• 55
    benim için anlamı çok farklı bir maç olacak bu. uzun bir aradan sonra galatasarayımı tribünlerde yalnız bırakacağım. eskişehir'de yenilirken bile güzeldin be galatasaray. şimdi ise ben bugün yalnız bırakacağım seni. ama yalnız kalmayacağıma da, yalnız kalmayacağına da eminin. zira aşıkların tümü yarın orada olacak. şereftir seni sevmek'i söylerken belki gözlerinden bir tutam yaş süzülecek, sen varya sen'i ciğerlerini yırtarcasına söylerken ciğerlerine ali sami yen havası dolarak hayat bulacaklar, gidenler zaten gitmiş, yine de kalan küsüratlı değil tam, nevizade geceleri'ni söylerken işte galatasaray, bize her sevdadan geriye kalan. sonuç n'olursa olsun kazanın, eğer oradaysanız bir tutam daha galatasaray aşkı kazanın, orada olamayanlar için de bol bol kazanın. zira ordaysanız emanet aldığınız yürek çok dünyanın dört bir tarafından, unutmayın. sonuç hüsran olsa da, avuçlarınız patlatırcasına alkışlayın takımınızı, yuhalayanlara, küfür edenlere inat biraz daha patlatın avuçlarınızı. zira görsünler, galatasaray'ın gerçek sahiplerini görsünler, bu tribünün kimlere kalacağını da görsünler.

    hey diceeey, lütfen! bu gece aşıklar için bir şarkı çal...
  • 135
    son maçlarda oynadığımız oyun anlayışla sahaya çıktı galatasaray. savunma kurgusu aynı, orta sahanın ortasında farklı olarak sarp ilebarış, önlerinde yine elano vardı. forvette jo ile keita ilk onbirde yerlerini alırken arda'nın yokluğunda gio kadrodaydı.

    maçın hemen başında hızlı oynadı takım, hızlı paslar derken çabucak öne geçtik. sonra sahneyi ankaragücü aldı. bol pasla üstümüze geldiler. pozisyon bulamamalarına rağmen sürekli hücum düşündüler. ankaragücü sağ beki, bizim sağ beke göre çok çok çok daha fazla bindirme yaptı desem anlaşılır sanırm. ankaragücü kötü bir takım değil. aslında ligde pas yapmaya çalışan takım sayısı arttı. hani ligin kalitesi, marka değeri endişeleri var ya, işte pas yapan takımlar bu ligi kurtaracak.

    ilginç olan, bu oyun şeklinin türkiye'deki en önemli temsilcisi, en başarılısı olmasını beklediğimiz galatasaray, buna maruz kalıyor ne yazık ki. kasımpaşa maçında da aynısı oldu. burada bir yanlışlık var ve elbette biliyorum sebebini. sebebi orta saha göbeğinde elanodışındaki 2 oyuncu. haftalardır barış bu sorunu çözebilir bence, ama hoca barış yerine topal'ı tercih ettiğine göre hafta içi idmanlarda gösteremiyor kendini sanırım yazıyordum. bugün görüldü ki, barış'la topal arasında çok bir fark yok. barış daha seri topal'a göre ama pozisyon almayı bilmiyor barış. sarp, birinci devre yine refakatçiydi. ikinci devre biraz daha agresif, biraz daha topa basar gördük. ikinci devre oynu rakip sahada oynama sebebimiz de buydu zaten, orta saha göbeğinin agresif tavrı.
    sezon sonu transfer politikamız da şekilleniyor yavaş yavaş. orta saha ortasına seri, rakibi ısıran ama topu bulunca bomba diye karakola götürmeyecek topçular lazım bize.

    iyi oyunculara sahip olduğunda, mahkum da oynasan maçı koparaıp gidebiliyorsun işte. mesela keita. attığı golde rakip pasın arasına girdi, sonrasında golü atana kadar dayak yedi. dirsek, kalça, tekme ne varsa vurdular adama ya. ama rocky balboa gibi, acı yok acı yok diye diye gidip golü attı. laf keita'ya gelmişken, böyle bir oyuncuya sahip olduğumuz için ne kadar şanslıyız.

    deplasmandaki fenerbahçe maçında kaybettiğimiz iki oyuncunun kesin dönüşlerini de kutladık bugün. keita ve baros.

    birinci devre bu kadar mahkum oynamamızın sebeplerinden biri de arda turan'ın yokluğuydu. takım ona o kadar alıştı ki. arda, hücum bölgesinde topu saklayan, faul, taç, korner alan adam. rakip savunmayı çalımlarla delebilen adam. o an olduğu bölgede, savunma kanadından gelen oyuncuyu oyuna sokan adam, orta sahanın ortasını oyunun içine çeken adam. yavaş mı, evet yavaş. top kaptırıyor mu evet, ama neden? daha iyisini yapmak için çabalarken.
    hatırlayın, hagi orta sahada takım çıkarken öyle toplar kaptırırdı ki, ama emre, okan, suat, bülent, capone, hakan, popescu hatta taffarel o hataları örterdi.

    gio çıktı yerine ayhan girdi. ayhan orta sahaya, elano sola geçti. sabri çıktı emre güngör girdi. emrestopere, neill sağ beke geçti. barış çıktı yerine barosgirdi*. elano orta sahaya döndü, jo sol açık, barossantrafora geçti. sabri sakatlanmış olabilir, diğer değişiklikler gayet doğruydu. jo çıkıp baros da girebilirdi, elano solda kalır, baros santrafor, barış orta sahada devam ederdi, çok da bir şey farketmezdi.

    baros'un dönüşü ve kewell'ın da dönmek üzere oluşu takımda bir çok şeyi değiştirecek. gio ve jo eğer kadroda yer bulmak istiyorlarsa daha etkili olmalılar. takım içi rekabet iyidir.
    baros bugün gol attı, sözlüğün kehanetini doğruladı, aragorn'a dönüştü*. bunun dışında da bizim için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu gösterdi. 2 pozisyon hatırlıyorum: birinde ceza sahasına 10 metre civarında topu saklayışı, biri de numaralı önünde 3 kişinin arasından geçişi. o gittiğinden beri görmemiştik böyle şeyler. hoşgeldin.

    maçtan önce ali sami yen sokakta biber gazı sıkanlarla, eski açık'ın arkasından dolanmamıza izin vermeyenler ve yeni açık'ın arkasındaki daralmış caddede araç girişine izin verenler aynı adamlar, aynı akıllar değil mi? ne yapalım hiç değilse standartlarını koruyorlar mı diyeyim, aklımdan geçenleri ve orada söylediklerimi buraya yazmam, yazamam. utanırım.
  • 127
    mutlaka kazanmamız gereken bir maçtı ve bu maçı 3 puanı 3 golle almak güzeldi. hiç tartışmasız sahanın yıldızı keita dır. ayrıca uğruna pankart yapıp astığımız milan barosun gol atması da güzel olmuştur.

    ayrıca maç öncesi amcamın mükemmel ingilizcesi ile japon bir kafileyle girdiği diyalog ise yarmıştır beni.

    japon** : hasan şaş hakan şükür
    amcam: hasan şaş finiş hakan şükür finiş arda turan okey *
  • 58
    bu sezon mabedde izleyeceğim ligde ki 5.maç olacaktır.ilk 4 maçın istatistiklerine bakarsak güvenlik tarafından yaka paça dışarı atılmam gerekmektedir.****yine beraberlik aşinası bir takımla oynayacağımızdan şu saat itibariyle mideme kramplar girmeye başlamıştır.daha önce gittiğim maçlardan önce de fenerbahçe puan kaybetmiştir.ve yine ilk yarının son haftası oynanan sivasspor* maçından beri kaybetmeyen bir ankaragücü vardır.tamam vurmayın bu sefer alacağımız maç olacaktır.ilk yarının intikamını alacağımız maç olacaktır.

    edit:sen bu kadar soru işareti ile maça git sonra rakip kaleye gelmesin..vay anasını arkadaş.bu arada abdul kader keita sana çok doluyum sana laflar hazırladım.
  • 133
    maç başlamadan sahaya girdiğimde kapalının önündeki camlara önceden asılmış tüm pankartların yetkililer tarafından sökülmüş olduğunu görüp üzüldüm. maçın başlamasına yarım saat kala diğer ultraslan pankartları ile sözlük pankartı da asıldı camlara. yakıştımı? süper yakıştı ali sami yen'e. galiba pankartı yapıştıranlar da bizim çocuklardı. hepsine helal olsun.

    bu sezon üçüncü ters kale oynadığımız maçtı. maalesef kasımpaşa maçındaki seyirci coşkusu yoktu. ultraslan bilindiği gibi. hakkında pek bir şey yazmaya gerek yok. artık can çekişmekte. tribün takımı coşturacağına, takım karşı kaleye saldırırsa tribün coşuyor. kısacasa "ölmüşüz ağlayanımız yok". milan baroş maça girdikten sonra taraftardan inanılmaz bir coşku açığa çıktı. özlemişiz adamı. o da keita'nın yardımı ile bu coşkumuzu karşılıksız bırakmayıp 90(artı bilmem kaçta) golü yazdı. iyice serhoş etti bizi sağolsun.

