• 1572
    bir hafta sonu babamın “hadi maça götüreyim seni” demesiyle ilk defa tanıştığım kutsal stadyum. bir gündüz maçıydı ve rakip istanbulspor’du. şimdi baktım da tarih 9 mayıs 1998.
    bilet kuyruğunda beklerken yanımıza bir adam yanaştı. karaborsacıymış, babam 2 bileti bu adamdan aldı ve biz sıra beklemeden stada girdik. kapalı alt tribündeydim ve maç başlayana kadar kapalı üst tribünü izlediğim. bir daha geldiğimizde biz de oraya gidelim demiştim ve babamın “ezilirsin” dediğini hatırlıyorum.

    ve maç başladı. hagi, hakan, tugay, popescu, arif… hepsi sahadaydı ve ben ilk defa tribündeydim. inanılılır gibi değildi. ilk defa bu kadar galatasaraylı hissediyordum, büyülenmiş gibiydim. derken tak! 0-1 golü yedik. ilk yarı da böyle bitti.

    heyecan yerini strese bıraktı. nasıl olurdu? ilk defa canlı izlediğim galatasaray nasıl yenilirdi. çok da iyi oynamıyorduk ama tribünler inanılmazdı. böyle bitmemeliydi. babam “ikinci yarı çeviririz” dediğinde tekrar kendime gelmiştim. evet çevirirdik. biz galatasaraydık ve sami yen’deydik.

    tam olarak böyle oldu. ikinci yarı bambaşka bir takıma dönüştü galatasaray. 1, 2, 3 ve 4.
    maç bittiğinde tabelada 4-1 yazıyordu.

    iste böyle bir şeydi galatasaray ve ali sami yen stadının birleşmesi. tam olarak buydu ve ben buna dahil olmuştum. iliklerime kadar hissetmiştim o gün. galatasaray buydu, vazgeçmeyenlerin ve inananların takımı. ali sami yen stadı da bu savaşın meydanıydı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın