133
maç başlamadan sahaya girdiğimde kapalının önündeki camlara önceden asılmış tüm pankartların yetkililer tarafından sökülmüş olduğunu görüp üzüldüm. maçın başlamasına yarım saat kala diğer ultraslan pankartları ile sözlük pankartı da asıldı camlara. yakıştımı? süper yakıştı ali sami yen'e. galiba pankartı yapıştıranlar da bizim çocuklardı. hepsine helal olsun.
bu sezon üçüncü ters kale oynadığımız maçtı. maalesef kasımpaşa maçındaki seyirci coşkusu yoktu. ultraslan bilindiği gibi. hakkında pek bir şey yazmaya gerek yok. artık can çekişmekte. tribün takımı coşturacağına, takım karşı kaleye saldırırsa tribün coşuyor. kısacasa "ölmüşüz ağlayanımız yok". milan baroş maça girdikten sonra taraftardan inanılmaz bir coşku açığa çıktı. özlemişiz adamı. o da keita'nın yardımı ile bu coşkumuzu karşılıksız bırakmayıp 90(artı bilmem kaçta) golü yazdı. iyice serhoş etti bizi sağolsun.
ülkemizde misafir olarak bulunan (bkz: komazawa football team) bu maçta da yeni açık üstte yerini almıştı. bu sefer biraz sohbet etme imkanı buldum. komazawa kasabası'nın (bkz: tokyo) futbol takımı imişler. ülkelerinde oynadıkları ligin devre boşluğundan yararlanıp, buraya japon haftası nedeniyle, (bkz: gop gençlerbirliği spor kulübü) onursal başkanı (bkz: seyit ateş)'in özel davetlisi olarak gelmişler. bu saygıdeğer başkan onları ağırlamak için elinden geleni yapıp mümkün olduğunca üç büyüklerin maçlarına seyirci olarak gelmelerini ve türkiye de bazı turnuvalara katılmalarını sağlıyormuş. misafirperverliğinden dolayı kendisine şükranlarımı sunuyorum.
maça gelince;
ankaragücü klasik bir roger lemerre dizilişi ile çıktı sahaya, 3-5-2. orta sahayı kalabalıklaştır. karşı takımı orta sahada boğ, topa sahip ol, eline fırsat geçerse değerlendir. -daha önce sözlüğe yazmıştık bu adam hakkındaki düşüncemizi ve bilgimizi. (bkz: #264344)-
bizim defans ve orta saha hata yapmayınca top kullanma yüzdesi onlardan yana görünse bile kalecimizi bulan tek atakları 90. dakikada oldu. ondan önce kalemiz önünde oluşan hareketlilikleri (tehlike bile diyemiyorum) genellikle duran toplar ve taçtan gelen toplarla oluştu.
gelelim bize sayın rijkaard'ın 4-3-3 kumarının keita sayesinde tuttuğu maçlardan birisidir bu maç. keita'nın muhteşem oyunu sayesinde uzun zaman sonra nihayet tekrar tuttu.
ilk golde santradan gelen top sonrasında ankaragücü kalecisinin degajını karşılayan canavar sabri biraz sürdüğü topu keita'ya uzattı, aslanım keita daha üçüncü dakikada yardıra yardıra yaptığı asistle jo'nun ilk golümüzü yazmasını sağladı. 1-0
(o arada ankaragücünden birilerine çarptı filan top ama gol sabrinin yanı sıra keita'nın inanılmaz çabasının ve jo'nun bitiriciliğinin eseridir. bu nedenle hangi ankaragüçlü'ye çarptığı umrumda bile değil)
ikinci gol yine bir keita şaheseri idi. hatalı bir geri pası değerlendirdi, muhteşem golünü ve taklasını attı. 2-0
üçüncü golde ilk golün fotokopisi idi. neill sürdü topu, keita'ya uzattı. koç keita canavar keita yırta yırta asistini yapıp baros'u topla buluşturunca kaçınılmaz son oluştu. 3-0 (galiba bu topta ankaragüçlü birine çarptı ama eski açığın önündeki kale olduğu için detayı fark edemedim)
maç bittikten sonra "koyduk mu ohhh ohhhh" makarası esnasında kapalıya girmiş yabancı bir taraftar olduğu anlaşıldı. (hangi takımın taraftarı olduğunu anlayamadım. ankaragücü olabilir ama ben çocukta biraz bursaspor havası sezdim) çıkan pandomim sonrasında kapalı üstten aşağıya uçtu eleman. gözüm beni yanıltmamış ise çıkışta gördüm. montu çıkarmıştı (beyaz bir mont ve galiba üzerinde yeşil veya siyah çizgiler vardı) kolu bacağı kırılmadan çıkıyordu ali sami yen den. tabi ne geldi aklıma hemen (bkz: karıncaezmez şevki/@zizonkovac)
edit: gözüm beni yanıltmış. çocuğu hastahaneye kaldırmışlar.
edit 2: gözümü ......., beşiktaş taraftarıymış. aslında gözümün pek suçu yok. ben, böyle bir maçta ali sami yen kapalısına girip "beşiktaş" diye bağıracak kadar gerizekalı bir beşiktaş taraftarı olabileceğini aklıma dahi getiremedim. az kalsın linç ediyorlardı salağı.