    ülkemizde misafir olarak bulunan (bkz: komazawa football team) bu maçta da yeni açık üstte yerini almıştı. bu sefer biraz sohbet etme imkanı buldum. komazawa kasabası'nın (bkz: tokyo) futbol takımı imişler. ülkelerinde oynadıkları ligin devre boşluğundan yararlanıp, buraya japon haftası nedeniyle, (bkz: gop gençlerbirliği spor kulübü) onursal başkanı (bkz: seyit ateş)'in özel davetlisi olarak gelmişler. bu saygıdeğer başkan onları ağırlamak için elinden geleni yapıp mümkün olduğunca üç büyüklerin maçlarına seyirci olarak gelmelerini ve türkiye de bazı turnuvalara katılmalarını sağlıyormuş. misafirperverliğinden dolayı kendisine şükranlarımı sunuyorum.

    maça gelince;
    ankaragücü klasik bir roger lemerre dizilişi ile çıktı sahaya, 3-5-2. orta sahayı kalabalıklaştır. karşı takımı orta sahada boğ, topa sahip ol, eline fırsat geçerse değerlendir. -daha önce sözlüğe yazmıştık bu adam hakkındaki düşüncemizi ve bilgimizi. (bkz: #264344)-

    bizim defans ve orta saha hata yapmayınca top kullanma yüzdesi onlardan yana görünse bile kalecimizi bulan tek atakları 90. dakikada oldu. ondan önce kalemiz önünde oluşan hareketlilikleri (tehlike bile diyemiyorum) genellikle duran toplar ve taçtan gelen toplarla oluştu.

    gelelim bize sayın rijkaard'ın 4-3-3 kumarının keita sayesinde tuttuğu maçlardan birisidir bu maç. keita'nın muhteşem oyunu sayesinde uzun zaman sonra nihayet tekrar tuttu.

    ilk golde santradan gelen top sonrasında ankaragücü kalecisinin degajını karşılayan canavar sabri biraz sürdüğü topu keita'ya uzattı, aslanım keita daha üçüncü dakikada yardıra yardıra yaptığı asistle jo'nun ilk golümüzü yazmasını sağladı. 1-0
    (o arada ankaragücünden birilerine çarptı filan top ama gol sabrinin yanı sıra keita'nın inanılmaz çabasının ve jo'nun bitiriciliğinin eseridir. bu nedenle hangi ankaragüçlü'ye çarptığı umrumda bile değil)

    ikinci gol yine bir keita şaheseri idi. hatalı bir geri pası değerlendirdi, muhteşem golünü ve taklasını attı. 2-0

    üçüncü golde ilk golün fotokopisi idi. neill sürdü topu, keita'ya uzattı. koç keita canavar keita yırta yırta asistini yapıp baros'u topla buluşturunca kaçınılmaz son oluştu. 3-0 (galiba bu topta ankaragüçlü birine çarptı ama eski açığın önündeki kale olduğu için detayı fark edemedim)

    maç bittikten sonra "koyduk mu ohhh ohhhh" makarası esnasında kapalıya girmiş yabancı bir taraftar olduğu anlaşıldı. (hangi takımın taraftarı olduğunu anlayamadım. ankaragücü olabilir ama ben çocukta biraz bursaspor havası sezdim) çıkan pandomim sonrasında kapalı üstten aşağıya uçtu eleman. gözüm beni yanıltmamış ise çıkışta gördüm. montu çıkarmıştı (beyaz bir mont ve galiba üzerinde yeşil veya siyah çizgiler vardı) kolu bacağı kırılmadan çıkıyordu ali sami yen den. tabi ne geldi aklıma hemen (bkz: karıncaezmez şevki/@zizonkovac)

    edit: gözüm beni yanıltmış. çocuğu hastahaneye kaldırmışlar.
    edit 2: gözümü ......., beşiktaş taraftarıymış. aslında gözümün pek suçu yok. ben, böyle bir maçta ali sami yen kapalısına girip "beşiktaş" diye bağıracak kadar gerizekalı bir beşiktaş taraftarı olabileceğini aklıma dahi getiremedim. az kalsın linç ediyorlardı salağı.

    edit 3: sözlükte yazılanlara inanmıştım ama beşiktaş taraftarı filan değil resmen galatasaray taraftarı imiş çocuk. yuh..
  • 27
    8 mart 2010 eskişehirspor galatasaray maçında kaybettiğimiz avantajı geri kazanabileceğimiz maçtır. şampiyonluk yolundaki rakiplerimizden beşiktaş'ın ligde kalma adına artık son kozlarını oynayan denizlispor deplasmanına gidecek olması, fenerbahçe'nin ise kendisine her zaman ters gelen gençlerbirliği ile deplasmanda karşılaşacak olması bizim maçımızın önemini bir kat daha artırmaktadır. ayrıca bursaspor da kendi evinde yine can derdindeki manisasporla oynayacaktır. bu sebepten dolayı manisasporun -anadolu dayanışması kapsamında- daha yumuşak bir futbol oynamayacağı aşikardır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın