1253
sayın fatih terim;
son 3 döneminizde başkan ile yollarınızı galatasaray’a ve size yakışmayan şekilde kötü ayırdınız. ya istifa etmeniz gereken zamanda şartları zorladınız ya galatasaray başkanlık makamından kendinizi üst gördünüz.
burak elmas sizin için en uygun, en doğru yoldaştı. seçimi sizi kullanarak kazandı. medyada boy boy fotoğraflar, gülüşmeler, kahkahalar attınız, onunla bile ayrılmanız karşılıklı olamadı.
neden hep kendinize maduriyet yaratıyorsunuz?
bakın bana soruyorlar senin fatih terim’le derdin nedir? neden hep hocayı eleştiriyorsun? diye.
anlatayım;
ben ailemde ve çevremde sürekli kendi bildiği doğruları doğru sanan, eleştiriye ve öneriye açık olmayan, ben dilini benimsemiş insanlarla muhattap oldum. bu çocukluğumda bana çevremdekilerle iletişim kurmamda çok zarar verdi. ve o gün kendimi kitaba verdim, okudum. sadece okuyarak, kendimi geliştirmem gerektiğini, eğitimin aslında kişinin kimliği olduğunu öğrendim.
şimdi okuduğum bölümleri yazmayayım entry uzamasın*
karşımdakini dinleyen, empati kurabilen, hayat enerjisi yüksek, elimden geldiğince egomla mücadele ederek, eleştiren ve araştıran bir insan oldum.
galatasaraylıysak sizi tabi ki eleştireceğim. çünkü siz çocukluğumda kimseye söz hakkı tanımayan, kendi bildiğini okuyan, baskın ve hatasını kabul etmeyen birisiniz. kimse bana kızmasın. ben buyum.
gelelim gönderilme şeklinize. kesinlikle yanlış. o yüzden bu yanlışı yapanlarıda eleştiriyorum. ışıtan gün ve burak elmas bu kulübe yakışmıyorlar. göndereceğiz…
burak elmas’ın seçim kararı alması için sosyal medyada elimizden geleni yapıyoruz.
size naçizane önerim; başkanlık için aday olun, seçilirseniz teknik ekiple iletişim nasıl kurulur, transfer nasıl yapılır, oyuncular kampa nasıl yetiştirilir, mali tablo nasıl düzeltilir, kulüp hakları medyada nasıl savunulur gösterin.
gösterin bilelim.
son 3 döneminizde başkan ile yollarınızı galatasaray’a ve size yakışmayan şekilde kötü ayırdınız. ya istifa etmeniz gereken zamanda şartları zorladınız ya galatasaray başkanlık makamından kendinizi üst gördünüz.
burak elmas sizin için en uygun, en doğru yoldaştı. seçimi sizi kullanarak kazandı. medyada boy boy fotoğraflar, gülüşmeler, kahkahalar attınız, onunla bile ayrılmanız karşılıklı olamadı.
neden hep kendinize maduriyet yaratıyorsunuz?
bakın bana soruyorlar senin fatih terim’le derdin nedir? neden hep hocayı eleştiriyorsun? diye.
anlatayım;
ben ailemde ve çevremde sürekli kendi bildiği doğruları doğru sanan, eleştiriye ve öneriye açık olmayan, ben dilini benimsemiş insanlarla muhattap oldum. bu çocukluğumda bana çevremdekilerle iletişim kurmamda çok zarar verdi. ve o gün kendimi kitaba verdim, okudum. sadece okuyarak, kendimi geliştirmem gerektiğini, eğitimin aslında kişinin kimliği olduğunu öğrendim.
şimdi okuduğum bölümleri yazmayayım entry uzamasın*
karşımdakini dinleyen, empati kurabilen, hayat enerjisi yüksek, elimden geldiğince egomla mücadele ederek, eleştiren ve araştıran bir insan oldum.
galatasaraylıysak sizi tabi ki eleştireceğim. çünkü siz çocukluğumda kimseye söz hakkı tanımayan, kendi bildiğini okuyan, baskın ve hatasını kabul etmeyen birisiniz. kimse bana kızmasın. ben buyum.
gelelim gönderilme şeklinize. kesinlikle yanlış. o yüzden bu yanlışı yapanlarıda eleştiriyorum. ışıtan gün ve burak elmas bu kulübe yakışmıyorlar. göndereceğiz…
burak elmas’ın seçim kararı alması için sosyal medyada elimizden geleni yapıyoruz.
size naçizane önerim; başkanlık için aday olun, seçilirseniz teknik ekiple iletişim nasıl kurulur, transfer nasıl yapılır, oyuncular kampa nasıl yetiştirilir, mali tablo nasıl düzeltilir, kulüp hakları medyada nasıl savunulur gösterin.
gösterin bilelim.
