1254
futbolu bokun içinde gezen canım ülkem.
ülkede demokratik yollarla alınıp anti demokratik sisteme inatla sürülen bürokrasi ile iç içe geçmiş bir futbol ortamı var.
galatasaray maçında doğru karar verdiği için ligin gediklisi dediğimiz hakeme bile maç verilmiyor,
en az 5 maç 2 puan bırakmamıza neden olan hakemler ve bununla ödüllendirilip maç almaya devam eden hakemler, tek adaylı seçime üyesi olduğu kulübe oy vermeye giden tff yöneticisi(!), azılı galatasaray düşmanı holding patronu ve takıma absürt cezalar veren avukatlarının başında olduğu disiplin kurulu ve onun iş ortağı olan tahkim kurulları, hakemlerin teknik ekibe yaklaşımı ve çocuk kandırır gibi bahaneler söylemesi, rakip takımların ayrı ayrı her sene özel olarak korunması/şampiyonluğa koşturulması, orantısız ve apaçık adaletsiz cezalar, cezaların açıklanma saatleri, rakip lehine verilen saçma penaltılar- bizim lehimize verilmeyen bariz penaltılar/gereksiz kartlar, gereksiz kartlarla oyunculara stop çeken hakemler… daha saysak buradan ay’a yol olur!
ülkemizde 30 milyon galatasaraylı var derler ama kulübe katkı anlamında veya sadece takip etme anlamında söylersek en az 15 milyon kişinin olduğunu düşünüyorum. bu 15 milyonun en az 5 milyonu zannediyorum ki galatasaray’a çekilen bu operasyonları görüyor ve ona göre vaziyet alıyorlardır. çünkü 5 milyon demek yüzde 10 meclis oyu demek.
bizim taraftar olarak yapılabileceğimiz şey bir elin sayısını geçmez.
-twitter’da gündem oluştur, bir gün sonra unutulur.
-taraftarla tff binasına git, umurlarında olmaz.
-çok sert bir basın toplantısı düzenle, bir maç idare eder.
-medya yoluyla bir şeyler denesen gücün yok, her yer tutulmuş…
geriye sadece bir seçenek kalıyor.
benim sadece bir oyum var. damlayarak göl olabileceğine inandığım bir oyum sadece.. ülkemiz için, vatanımız için, cumhuriyetimiz için, adalet için, galatasarayımız için..
ülkede demokratik yollarla alınıp anti demokratik sisteme inatla sürülen bürokrasi ile iç içe geçmiş bir futbol ortamı var.
galatasaray maçında doğru karar verdiği için ligin gediklisi dediğimiz hakeme bile maç verilmiyor,
en az 5 maç 2 puan bırakmamıza neden olan hakemler ve bununla ödüllendirilip maç almaya devam eden hakemler, tek adaylı seçime üyesi olduğu kulübe oy vermeye giden tff yöneticisi(!), azılı galatasaray düşmanı holding patronu ve takıma absürt cezalar veren avukatlarının başında olduğu disiplin kurulu ve onun iş ortağı olan tahkim kurulları, hakemlerin teknik ekibe yaklaşımı ve çocuk kandırır gibi bahaneler söylemesi, rakip takımların ayrı ayrı her sene özel olarak korunması/şampiyonluğa koşturulması, orantısız ve apaçık adaletsiz cezalar, cezaların açıklanma saatleri, rakip lehine verilen saçma penaltılar- bizim lehimize verilmeyen bariz penaltılar/gereksiz kartlar, gereksiz kartlarla oyunculara stop çeken hakemler… daha saysak buradan ay’a yol olur!
ülkemizde 30 milyon galatasaraylı var derler ama kulübe katkı anlamında veya sadece takip etme anlamında söylersek en az 15 milyon kişinin olduğunu düşünüyorum. bu 15 milyonun en az 5 milyonu zannediyorum ki galatasaray’a çekilen bu operasyonları görüyor ve ona göre vaziyet alıyorlardır. çünkü 5 milyon demek yüzde 10 meclis oyu demek.
bizim taraftar olarak yapılabileceğimiz şey bir elin sayısını geçmez.
-twitter’da gündem oluştur, bir gün sonra unutulur.
-taraftarla tff binasına git, umurlarında olmaz.
-çok sert bir basın toplantısı düzenle, bir maç idare eder.
-medya yoluyla bir şeyler denesen gücün yok, her yer tutulmuş…
geriye sadece bir seçenek kalıyor.
benim sadece bir oyum var. damlayarak göl olabileceğine inandığım bir oyum sadece.. ülkemiz için, vatanımız için, cumhuriyetimiz için, adalet için, galatasarayımız için..