resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 32556
    taraftarın hiç de azımsanamayacak kadar ciddi bir kısmı neden hocanın kötü bir oyun oynattığını kabul etmiyor hiç anlamış değilim. genelde "o kadar da kötü" bir oyun oynamadığımızdan bahsediyor ve eleştirileri reddeder pozisyonda yer alıyor. örneğin 17 ekim 2021 galatasaray konyaspor maçında bir kısım taraftarımızca(özellikle twitter'da çok fazla gördüm) maçı "doğru" oynadığımız yorumlarıyla sık sık karşılaştım. topa fazla sahip olunca ne oluyor gibi bir anlayış söz konusuydu. öncelikle biz topu konyaspor'a bırakmadık, konyaspor topu bizden aldı. bu bizim bilinçli olarak yaptığımız bir şey olsa saygı duyardım fakat bilinçsizce gerçekleşen, bizim yetersizliğimizden kaynaklı bir durumdu. konyaspor ikinci yarıda bizi oyun anlamında resmen dövdü ve biraz şansla, biraz da konyaspor'un hücumda etkili oyuncu profiline sahip olmamasıyla kazandık.

    fatih terim'in gösterdiği performans kesinlikle tatmin edici değil ve buradaki eleştirilerim de kesinlikle başarı odaklı değildir. kazandığımız maçlarda dahi bu eleştirileri getiriyorum çünkü iyi bir oyun görmek çoğu zaman için çok zor bir durum haline gelmiş bulunmakta. bir yazar arkadaşın fatih terim öncesi hangi hoca iyi oynatıyordu şeklinde bir sorusu oldu ve riekerink-tudor gibi fatih terim'in hemen öncesinde görev almış "düşük seviyeli" hocaların bile çıkardığı zevk alınan maç/toplam maç oranının daha yüksek olduğunu söyledim(kendisi anlamadı orası ayrı). koskoca fatih terim galatasaray'ı çalıştırıyor ve ben bu takımdan zevk alamıyorsam burada bir sıkıntı vardır. en azından benim perspektifimden bakıldığında.

    başlarda acaba sorun bende mi, ben mi futboldan zevk almıyorum diye kendi kendime sormadım değil ama birçok maç izliyordum ve bu soruyu genelde sadece galatasaray'ı izlerken soruyordum. diğer maçları daha bilinçli izlemeye başladım. zevk aldığım şey tam olarak neydi sorusunu sordum. cevabımı oyunun temposunun ve oyun içi organizasyonların çokluğunun belirlediğini gördüm ve kendimden emin oldum. futboldan değil "galatasaray'ın futbolundan" zevk almadığıma artık emindim. bilirsiniz, taraftar kendi takımını izlerken hep daha çok heyecanlanır. örneğin galatasaray marsilya ile oynuyordur, sizin için real madrid-bayern münih maçından daha zevklidir o maç. içiniz kıpır kıpır olur ama ne yazık ki olmuyor. resmen bir parçam ölmüş durumda. bunu fatih terim'in galatasaray'ında yaşamak çok kırıcı. bu adamın 3. dönemini de hatırlıyorum; henüz çok taze, yeni gibi. bir şeyler farklı. benim takımım gibi değil galatasaray. fenerbahçe izliyormuşum gibi, takımın başında aykut kocaman var gibi. bunu oyuncuların sebep olduğu görüşüne de kesinlikle katılmıyorum.

    zamanımı buna mı harcıyorum? galatasaray'ın her maçını neden izleyip takip ediyorum? zevk almıyorum, deli miyim neyim?
    bu soruların cevabı benim için alışkanlık ve galatasaray'ın taraftarı olmam. yani galatasaray küme de düşse ben yine izleyeceğim ve destekleyeceğim, buna eminim fakat sorun da burada. ben her şekilde izleyeceğim çünkü bağımlıyım. elin çocuğu, yeni nesil taraftarı, x yabancısı neden izlesin? galatasaray nereye gidiyor? kulübün vizyonu ne?

    fatih terim 4. döneminde benim için kocaman bir hayal kırıklığı. benim kafamdaki kusursuza yakın spor adamı imajını kaybetti. ben hep koşullar ne olursa olsun iplerin fatih terim'de olduğunu düşünürdüm. şu anda koşullar ne olursa olsun iplerin hiç fatih terim'in elinde olmadığını düşünüyorum. fatih terim koşulların bir parçası gibi bir izlenim içerisindeyim. yani ipleri elinde tutan takımlar, hocalar ciddi hatalar yaparsa somut başarılar yakalamamız mümkünmüş gibi. buna sebep olan şey de şüphesiz oynadığımız oyun. en azından bu düşüncenin büyük bir kısmını bu oluşturuyor. örneğin hocayla 4. döneminin 2. şampiyonluğunu başakşehir'in olağanüstü düşüşüyle kazandık. dürüst olalım ki dünya tarihinde pek görülen bir durum değildi ve bunun sebebi bizim muhteşem performansımızdan çok başakşehir'in felaket performansıydı. son 10 maçta 3, 9 maçta 2 galibiyet alabildiler. 7 maçta puan kaybettiler. bu, inanılmaz bir istatistik. böylesi kaç yılda bir gelir? evet, hepimiz için efsane bir şampiyonluktu ama ipler hiç bizim elimizde olmadı. senelerdir de hiç olmuyor.

    neyse toparlayayım, galatasaray hep şampiyon olur. belki bu sene, 2021-2022 sezonunda da şampiyon oluruz ama bu galatasaray'ın vizyonunu yansıtan bir gerçek olmaktan çok öte. bu seneye dair bir taraftar olarak tutunabileceğim tek dal avrupa performansımız olacak. takımın tamamının motive oluşu ve bütün enerjisini harcaması bu maçları özel kılıyor. iyi de oynasak, kötü de oynasak farklı bir mücadele veriyoruz. aklıma eski galatasaray geliyor. tuttuğum takımı hatırlıyorum. kalanı hafızamdaki boşluklardan ibaret olacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın