8674
saçma sapan bi döngünün içinde boğulup duran cefakar taraftar.
büyük bir kısmı burak elmas'a güvendi geçen yıl. elbette fatih terim vaadinin büyük bir etkisi oldu bu güvende, fakat mesela o vaadi veren dursun özbek ya da eşref hamamcıoğlu olsaydı bu denli bir güven oluşmazdı bence. fatih terim dedi diye güvenen yine illa ki olurdu ama, bunu söyleyenin kim olduğuyla da illa ki ilgisi var. örneğin dursun özbek bi çoğumuzun aklına önceki döneminde kardeşini kadrolaştıran, kulübe fatura kesen başkan olarak kodlanmıştı. eşref hamamcıoğlu mezarlıkta galatasaray başkanına omuz atan adamdı.
işte döngünün tüm sebebi de bu bence. biz bu adamları tanımıyoruz ki. günlük hayatımda burak elmas'la her gün çay içmiyorum, ya da bugünün konusu olan erden timur'la her gün rakı masasına oturmuyorum ki ben.
gazeteci değilim, derin bağlantılarım yok falan. işte internetten ordan burdan gördüklerimle, adam hakkında herkes kadar bildiğim birkaç bilgiyle falan burak elmas'a güveniyorsun, ne bileyim, diyorsun ki adam galatasaray'ın efsane başkanının damadı, o zamanlar takımın yanındaymış falan. hani mesela ben fatih hoca'ya çok güvenirim galatasaraylılığı konusunda, onun güvenmesi olumlu etki yapıyor bunların üstüne. ötesini nerden bilip de güveneceğim zaten.
e erden timur da bundan farklı değil. tabii ki temkinli olmak iyidir, tecrübeyle tam olarak bi güven duymamak gerekir belki, ama aynı şekilde adamın tek derdi para kazanmak falan gibi niyet okumalar da yapmamak gerekir sanki. zaten bunu yapmak bizim görevimiz değil, olmamalı yani. etkileyebiliyor muyuz bunu? en fazla bi taraftar fikri beyan edebiliyoruz, twitter'dan, sözlükten falan.
e sorun ne? yani benim erden timur'un niyetinin ne olduğunu düşünmem gerekmiyor ki abicim. bunu düşünmesi gereken kişiler genel kurulda. eğer galatasaray'ın başına gelen yönetimlerle, onların yöntemlerine dair sorunlarla, güvenle ilgili bi problemimiz varsa, yapılması gereken şey nostradamus ya da polyanna olmak değil ki, mesela bir taraftar boykotu yapmak olabilir, genel kuruldan böyle bir boykot vasıtasıyla zarar verenin verdiği zararı ödemesini isteyebilirsin, genel kurulun yapısını, galatasaray tüzüğünü değiştirmesini isteyebilirsin vesaire. çünkü sen burda sadece taraftarsın yani.
benim taraftar olarak yapabileceğim tek şey, gördüğüm şeyler üzerinden bir insanı bir yere koymak. erden timur'a baktığımda şu ana kadar galatasaray için yaptıkları benim onu "iyi" bir yere koymamı sağlıyor. adamın başka niyeti vardır, sonra kötü çıkar bilmemne, bu benim suçum değil ki. bu buna izin veren genel kurulun, divanın, tüzüğün suçu.
büyük bir kısmı burak elmas'a güvendi geçen yıl. elbette fatih terim vaadinin büyük bir etkisi oldu bu güvende, fakat mesela o vaadi veren dursun özbek ya da eşref hamamcıoğlu olsaydı bu denli bir güven oluşmazdı bence. fatih terim dedi diye güvenen yine illa ki olurdu ama, bunu söyleyenin kim olduğuyla da illa ki ilgisi var. örneğin dursun özbek bi çoğumuzun aklına önceki döneminde kardeşini kadrolaştıran, kulübe fatura kesen başkan olarak kodlanmıştı. eşref hamamcıoğlu mezarlıkta galatasaray başkanına omuz atan adamdı.
işte döngünün tüm sebebi de bu bence. biz bu adamları tanımıyoruz ki. günlük hayatımda burak elmas'la her gün çay içmiyorum, ya da bugünün konusu olan erden timur'la her gün rakı masasına oturmuyorum ki ben.
gazeteci değilim, derin bağlantılarım yok falan. işte internetten ordan burdan gördüklerimle, adam hakkında herkes kadar bildiğim birkaç bilgiyle falan burak elmas'a güveniyorsun, ne bileyim, diyorsun ki adam galatasaray'ın efsane başkanının damadı, o zamanlar takımın yanındaymış falan. hani mesela ben fatih hoca'ya çok güvenirim galatasaraylılığı konusunda, onun güvenmesi olumlu etki yapıyor bunların üstüne. ötesini nerden bilip de güveneceğim zaten.
e erden timur da bundan farklı değil. tabii ki temkinli olmak iyidir, tecrübeyle tam olarak bi güven duymamak gerekir belki, ama aynı şekilde adamın tek derdi para kazanmak falan gibi niyet okumalar da yapmamak gerekir sanki. zaten bunu yapmak bizim görevimiz değil, olmamalı yani. etkileyebiliyor muyuz bunu? en fazla bi taraftar fikri beyan edebiliyoruz, twitter'dan, sözlükten falan.
e sorun ne? yani benim erden timur'un niyetinin ne olduğunu düşünmem gerekmiyor ki abicim. bunu düşünmesi gereken kişiler genel kurulda. eğer galatasaray'ın başına gelen yönetimlerle, onların yöntemlerine dair sorunlarla, güvenle ilgili bi problemimiz varsa, yapılması gereken şey nostradamus ya da polyanna olmak değil ki, mesela bir taraftar boykotu yapmak olabilir, genel kuruldan böyle bir boykot vasıtasıyla zarar verenin verdiği zararı ödemesini isteyebilirsin, genel kurulun yapısını, galatasaray tüzüğünü değiştirmesini isteyebilirsin vesaire. çünkü sen burda sadece taraftarsın yani.
benim taraftar olarak yapabileceğim tek şey, gördüğüm şeyler üzerinden bir insanı bir yere koymak. erden timur'a baktığımda şu ana kadar galatasaray için yaptıkları benim onu "iyi" bir yere koymamı sağlıyor. adamın başka niyeti vardır, sonra kötü çıkar bilmemne, bu benim suçum değil ki. bu buna izin veren genel kurulun, divanın, tüzüğün suçu.