6936
aklımda üç şey var.
1-galatasaray futbol takımı: kendi adıma gurur duyduğum bir futbol takımına sahip ve bulunduğumuz sezon* nasıl biterse bitsin iyi hatırlayacağım. ben teknik taktikten anlamam. göze hoş gelen top oynayan, mücadele gösteren, mıymıylanmadan ileriyi düşünen takımları seviyorum.
bu takım, böyle mücadele edin kaybedin'deki mücadeleyi ortaya koyuyor, "uzun vadeli düşünelim gerekirse biraz sürünürüz"'deki uzun vade düşünülerek oluşturuldu ve kaybedeceksek gençlerle kaybedelim'deki gençler kaybediyor. umarım şeytanın bacağını kıracaklar.
2-galatasaray sözlük: negatif enerjiden bıktım. 2 hafta girmedim, bir geldim ne göreyim. kadromuz çöp gibiymiş, 2010-2011'dekinden halliceymiş de bilmemne. valla ben en son doğru düzgün girdiğimde genel kanı tam tersiydi. demek ki sallamamak, saygı duymamak lazım bazı insanlara.
3-galatasaray taraftarı: keşke satabilsek bir yerlere. ben 2014'ten beri gitmiyorum stada, almayacağım o passolig'i (2 kez yurtdışından kuzenim gelince zorla gittim, o kadar). benim gibi insanlar giderken, 60.dk'da 4-1 geriye düşülen real madrid maçında, çıkıp giden taraftarlara "iyi gün dostları s....... gidin" diye bağırabiliyorduk en azından ve tribündeki oluşum tartışılır olsa da böyle insanlar belli bir çoğunluğa sahipti. sonra, o güzel insanlar tek tek gitti ve şimdi, 80 dakika her şeye alkış tutup, kaçan goller ve yenilen gollerden sonra hücuma çıkarken ıslığa tutan saçma sapan bir güruh var.
tam bir omurgasızlık, kusura bakmayın. 90 dakika ıslıklasan onu da anlarım bak, bir şeyleri temelden değiştirmek istiyorsundur. ama sen içi cesaretinle sadece tabelaya bakarak konuşuyorsun. olayın esansını daima kaçırmaya mahkumsun. toplumun her alanında verdiğin kararlarınla, hiçbir şeye yaramayan fikirlerinle ve cahil çoğunlukta büyük dert yaratan oy hakkınla, bizi de bok çukurunda sürüklemeye mecbur bırakıyorsun.
abi nefret ediyorum sizden ya. ulan insan hiç mi sorgulamaz, düşünmez, ben mi biliyorum bir tek demez. bilgisizlikle özgüven ters orantılı olur mu ya bu kadar?
1-galatasaray futbol takımı: kendi adıma gurur duyduğum bir futbol takımına sahip ve bulunduğumuz sezon* nasıl biterse bitsin iyi hatırlayacağım. ben teknik taktikten anlamam. göze hoş gelen top oynayan, mücadele gösteren, mıymıylanmadan ileriyi düşünen takımları seviyorum.
bu takım, böyle mücadele edin kaybedin'deki mücadeleyi ortaya koyuyor, "uzun vadeli düşünelim gerekirse biraz sürünürüz"'deki uzun vade düşünülerek oluşturuldu ve kaybedeceksek gençlerle kaybedelim'deki gençler kaybediyor. umarım şeytanın bacağını kıracaklar.
2-galatasaray sözlük: negatif enerjiden bıktım. 2 hafta girmedim, bir geldim ne göreyim. kadromuz çöp gibiymiş, 2010-2011'dekinden halliceymiş de bilmemne. valla ben en son doğru düzgün girdiğimde genel kanı tam tersiydi. demek ki sallamamak, saygı duymamak lazım bazı insanlara.
3-galatasaray taraftarı: keşke satabilsek bir yerlere. ben 2014'ten beri gitmiyorum stada, almayacağım o passolig'i (2 kez yurtdışından kuzenim gelince zorla gittim, o kadar). benim gibi insanlar giderken, 60.dk'da 4-1 geriye düşülen real madrid maçında, çıkıp giden taraftarlara "iyi gün dostları s....... gidin" diye bağırabiliyorduk en azından ve tribündeki oluşum tartışılır olsa da böyle insanlar belli bir çoğunluğa sahipti. sonra, o güzel insanlar tek tek gitti ve şimdi, 80 dakika her şeye alkış tutup, kaçan goller ve yenilen gollerden sonra hücuma çıkarken ıslığa tutan saçma sapan bir güruh var.
tam bir omurgasızlık, kusura bakmayın. 90 dakika ıslıklasan onu da anlarım bak, bir şeyleri temelden değiştirmek istiyorsundur. ama sen içi cesaretinle sadece tabelaya bakarak konuşuyorsun. olayın esansını daima kaçırmaya mahkumsun. toplumun her alanında verdiğin kararlarınla, hiçbir şeye yaramayan fikirlerinle ve cahil çoğunlukta büyük dert yaratan oy hakkınla, bizi de bok çukurunda sürüklemeye mecbur bırakıyorsun.
abi nefret ediyorum sizden ya. ulan insan hiç mi sorgulamaz, düşünmez, ben mi biliyorum bir tek demez. bilgisizlikle özgüven ters orantılı olur mu ya bu kadar?
