34164
burak elmas yönetimi‘nin yollarını ayırdığı eski teknik direktörümüz. bir galatasaray efsanesi.
bence bugün resmi olarak fatih terim’in teknik direktörlüğü bittiği gibi, gayrıresmi olarak da burak elmas yönetimi bitmiştir.
sayesinde seçim kazandığın bir kulüp efsanesini bu şekilde yollayamazsın. yollarsan da sonuçlarına katlanırsın. bu saatten sonra bütün baskı burak elmas’ın üzerindedir ve gördüğüm kadarıyla ne kendisi ne de yönetimi, bu baskıyı katiyen kaldıramaz. zira hoca kötü gidişata rağmen camianın bütün baskısını göğüslüyor ve yönetime kimse pek ses etmiyordu ama şu andan sonra iş değişti. ihale artık tamamen sende burak elmas. sen, sayesinde seçim kazandığın bu kulübün efsanesiyle henüz 6 ay geçmişken yol ayırımına gidiyorsan, sana başkaları nasıl güvenecek? bunları hesap ettin mi?
her şeyin bir yolu yordamı var. sana kimler bu aklı verdi ve sen o akıllara hizmet, ne diye böyle cesaret hapı yutmuş gibi hocayı bir anda gönderdin bilmiyorum ama bana mayıs ayını göremezsin gibi geliyor. nedenini de naçizane söyleyeyim.
hoca başarısız mıydı? kesinlike. avrupa’da yeniden bir ivme yakaladık gibi gözükse de, özellikle dışarıda oynadığımız marsilya ve lazio maçlarında biz rakip yarı sahaya geçemedik. birbirimizi kandırmayalım. lig desen, tarihimizin en kötülerinden biri. kupa desen, 2’nci lig takımına kendi sahamızda 3 gol yiyerek elendik. oyuncu gelişimi desen? kerem hariç herkes geri gidiyor. bunların hepsi gün gibi ortada. o zaman ne yapacaksın?
çağıracaksın hocayı, teknik ekibini modernize et diyeceksin. gerçekten taktisyen, gerçekten oyuncu gelişiminde ihtisas sahibi, gerçekten sadece duran top uzmanı gibi oyunun her yönüyle 1/1 uyumlu hocalar getirelim sana diyeceksin. tüm bunlar çağımıza uygun olsun, bu devrim böyle gerçekleşir diyeceksin. sen de sadece sahaya odaklan, o zaman sonuçlar zaten otomatikman gelir diyeceksin. he kabul etmiyor mu fatih hoca ki etmez, inadı inat egosu tavandır, biliriz. o zaman diyeceksin ki ‘hocam kusura bakma, biz buraya evet biraz da senin sayende geldik ama içinde bulunduğumuz teknik durum, açıklanabilir olmaktan çoktan çıktı, o yüzden sen bu şartları kabul etmiyorsan, biz seninle sene sonunda yollarımızı ayırıyoruz. camiaya da durumu bu şekilde açıklayıp yönetim olarak istifa ediyor ve olağanüstü kongreye gidiyoruz. zira başında da söyledik, anca beraber kanca beraber diye. bizim hikayemiz burada biter’ diyecek ve istifa edeceksiniz. işte o zaman kimse size çıkıp da tek kelam edemez.
ama hoca görevdeyken gidip domenec torrent’le güya hocanın yardımcılığı için görüşmeler yapar, üstüne de dalga geçer gibi hocayı gönderip aynı yardımcı hocayı teknik direktör yaparsanız, kusura bakmayın ama orada 2 ay duramazsınız. benden söylemesi.
bence bugün resmi olarak fatih terim’in teknik direktörlüğü bittiği gibi, gayrıresmi olarak da burak elmas yönetimi bitmiştir.
sayesinde seçim kazandığın bir kulüp efsanesini bu şekilde yollayamazsın. yollarsan da sonuçlarına katlanırsın. bu saatten sonra bütün baskı burak elmas’ın üzerindedir ve gördüğüm kadarıyla ne kendisi ne de yönetimi, bu baskıyı katiyen kaldıramaz. zira hoca kötü gidişata rağmen camianın bütün baskısını göğüslüyor ve yönetime kimse pek ses etmiyordu ama şu andan sonra iş değişti. ihale artık tamamen sende burak elmas. sen, sayesinde seçim kazandığın bu kulübün efsanesiyle henüz 6 ay geçmişken yol ayırımına gidiyorsan, sana başkaları nasıl güvenecek? bunları hesap ettin mi?
her şeyin bir yolu yordamı var. sana kimler bu aklı verdi ve sen o akıllara hizmet, ne diye böyle cesaret hapı yutmuş gibi hocayı bir anda gönderdin bilmiyorum ama bana mayıs ayını göremezsin gibi geliyor. nedenini de naçizane söyleyeyim.
hoca başarısız mıydı? kesinlike. avrupa’da yeniden bir ivme yakaladık gibi gözükse de, özellikle dışarıda oynadığımız marsilya ve lazio maçlarında biz rakip yarı sahaya geçemedik. birbirimizi kandırmayalım. lig desen, tarihimizin en kötülerinden biri. kupa desen, 2’nci lig takımına kendi sahamızda 3 gol yiyerek elendik. oyuncu gelişimi desen? kerem hariç herkes geri gidiyor. bunların hepsi gün gibi ortada. o zaman ne yapacaksın?
çağıracaksın hocayı, teknik ekibini modernize et diyeceksin. gerçekten taktisyen, gerçekten oyuncu gelişiminde ihtisas sahibi, gerçekten sadece duran top uzmanı gibi oyunun her yönüyle 1/1 uyumlu hocalar getirelim sana diyeceksin. tüm bunlar çağımıza uygun olsun, bu devrim böyle gerçekleşir diyeceksin. sen de sadece sahaya odaklan, o zaman sonuçlar zaten otomatikman gelir diyeceksin. he kabul etmiyor mu fatih hoca ki etmez, inadı inat egosu tavandır, biliriz. o zaman diyeceksin ki ‘hocam kusura bakma, biz buraya evet biraz da senin sayende geldik ama içinde bulunduğumuz teknik durum, açıklanabilir olmaktan çoktan çıktı, o yüzden sen bu şartları kabul etmiyorsan, biz seninle sene sonunda yollarımızı ayırıyoruz. camiaya da durumu bu şekilde açıklayıp yönetim olarak istifa ediyor ve olağanüstü kongreye gidiyoruz. zira başında da söyledik, anca beraber kanca beraber diye. bizim hikayemiz burada biter’ diyecek ve istifa edeceksiniz. işte o zaman kimse size çıkıp da tek kelam edemez.
ama hoca görevdeyken gidip domenec torrent’le güya hocanın yardımcılığı için görüşmeler yapar, üstüne de dalga geçer gibi hocayı gönderip aynı yardımcı hocayı teknik direktör yaparsanız, kusura bakmayın ama orada 2 ay duramazsınız. benden söylemesi.