270
ekleme: konu: '' 28 mart galatasaray-fenerbahçe derbisi''
bilet fiyatı belirleme politikası ile çokca bir kesimin sevincini kursağında bırakmıstır. maddi geliri pek de fazla olmayan, ama aynı zamanda da 2 haftada bir galatasaray'ı sami yen'de izleme lüksüne sevinerek katlanan onca insanın hayalini bir derbide yıkıp atmıştır. ben zaten hastalık, aksilik, ölüm-kalım olmadığı sürece ( allaha şükür) maçları sami yen'de takip eden bir insanım. bugüne kadar da hiçbir zaman stada gelemeyenleri düşünmedim. fakat göt dediğimiz oturma organımızın açıkta kaldığı zaman alabildiği hali az çok benimsemişsinizdir. işte yeni açık'ın durumu da aynen öyledir.
açık ve samimi bir şekilde söylüyorum, numaralı dediğiniz yer en lüks kesimlerinden biridir sami yen'in. fakat oranın deri koltuklu orta kısmı ve alt taraf localar dışındaki yerleri dahi sıçsan sıçılmaz vaziyette. bu demek değil ki stadımızı sevmiyorum. ben, bizzat bu mezbeleliğine ve karışıklığına bağlıyım zaten. böyle çileli ve sidik kokusundan geçilmeyen tuvaletlerinde devre aralarında zorunlu ihtiyac giderdiğimiz günleri hatırladığım zamanı unutamam zaten.
düşünün artık, numaralısı bile böyle olan bir stadyumun açık tribünü nasıl ola?
götünüzün teker üzerinde saatlerce yolculuk yaptığını düşünün. eh işte ondan hallice bir konfora sahip yeni açık. ha bana dersiniz ki oturmaya gelmedik. 70 lirayı alırsan [ avrupa'da ortalama 30-40 ero civari kale arkası] avrupa stadları kalibresinde bir kale arkası vizyonuna sahip olmalısın. görüş açısı net, kimse kimseyi ezmiyor vesaire.
şunu da söyleyeyim, derdim değil. kale arkasında izlemiyorum maçları. fakat bu sefer bana ilk defa çok dokundu bu politika. insanları bu maç üzerinden sömürmek mi? sorusunu sordurtuyor bana. kaç kişinin hayali suya düştü kim bilir?
yönetim, yeni açık'ta maç izledin mi?
yönetim, eski açık'ta maç izledin mi?
bir ara lütfen...
bilet fiyatı belirleme politikası ile çokca bir kesimin sevincini kursağında bırakmıstır. maddi geliri pek de fazla olmayan, ama aynı zamanda da 2 haftada bir galatasaray'ı sami yen'de izleme lüksüne sevinerek katlanan onca insanın hayalini bir derbide yıkıp atmıştır. ben zaten hastalık, aksilik, ölüm-kalım olmadığı sürece ( allaha şükür) maçları sami yen'de takip eden bir insanım. bugüne kadar da hiçbir zaman stada gelemeyenleri düşünmedim. fakat göt dediğimiz oturma organımızın açıkta kaldığı zaman alabildiği hali az çok benimsemişsinizdir. işte yeni açık'ın durumu da aynen öyledir.
açık ve samimi bir şekilde söylüyorum, numaralı dediğiniz yer en lüks kesimlerinden biridir sami yen'in. fakat oranın deri koltuklu orta kısmı ve alt taraf localar dışındaki yerleri dahi sıçsan sıçılmaz vaziyette. bu demek değil ki stadımızı sevmiyorum. ben, bizzat bu mezbeleliğine ve karışıklığına bağlıyım zaten. böyle çileli ve sidik kokusundan geçilmeyen tuvaletlerinde devre aralarında zorunlu ihtiyac giderdiğimiz günleri hatırladığım zamanı unutamam zaten.
düşünün artık, numaralısı bile böyle olan bir stadyumun açık tribünü nasıl ola?
götünüzün teker üzerinde saatlerce yolculuk yaptığını düşünün. eh işte ondan hallice bir konfora sahip yeni açık. ha bana dersiniz ki oturmaya gelmedik. 70 lirayı alırsan [ avrupa'da ortalama 30-40 ero civari kale arkası] avrupa stadları kalibresinde bir kale arkası vizyonuna sahip olmalısın. görüş açısı net, kimse kimseyi ezmiyor vesaire.
şunu da söyleyeyim, derdim değil. kale arkasında izlemiyorum maçları. fakat bu sefer bana ilk defa çok dokundu bu politika. insanları bu maç üzerinden sömürmek mi? sorusunu sordurtuyor bana. kaç kişinin hayali suya düştü kim bilir?
yönetim, yeni açık'ta maç izledin mi?
yönetim, eski açık'ta maç izledin mi?
bir ara lütfen...