10
tam kadro olduğumuzu düşünelim, hiç bir sakatlığımız yok, her şey güllük gülistanlık.
sizce bir uefa daha alabilir miydi bu takım..? o ruhu yakalayabilmiş miydik..?
gerçekten isteyen,
arzulayan,
her türlü fedakarlığı yapan,
mağlubiyet sonrası hırsından ağlayan,
uzaklardan gelip, biz olan,
zor günlerin adamı olan..?
kaç kişi vardı?
benim anlayabildiğim, bu işler sadece çok büyük transferlerle, parayla, pulla değil..
biraz da yürekle, takım ruhuyla alakalı. 2000 ruhu bize bunu gösterdi çünkü.
ne rakipler vardı önünde, ne büyük bütçeli kulüpler, yıldız denen futbolcular ve imkansız denen bir kupa..
biz o kupayı inançla, bilek hakkıyla, yürekle, cesaretle ve ruhumuzla kazandık..!!
belki de bu kadroda eksik olan buydu. evet, hepsi birbirinden yetenekli futbolcular. ama kaç tanesinin
gözlerine baktığınızda galatasaray ruhunu görebilirsiniz?
bir hagi, bir taffarel, bir popescu'nun ışığını, kaç yabancı futbolcuda görebilirsiniz?
ya da bir hakan şükür, bir bülent korkmaz..? kaç yerli futbolcumuz da bulabiliriz onları?
kimse, alınmasın, darılmasın ama bir elin beş parmağını geçmez. o yüzden artık transferi, mransferi bir kenara bırakıp
takım ruhu oluşturmak için çaba sarfetmeliyiz..
ama o ruhu taşıyan kimse yok mu? hayır, elbette var. benim samimi olarak sayabileceklerim:
arda turan: takımın, ruhu, beyni, gözbebeği. galibiyette en çok sevineni, mağlubiyette kahrolanı,
takımı için her türlü fedakarlığı yapanı. gözlerine bakıldığında metin oktay görüleni, canı. cananı.
sabri sarığlu: galatasaray'ın gülen yüzü, kızılanı, sövülüp sayılanı ama yine de değeri bilineni ve asla kıyılamayanı.
galatasaray için en saf, en samimi mücadeleyi vereni, azimli ve asla yılmayın çocuğu.
mustafa sarp: takıma daha yeni katılsa da, babadan galatasaraylı olduğu, sözlerinden değil, gözlerinden okunanı.
hırsı, farklı ışığı, diksiyonu, efendiliği, ve olgun bir yaşta olmasına rağmen, sami yen'e çıkarken ki o çocuksu heyecanı.
harry kewell: galatasaray'ın aradığı kan. bulunmaz hint kumaşı. (gbkz: uzaklardan gelip "biz" olanlar) kontejanındaki
boşluğu dolduran güzel insan, ilerlemiş yaşına ve hastalığına rağmen elinden geleninde ötesini yapan, yeri gelince stoper bile
oynayacak özveri de, her hareketi biz kokan, bizim gibi olan, karakter abidesi, kırk yıllık galatasaraylı gibi olan ruhuna kurban olunasıca.
ali turan: kendisi sezon sonunda %110 takımımıza katılacaktır. ve sırf galatasaray'da oynama uğruna kariyerini ateşe atan,
verdiği sözün arkasında duran bu yiğit adamın, asla galatasaray ruhunu sorgulamıyorum..
benim diyeceklerim, sayacaklarım bu kadar sözlük. kupa kazanmak bir takım işidir, hele ki avrupa'da bir kupa kazanmak, tam bir takım işidir.
o yüzden o takım ruhunu yeniden sağlayıp, 2000 ruhuna benzer bir sinerji yakalamamız lazım..
bu listenin uzaması dileğiyle , saygılar..
sizce bir uefa daha alabilir miydi bu takım..? o ruhu yakalayabilmiş miydik..?
gerçekten isteyen,
arzulayan,
her türlü fedakarlığı yapan,
mağlubiyet sonrası hırsından ağlayan,
uzaklardan gelip, biz olan,
zor günlerin adamı olan..?
kaç kişi vardı?
benim anlayabildiğim, bu işler sadece çok büyük transferlerle, parayla, pulla değil..
biraz da yürekle, takım ruhuyla alakalı. 2000 ruhu bize bunu gösterdi çünkü.
ne rakipler vardı önünde, ne büyük bütçeli kulüpler, yıldız denen futbolcular ve imkansız denen bir kupa..
biz o kupayı inançla, bilek hakkıyla, yürekle, cesaretle ve ruhumuzla kazandık..!!
belki de bu kadroda eksik olan buydu. evet, hepsi birbirinden yetenekli futbolcular. ama kaç tanesinin
gözlerine baktığınızda galatasaray ruhunu görebilirsiniz?
bir hagi, bir taffarel, bir popescu'nun ışığını, kaç yabancı futbolcuda görebilirsiniz?
ya da bir hakan şükür, bir bülent korkmaz..? kaç yerli futbolcumuz da bulabiliriz onları?
kimse, alınmasın, darılmasın ama bir elin beş parmağını geçmez. o yüzden artık transferi, mransferi bir kenara bırakıp
takım ruhu oluşturmak için çaba sarfetmeliyiz..
ama o ruhu taşıyan kimse yok mu? hayır, elbette var. benim samimi olarak sayabileceklerim:
arda turan: takımın, ruhu, beyni, gözbebeği. galibiyette en çok sevineni, mağlubiyette kahrolanı,
takımı için her türlü fedakarlığı yapanı. gözlerine bakıldığında metin oktay görüleni, canı. cananı.
sabri sarığlu: galatasaray'ın gülen yüzü, kızılanı, sövülüp sayılanı ama yine de değeri bilineni ve asla kıyılamayanı.
galatasaray için en saf, en samimi mücadeleyi vereni, azimli ve asla yılmayın çocuğu.
mustafa sarp: takıma daha yeni katılsa da, babadan galatasaraylı olduğu, sözlerinden değil, gözlerinden okunanı.
hırsı, farklı ışığı, diksiyonu, efendiliği, ve olgun bir yaşta olmasına rağmen, sami yen'e çıkarken ki o çocuksu heyecanı.
harry kewell: galatasaray'ın aradığı kan. bulunmaz hint kumaşı. (gbkz: uzaklardan gelip "biz" olanlar) kontejanındaki
boşluğu dolduran güzel insan, ilerlemiş yaşına ve hastalığına rağmen elinden geleninde ötesini yapan, yeri gelince stoper bile
oynayacak özveri de, her hareketi biz kokan, bizim gibi olan, karakter abidesi, kırk yıllık galatasaraylı gibi olan ruhuna kurban olunasıca.
ali turan: kendisi sezon sonunda %110 takımımıza katılacaktır. ve sırf galatasaray'da oynama uğruna kariyerini ateşe atan,
verdiği sözün arkasında duran bu yiğit adamın, asla galatasaray ruhunu sorgulamıyorum..
benim diyeceklerim, sayacaklarım bu kadar sözlük. kupa kazanmak bir takım işidir, hele ki avrupa'da bir kupa kazanmak, tam bir takım işidir.
o yüzden o takım ruhunu yeniden sağlayıp, 2000 ruhuna benzer bir sinerji yakalamamız lazım..
bu listenin uzaması dileğiyle , saygılar..