31121
8 eylül tarihi gelip, her şey olup bittiğinde, fotoğraf ortaya çıkınca konuşmak belki daha doğru ama transfer sezonunun artık finaline geldiğimiz şu günlerde hem oyun formasyonu hem de oyuncu rolleri konusunda kafamda tam oturtamadığım birden çok sorunu var gibi görünen takımdır.
bütün tabloyu içinden çıkılmaz hale getiren bence mertens transferi oldu. mertens profil ve yetenek olarak, hücum modelini üzerine kurabileceğiniz bir futbolcu ama mertens'in (konuşulanlara bakılırsa) 10 numara pozisyonunda oynayacağı bir sistemde arkasını 2'li orta saha tandemi ile oynamak zorunda kalıyorsunuz ki bu da torreira'nın en verimli oynadığı modeli bozuyor. torreira tek 6 numara pozisyonunda çok daha verimli bir futbolcu.
sergio oliveira arkasına torreira'yı koyunca "cuk" diye oturdu diye düşünüyorsunuz ama önünde mertens olunca bu sefer o da mücadeleci orta saha modelinde oynamak durumunda kalıyor. hem kendi meziyetlerini tam gösterebileceği bir pozisyon değil hem de torreira'yı bozma ihtimali artıyor.
mertens daha genç yaşlarında kanat forvet olarak oynadı ve başarılıydı. bugün bile maçına göre kanatta oynayabilir. eğer oyunu tamamen rakip sahaya yığmışsanız, geriye koşma mesafeleri dolaylı olarak düşmüşse vs olabilir bu. mertens'in esas çıkış yaptığı, italya ligini salladığı pozisyon ise santrafor pozisyonu. 4-3-3 ün popüler tabiriyle sahte 9'u olarak verdi bu performansı.
şimdi icardi profilinde, old scholl bir ceza sahası içi golcüsü almak yerine mertens'i o pozisyonda oynatmak bütün kurguyu düzeltecek diye düşünüyorum. icardi'nin gol vuruşu konusunda vereceği katkıyı mertens de rahatlıkla verebilir. bağlantı oyunu konusunda ve mücadele, pres açısından da icardi'den ilerdedir.
galatasaray geriden topla çıkamadığında uzun vurarak çıkma alternatifini kullanmak zorunda bu yüzden mertens ile oynayamayız diyenlere hak versem de o zaman icardi ile ne işimiz var diye düşünüyorum. icardi de belli meziyetleri olan, top kontrolü gibi pozisyon alma gibi işleri türkiye süper ligi için rahatlıkla yeter seviyelerde yapabilen bir oyuncu olsa da bir target man değil sonuçta.
ben karar verici olsaydım; yıldız bir forvet yerine, top tutabilen, oyun kurabilen yıldız bir kanat profiline gider, mertens'i de santrafor mevkisinde denerdim. seferoviç, mertens, gomis hattının lig için yeterli olabileceğini düşünürdüm. yıldız bir kanat oyuncusu aldıktan sonra formasyona göre kerem ile yunusu kendi aralarında ve yeni gelecek oyuncu ile forma rekabetine sokardım. bu gelecek kanat forvet aynı zamanda santrfor mevkisinde de oynayabiliyor olursa hücum rotasyonunda çeşitliliği de sağlamış olurdu.
şimdi yarın icardi gelse, çok iyi bir kariyer ve ceza sahası içi golcüsü kazanmış oluruz ama saha içi karışıklıklarımıza karışıklık ekleyecek diye endişe ediyorum. özel hayatı beni hiç ilgilendirmiyor ki zaten adam her gün bir skandala imza atıyormuş gibi bir algı yaratılmasını da anlayamıyorum. icardi-wanda-maxi lopez olaylarının üzerinden yaklaşık 9 yıl geçti. benim endişem formasyonda yapacağı karışıklıklar.
okan buruk çok fazla vakti olmadığını kendisine sabır gösterilmeyeceğini, kariyerinin en önemli noktasında kaderinin 3-4 maçlık başarı ya da başarısızlığa göre değişebileceğini görüyor ve bu durum bence kendisinde müthiş bir stres ve kararsızlık yaratıyor. omar, boey konusunda yaşananlar örnek işte. hangisiyle devam edeceğine karar veremiyor. oyuncu izlemekten oyuna konsantre olamadığını itiraf ediyor. pva kötü oynuyor sol bek ihtiyacı o zaman doğuyor. seferoviç istenileni 2-3 maç veremiyor, forvet transferi meselesi bir anda en önemli gündem haline geliyor.
dediğim gibi 8 eylül gelip de tablo tamamlanmadan bütün bu düşünceler bir yerde suya yazı yazmak gibi oluyor ama olası forvet transferi ve bu transferin nitelikleri, olası kanat-forvet transferi ve mertens'in nasıl konumlandırılacağı sezonun nirengi noktalarını oluşturacak diye düşünüyorum. umarım okan buruk kararsızlıklarından kurtulup en doğru kararları verebilecek ve stres altında başarı yakalayabilecek bir performans gösterir. büyük takımlarda teknik direktör olmanın talep ettiği en önemli vasıf da belki de bu zaten.
