32942
eleştirmek için bekleyen akbabalar diye bir yaftalama var, artık savunmak için bir şey kalmadı bununla geliyorlar insanların üstüne. bugün* diagne’nin golü verilseydi ve kazansaydık düşüncem hiçbir şekilde değişmeyecekti. ben memnun değilim. sabredecek en ufak ışık göremiyorum. takım 1-0 öne geçiyor, yine bir geçiş golü. rakip sahada oyun kurup ya da presle top kapıp attığımız gol zaten çok az. ama hakkını vereyim geçişi çok güzel oynuyoruz, o yüzden de kazanmaya değil de kaybetmemeye çıktığımız maçlarda daha iyi oynuyoruz(bu sezonun avrupa ligi gruplarının ilk 3 maçı). neyse 1-0 öndeyiz, rakip faul veya değil topu alıyor ve 1-0 öndeki takımın bütün futbolcuları yarı sahanın ilerisinde yakalanıyor. bunun hiçbir izahı yok bana göre. maçın son 20 dakikasına kadar üç orta saha oyuncumuz topu rahatça alıp kullanamıyor. neden? çünkü rakip teknik direktör öyle çalışmış ki; üçü de sürekli kapalı, top aldırmıyorlar. ve yine rakip teknik direktör şuna da çalışmış; kendi sahalarında kazandıkları her topta topu kanada yani beklerimizin arkasına atıyorlar. yalnızca berisha ortada, irfan, mesut ve mert hakan sürekli beklerin arkasına deplase. bir de bunların yanında halil’le tek forvet maça çıkarak iki yakın markajı iyi olan stoperin arasına nispeten güçsüz, top tutamayacak oyuncuyla başlıyoruz ve halil’e top göstermiyorlar, top falan da tutamıyoruz. sonra tüm bunları görerek (gördüğünü varsayıyorum) ikinci yarıya değişiklik yapmayı geçtim oyun sisteminde bile en ufak oynama yapmadan çıkıyoruz. rakip yine aynı futbolu oynuyor 65’e kadar hep beraber izliyoruz.
ben çok sıkıldım. koca 1 hafta dururken her maçın ilk yarısında rakibi analiz etmekten sıkıldım. rakibin hocası bizi analiz ederek gelir, biz rakibe göre hiç oynamayız, her maçı 65’ten sonra çevirmeye çalışırız. maçına göre forvet seçimi olur katılıyorum, ama iki tane zebellah gibi adamın kucağına halil dervişoğlu’nun atılmasından sıkıldım. hücumda çalışılmış hücum organizasyonu olmamasından, ‘çoğunlukla’ doğaçlama işler yapılmasından sıkıldım. forma adaletinin olmamasından sıkıldım. sabaha kadar forma adaletinin olmamasıyla ilgili örnek verebilirim ama herkes biliyor zaten. kenardan oyuncuların bazen gerekli gereksiz azarlanmaları, bundan sonra çekinerek toplara gitmelerini görmekten, hatalarında hemen kenara bakmalarından sıkıldım.(bunu gözlemlerime dayanarak yazdım, bir kanıtım veya büyük iddiam yok.). en çok da hocanın eski ve hatırlanması çok normal başarılarının hocayı eleştirenlere karşı kullanılmasından sıkıldım. zaten ülkece bir biat kültürü ile boğuşuyoruz, bir başkasıyla boğuşmaya gücüm yok.
bugün maçın hakemlerinin en basitinden vücut dilleriyle bile art niyetli olduğunu ve hakkımızın yendiğini düşünen biri olarak (bkz: #3282576) maçın sonucu ne olursa olsun düşüncemi değiştiremiyorum. zamanı şimdi değil ama zamanı geldiğinde kenara çekilmesini istediğim hocamız. yoksa galatasaray’ımıza yazık olacak.
ben çok sıkıldım. koca 1 hafta dururken her maçın ilk yarısında rakibi analiz etmekten sıkıldım. rakibin hocası bizi analiz ederek gelir, biz rakibe göre hiç oynamayız, her maçı 65’ten sonra çevirmeye çalışırız. maçına göre forvet seçimi olur katılıyorum, ama iki tane zebellah gibi adamın kucağına halil dervişoğlu’nun atılmasından sıkıldım. hücumda çalışılmış hücum organizasyonu olmamasından, ‘çoğunlukla’ doğaçlama işler yapılmasından sıkıldım. forma adaletinin olmamasından sıkıldım. sabaha kadar forma adaletinin olmamasıyla ilgili örnek verebilirim ama herkes biliyor zaten. kenardan oyuncuların bazen gerekli gereksiz azarlanmaları, bundan sonra çekinerek toplara gitmelerini görmekten, hatalarında hemen kenara bakmalarından sıkıldım.(bunu gözlemlerime dayanarak yazdım, bir kanıtım veya büyük iddiam yok.). en çok da hocanın eski ve hatırlanması çok normal başarılarının hocayı eleştirenlere karşı kullanılmasından sıkıldım. zaten ülkece bir biat kültürü ile boğuşuyoruz, bir başkasıyla boğuşmaya gücüm yok.
bugün maçın hakemlerinin en basitinden vücut dilleriyle bile art niyetli olduğunu ve hakkımızın yendiğini düşünen biri olarak (bkz: #3282576) maçın sonucu ne olursa olsun düşüncemi değiştiremiyorum. zamanı şimdi değil ama zamanı geldiğinde kenara çekilmesini istediğim hocamız. yoksa galatasaray’ımıza yazık olacak.
