunmuştuk. bu durum sadece taktikle açıklanamaz. elinde muslera, melo, burak, selçuk, sneijder, hamit gibi winner oyuncular varsa hiç açıklayamazsın.
bu saydığım özellikler galatasaray’ın diğer takımlardan farkını oluşturuyor bana göre. ben farklı bir maç seyrediyor olabilirim ama takım gitgide daha bilinçli bir futbol oynuyor. alışma süreci bittiğinde ve doğru formasyon bulunduğunda bu takım doğru düzgün pozisyon vermeden maçı tamamlar. neden bilmiyorum, 2013-2014 sezonu mancini dönemi vibe’ı alıyorum takımdan. iç sahada özellikle pozisyon vermeden maç tamamlıyorduk. mancini eğer deplasmanlarda bir oyun tutturabilseydi öyle kolay bırakmazdık şampiyonluğu ama bu kez takımın başında okan buruk var. florya’da taşın altındaki böceği bile bilen bir adam. kulübün kültürünü, taraftarın nabzını ezbere bilen bir adam.
ben inanıyorum şampiyon olacağımıza kısacası.