• 8289
    başarısızlık süresi uzadıkça edebiyat ve arabeskin oranı artar, şu iki senedir galatasaray taraftarında da tam olarak bu durum cereyan ediyor. beklenen başarı gelmedikçe taraftar edebiyata sarılıyor, romantik yazılar yazıyor, afili aforizmalar, "batacaksak seninle batalım ölene kadar seninleyiz hocam"lar havada uçuşuyor, "helal olsun işte hislerimize tercüman olan bir yazı" seslerine karışıyor.

    bir allahın kulu da "madem fatih hocaya operasyon çekiliyor, fatih hoca ona operasyon çekenlerle bağlantısı malum olan arda turan'ı bu kulübe almak için neden başkanla kavga etti" diye sormuyor. "arda turan birileriyle kulübün arasını mı bulacaktı, eğer öyleyse bunu neden başaramadı, yok eğer başka bir amaçla getirildiyse bu saik neydi" soruları sorulmuyor, "hocadan iyi mi bileceğiz vardır bir sebebi" denip geçiliyor. soru sormak, izahat istemek yerine edebiyat yaparak taraftarı itaatkarlığa çağırmak daha çok tercih ediliyor ve alıcısını da buluyor.

    taraftardan destek isteniyor, taraftardan para isteniyor, taraftardan bilet alması isteniyor, öte yandan kulüp kime kaç para ödediğini bile taraftara açıklamaktan kaçınıyor. oyuncu maaşlarını yıllardır kamuoyuna kuruş kuruş ilan eden galatasaray'da yeni yönetiminin ilk icraatı bundan vazgeçmek oluyor, lütfedilip taraftara bunun sebebi bile belirtilmiyor. taraftarın "galatasaray'a gelmesin" diye tepki göstermesine rağmen birtakım oyuncular alınıyor, bu oyuncuların neden geldiğini kimse bilmiyor, mecburen akıl yürütme yoluyla teoriler ortaya atılıyor. sonra bu oyuncuların maaşı da taraftardan gizleniyor, taraftar her açıdan karanlıkta bırakılıyor.

    sonra da birileri çıkıp taraftara "bilmediğiniz şeyler var**, şu an galatasaray üstünde büyük oyunlar oynanıyor, hocamıza güvenip sabredin, destek vermekten geri durmayın" dediği zaman alkış alıyor. "helal olsun hislerimize tercüman oldun" deniyor.

    memleketin ahvali işte.
App Store'dan indirin Google Play'den alın