bütün tabloyu içinden çıkılmaz hale getiren bence mertens transferi oldu. mertens profil ve yetenek olarak, hücum modelini üzerine kurabileceğiniz bir futbolcu ama mertens'in (konuşulanlara bakılırsa) 10 numara pozisyonunda oynayacağı bir sistemde arkasını 2'li orta saha tandemi ile oynamak zorunda kalıyorsunuz ki bu da torreira'nın en verimli oynadığı modeli bozuyor. torreira tek 6 numara pozisyonunda çok daha verimli bir futbolcu.
sergio oliveira arkasına torreira'yı koyunca "cuk" diye oturdu diye düşünüyorsunuz ama önünde mertens olunca bu sefer o da mücadeleci orta saha modelinde oynamak durumunda kalıyor. hem kendi meziyetlerini tam gösterebileceği bir pozisyon değil hem de torreira'yı bozma ihtimali artıyor.
mertens daha genç yaşlarında kanat forvet olarak oynadı ve başarılıydı. bugün bile maçına göre kanatta oynayabilir. eğer oyunu tamamen rakip sahaya yığmışsanız, geriye koşma mesafeleri dolaylı olarak düşmüşse vs olabilir bu. mertens'in esas çıkış yaptığı, italya ligini salladığı pozisyon ise santrafor pozisyonu. 4-3-3 ün popüler tabiriyle sahte 9'u olarak verdi bu performansı.
şimdi icardi profilinde, old scholl bir ceza sahası içi golcüsü almak yerine mertens'i o pozisyonda oynatmak bütün kurguyu düzeltecek diye düşünüyorum. icardi'nin gol vuruşu konusunda vereceği katkıyı mertens de rahatlıkla verebilir. bağlantı oyunu konusunda ve mücadele, pres açısından da icardi'den ilerdedir.
galatasaray geriden topla çıkamadığında uzun vurarak çıkma alternatifini kullanmak zorunda bu yüzden mertens ile oynayamayız diyenlere hak versem de o zaman icardi ile ne işimiz var diye düşünüyorum. icardi de belli meziyetleri olan, top kontrolü gibi pozisyon alma gibi işleri türkiye süper ligi için rahatlıkla yeter seviyelerde yapabilen bir oyuncu olsa da bir target man değil sonuçta.
ben karar verici olsaydım; yıldız bir forvet yerine, top tutabilen, oyun kurabilen yıldız bir kanat profiline gider, mertens'i de santrafor mevkisinde denerdim. seferoviç, mertens, gomis hattının lig için yeterli olabileceğini düşünürdüm. yıldız bir kanat oyuncusu aldıktan sonra formasyona göre kerem ile yunusu kendi aralarında ve yeni gelecek oyuncu ile forma rekabetine sokardım. bu gelecek kanat forvet aynı zamanda santrfor mevkisinde de oynayabiliyor olursa hücum rotasyonunda çeşitliliği de sağlamış olurdu.
şimdi yarın icardi gelse, çok iyi bir kariyer ve ceza sahası içi golcüsü kazanmış oluruz ama saha içi karışıklıklarımıza karışıklık ekleyecek diye endişe ediyorum. özel hayatı beni hiç ilgilendirmiyor ki zaten adam her gün bir skandala imza atıyormuş gibi bir algı yaratılmasını da anlayamıyorum. icardi-wanda-maxi lopez olaylarının üzerinden yaklaşık 9 yıl geçti. benim endişem formasyonda yapacağı karışıklıklar.
okan buruk çok fazla vakti olmadığını kendisine sabır gösterilmeyeceğini, kariyerinin en önemli noktasında kaderinin 3-4 maçlık başarı ya da başarısızlığa göre değişebileceğini görüyor ve bu durum bence kendisinde müthiş bir stres ve kararsızlık yaratıyor. omar, boey konusunda yaşananlar örnek işte. hangisiyle devam edeceğine karar veremiyor. oyuncu izlemekten oyuna konsantre olamadığını itiraf ediyor. pva kötü oynuyor sol bek ihtiyacı o zaman doğuyor. seferoviç istenileni 2-3 maç veremiyor, forvet transferi meselesi bir anda en önemli gündem haline geliyor.
dediğim gibi 8 eylül gelip de tablo tamamlanmadan bütün bu düşünceler bir yerde suya yazı yazmak gibi oluyor ama olası forvet transferi ve bu transferin nitelikleri, olası kanat-forvet transferi ve mertens'in nasıl konumlandırılacağı sezonun nirengi noktalarını oluşturacak diye düşünüyorum. umarım okan buruk kararsızlıklarından kurtulup en doğru kararları verebilecek ve stres altında başarı yakalayabilecek bir performans gösterir. büyük takımlarda teknik direktör olmanın talep ettiği en önemli vasıf da belki de bu zaten.