18
dayatma değil farkındalık yaratma çabasıdır. sen lgbti bayrağı görmekten rahatsız olduğun sürece bu çaba da var olmaya devam edecek maalesef.
herkes de diyor ki “benim onlarla bi problemim yok ama gözüme gözüme de sokmasınlar.” sorun sen değilsin zaten merak etme. sorun onlarla bi problemi olanlar, şiddet gösterenler, hapse atanlar, anomali olarak görenler. ve böyleleri var olduğu sürece lgbti aktivizmi de var olmaya devam edecek, üzgünüm.
mesela sen amerika’da “mini etek giyenlere özgürlük, artık bacaklarımıza yiyecek gibi bakılmasın” diyen kadın gördün mü? göremezsin. neden? çünkü yiyecek gibi bakılmıyor. nerede görürsün bunu diyen ablayı? konya’da görürsün mesela. niye? çünkü miniyle sokağa çıkarsan dışarda dolaşan dillerle muhatap olursun.
yukarıda bir yazar arkadaşımızın değindiği gibi, bu işler etki tepki mevzusu. eğitilmekten korkmayın, insanların cinsel eğilimlerini(tercih değil) düşünmediğiniz, farketmediğiniz zaman böyle bir aktivizm kalmayacak. siz rahatsız ol(ma)dukça, bu böyle devam edecek. ikide bir zokora olayını savunan emre b. gibi “benim de zenci arkadaşlarım var” demenin bi manası yok.
bu bir hastalık, onlar da öyle olmayıverseymiş demek, intiharın eşiğindeki bir akıl hastasına sıfır eğitimle ters psikoloji yapmakla eşdeğer. öyle hissetmeden bunun bir tercih mi yoksa eğilim mi olduğunu yorumlamak size düşmez. türkiye’nin en kapalı coğrafyalarında yaşayan bir insanın ben eşcinselim demesi, eşcinsel olmasına rağmen ben heteroseksüelim demesinden çok daha büyük cesaret ister. bu cesareti gösterip ailesini, toplumu, şiddet görme pahasına karşısına alan insanın tek derdi sapıklık ya da şımarıklık yapmak değildir emin olabilirsiniz.
herkes de diyor ki “benim onlarla bi problemim yok ama gözüme gözüme de sokmasınlar.” sorun sen değilsin zaten merak etme. sorun onlarla bi problemi olanlar, şiddet gösterenler, hapse atanlar, anomali olarak görenler. ve böyleleri var olduğu sürece lgbti aktivizmi de var olmaya devam edecek, üzgünüm.
mesela sen amerika’da “mini etek giyenlere özgürlük, artık bacaklarımıza yiyecek gibi bakılmasın” diyen kadın gördün mü? göremezsin. neden? çünkü yiyecek gibi bakılmıyor. nerede görürsün bunu diyen ablayı? konya’da görürsün mesela. niye? çünkü miniyle sokağa çıkarsan dışarda dolaşan dillerle muhatap olursun.
yukarıda bir yazar arkadaşımızın değindiği gibi, bu işler etki tepki mevzusu. eğitilmekten korkmayın, insanların cinsel eğilimlerini(tercih değil) düşünmediğiniz, farketmediğiniz zaman böyle bir aktivizm kalmayacak. siz rahatsız ol(ma)dukça, bu böyle devam edecek. ikide bir zokora olayını savunan emre b. gibi “benim de zenci arkadaşlarım var” demenin bi manası yok.
bu bir hastalık, onlar da öyle olmayıverseymiş demek, intiharın eşiğindeki bir akıl hastasına sıfır eğitimle ters psikoloji yapmakla eşdeğer. öyle hissetmeden bunun bir tercih mi yoksa eğilim mi olduğunu yorumlamak size düşmez. türkiye’nin en kapalı coğrafyalarında yaşayan bir insanın ben eşcinselim demesi, eşcinsel olmasına rağmen ben heteroseksüelim demesinden çok daha büyük cesaret ister. bu cesareti gösterip ailesini, toplumu, şiddet görme pahasına karşısına alan insanın tek derdi sapıklık ya da şımarıklık yapmak değildir emin olabilirsiniz.