edit 3: sözlükte yazılanlara inanmıştım ama beşiktaş taraftarı filan değil resmen galatasaray taraftarı imiş çocuk. yuh..
bu sezon üçüncü ters kale oynadığımız maçtı. maalesef kasımpaşa maçındaki seyirci coşkusu yoktu. ultraslan bilindiği gibi. hakkında pek bir şey yazmaya gerek yok. artık can çekişmekte. tribün takımı coşturacağına, takım karşı kaleye saldırırsa tribün coşuyor. kısacasa "ölmüşüz ağlayanımız yok". milan baroş maça girdikten sonra taraftardan inanılmaz bir coşku açığa çıktı. özlemişiz adamı. o da keita'nın yardımı ile bu coşkumuzu karşılıksız bırakmayıp 90(artı bilmem kaçta) golü yazdı. iyice serhoş etti bizi sağolsun.
ülkemizde misafir olarak bulunan (bkz: komazawa football team) bu maçta da yeni açık üstte yerini almıştı. bu sefer biraz sohbet etme imkanı buldum. komazawa kasabası'nın (bkz: tokyo) futbol takımı imişler. ülkelerinde oynadıkları ligin devre boşluğundan yararlanıp, buraya japon haftası nedeniyle, (bkz: gop gençlerbirliği spor kulübü) onursal başkanı (bkz: seyit ateş)'in özel davetlisi olarak gelmişler. bu saygıdeğer başkan onları ağırlamak için elinden geleni yapıp mümkün olduğunca üç büyüklerin maçlarına seyirci olarak gelmelerini ve türkiye de bazı turnuvalara katılmalarını sağlıyormuş. misafirperverliğinden dolayı kendisine şükranlarımı sunuyorum.
maça gelince;
ankaragücü klasik bir roger lemerre dizilişi ile çıktı sahaya, 3-5-2. orta sahayı kalabalıklaştır. karşı takımı orta sahada boğ, topa sahip ol, eline fırsat geçerse değerlendir. -daha önce sözlüğe yazmıştık bu adam hakkındaki düşüncemizi ve bilgimizi. (bkz: #264344)-
bizim defans ve orta saha hata yapmayınca top kullanma yüzdesi onlardan yana görünse bile kalecimizi bulan tek atakları 90. dakikada oldu. ondan önce kalemiz önünde oluşan hareketlilikleri (tehlike bile diyemiyorum) genellikle duran toplar ve taçtan gelen toplarla oluştu.
gelelim bize sayın rijkaard'ın 4-3-3 kumarının keita sayesinde tuttuğu maçlardan birisidir bu maç. keita'nın muhteşem oyunu sayesinde uzun zaman sonra nihayet tekrar tuttu.
ilk golde santradan gelen top sonrasında ankaragücü kalecisinin degajını karşılayan canavar sabri biraz sürdüğü topu keita'ya uzattı, aslanım keita daha üçüncü dakikada yardıra yardıra yaptığı asistle jo'nun ilk golümüzü yazmasını sağladı. 1-0
(o arada ankaragücünden birilerine çarptı filan top ama gol sabrinin yanı sıra keita'nın inanılmaz çabasının ve jo'nun bitiriciliğinin eseridir. bu nedenle hangi ankaragüçlü'ye çarptığı umrumda bile değil)
ikinci gol yine bir keita şaheseri idi. hatalı bir geri pası değerlendirdi, muhteşem golünü ve taklasını attı. 2-0
üçüncü golde ilk golün fotokopisi idi. neill sürdü topu, keita'ya uzattı. koç keita canavar keita yırta yırta asistini yapıp baros'u topla buluşturunca kaçınılmaz son oluştu. 3-0 (galiba bu topta ankaragüçlü birine çarptı ama eski açığın önündeki kale olduğu için detayı fark edemedim)
maç bittikten sonra "koyduk mu ohhh ohhhh" makarası esnasında kapalıya girmiş yabancı bir taraftar olduğu anlaşıldı. (hangi takımın taraftarı olduğunu anlayamadım. ankaragücü olabilir ama ben çocukta biraz bursaspor havası sezdim) çıkan pandomim sonrasında kapalı üstten aşağıya uçtu eleman. gözüm beni yanıltmamış ise çıkışta gördüm. montu çıkarmıştı (beyaz bir mont ve galiba üzerinde yeşil veya siyah çizgiler vardı) kolu bacağı kırılmadan çıkıyordu ali sami yen den. tabi ne geldi aklıma hemen (bkz: karıncaezmez şevki/@zizonkovac)
edit: gözüm beni yanıltmış. çocuğu hastahaneye kaldırmışlar.
edit 2: gözümü ......., beşiktaş taraftarıymış. aslında gözümün pek suçu yok. ben, böyle bir maçta ali sami yen kapalısına girip "beşiktaş" diye bağıracak kadar gerizekalı bir beşiktaş taraftarı olabileceğini aklıma dahi getiremedim. az kalsın linç ediyorlardı salağı.
edit 3: sözlükte yazılanlara inanmıştım ama beşiktaş taraftarı filan değil resmen galatasaray taraftarı imiş çocuk. yuh..