• 29611
    2020/2021 sezonu kadro mühendisliği açısından eksiklikleri olmakla birlikte, kadrosu kötü olmayan takımımız.

    diyeceksiniz ki ‘e abi biz giresun’a, kasımpaşa’ya diş geçiremiyoruz! hangi kadroymuş o!’… haksız değilsiniz de… fakat aynı kadro ile namağlup bir avrupa ligi grup aşaması geçtik. ligde de benzeri bir izlenim sunmamız pekala mümkündü fakat, kimimizin hafife aldığı, kimimizinse ‘bu iyi oynamadığımız gerçeğini değiştirmez!’ diyerek ötelediği bir gerçek gün gibi ortada duruyor. galatasaray oyuncu grubu oyunu domine etmesini mümkün kılabilecek özgüvenini, büyük takım olma psikolojisini kaybetti. bunu da pekala hakemler eliyle yaptılar… dün oynanan maçta bile göz göre göre penaltını vermiyorlarken, hocanı ilk fırsatta 5 maç, 8 maç sahadan men ederlerken, oyuncularına rahatlıkla kırmızı sarı demeden kartları yağdırırlarken gösteremediğin yönetimsel refleks sonunda takımı da darmadağın etti! daha kötüsü bu olanlar sadece futbol şubesine has değil! daniel tozser‘i okuyun, bakın basketbol şubesi için söylediklerine, voleybol şubesini okan böke ‘den dinleyin, farklı değil…

    bu durum sadece bu sezona has bir durum da değil aslında. son 4 sezondur böyle ve biz bunun 2’sinde şampiyon olabildik. rahmetli mustafa cengiz ve yönetim kurulunu da eleştirmemin en büyük sebebi dışarıyı bırakıp içeriyle kavga etmeye başlaması olmuştu. “bunlar öyle yapmaz!” dediğimiz sevgili damat ve arkadaşları daha da kötü çıktı…

    arkadaşlar, muhakkak fatih terim hocamız da hatalar yaptı!.. fakat hoca 8 maç ceza yemek pahasına da olsa bir tepki koyma cesaretini gösterebiliyor, bari ben sessiz kalmamış olayım diyebiliyordu.

    bugün bu kulüp açık olarak sahipsiz bırakılmıştır. adeta kaptansız bir gemi misali deniz ortasında başıboş savrulmaktayız.

    güvenecebileğimiz tek şey yine genel kurul, elimizden başka da bir şey gelmiyor!..
App Store'dan indirin Google Play'den alın