• 1
    galatasaray tarihinde gerek idari gerek teknik olarak alınmış ve geriye bakınca acaba olmasaydı ne olurdu dedirten kararlardır.

    bence en büyüğü 2001-2002 sezonundan sonra mircea lucescu ile yola devam etmemektir. bizden sonra beşiktaş'ı şampiyon yaptı, avrupa'da en önemli başarılarını yaşattı. ardından tarih yazdığı shakhtar'da uzun yıllar ligi domine etti ve shakhtar'ı resmen bir şampiyonlar ligi takıma dönüştürdü. biz de teknik direktörlük yaptığı dönemde şampiyon olduğu sezon çok kısıtlı bir takım ve oyuncu grubundan çok iyi bir performans almıştı. bizim gibi ekonomisi son derece kötü olan bir kulübü düzlüğe çıkarabilirdi.

    bunun dışında ilk aklıma gelen tabiki 2008-2009 sezonu devam ederken fernando meira'nın satılmasıdır. uefa kupası son 16 turunda hamburg karşısında sakatlık ve cezalar nedeniyle stoperde harry kewell oynamıştı ve çeyrek final elimizden kaymıştı.

    daha yakın tarihte -her ne kadar o zaman bu kararı desteklesem de- zincirleme olarak etkilerini göz önünde bulundurursak bafetimbi gomis'in satılmasını da ekleyebilirim. kendisinden gelen bonservis ücreti ile emre akbaba'yı aldık ve yanlış hesaplama sonucu santrafor alamadan sezona başladık. çok kolay bir kura çektiğimiz şampiyonlar ligi'nde gruptan çıkamadık. hatırı sayılır bir parayı belki de kasamıza koyamadık. bence iyi bir santraforumuz olsa gruplardan kesinlikle çıkardık. devre arasında mbaye diagne'yi 15 milyon avro bonservis vererek kadromuza kattık. sezon sonu apar topar elden çıkarmaya uğraştık. aynı yaz radamel falcao'yu transfer ettik ve sanırım tarihimizin en büyük kazığını yedik. neredeyse hiç faydalanamadık. işin ilginci sakatlıklar yüzünden emre akbaba'dan da hiç fayda alamadık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın