30631
biz taraftar olarak mancini kulübedeyken fatih terim diye bağıracak kadar aklı evvel bir yapıya bürünmüşüz, maddi durumdan, siyasi konjonktürden bihaber her gelen hocanın takıma anında uyum sağlayıp avrupa kupası getireceği hayaliyle yaşıyoruz, bunun oluşmasındaki etkenler üzerine siz düşünün. hal böyleyken fatih hocanın dışında başka bir hocayla ikinci sezonun sonunu göremeyeceğimiz çok aşikar.
bütün bu gerçeklikte(detaylı açıklama yapmayı sözlüğün zeka seviyesine hakaret olarak algıladığım için siz içinde bulunduğumuz gerçekliği bu girdiyi okurken lütfen aklınızdan çıkarmayın) bence biz taraftar olarak menajerlik oyunlarıyla gerçek futbol dünyasını ayırt edemiyoruz, emre akbaba'nın sözleşmesinin detaylarını bilmeden hocayı "evlatçı" diye nitelemek, futbolcunun antrenman performansını görmeden ya da hocanın bu sene kafasında oluşturduğu oyun içi planlarını görmeden kendi oyuncumuzu, hocamızı erkeden gömmemizi başka türlü açıklayamıyorum.
duran top organizasyonu eleştiren "sıradan bireyler" görünce gerçekten üzülüyorum antrenörler bütün günlerini, saatlerini veriyorlar bu işe binlerce veri inceleniyor, binlerce antrenman yapılıyor. eleştirilerin altını boş bırakmak huy haline geldi sözlükte, yeni sezon için elimizde bir tek veri yok antrenman izleyemiyoruz, profesyonel futbola verilmiş otuz yılımız yok yalnızca olumsuz bir eleştiri var arkadaşlar bu yanlış, antitez oluşturmuyorsunuz ki sentez çıksın ortaya.
aynısını yönetim konusunda da gördük sözlükte "eleme maçımıza çok az kaldı ilk 11'de çok ciddi eksikliklerimiz var bizi aydınlatın kardeşim" demek yerine "on gün oldu bi halt beceremediler yönetim istifa" diye bağırıyoruz. kulübün kondisyonerinden çaycısına kadar herkese giydiriliyor hepimiz eleştiri yapar gibi hayatımıza sokulan nefreti kusuyoruz bence.
bütün bu gerçeklikte(detaylı açıklama yapmayı sözlüğün zeka seviyesine hakaret olarak algıladığım için siz içinde bulunduğumuz gerçekliği bu girdiyi okurken lütfen aklınızdan çıkarmayın) bence biz taraftar olarak menajerlik oyunlarıyla gerçek futbol dünyasını ayırt edemiyoruz, emre akbaba'nın sözleşmesinin detaylarını bilmeden hocayı "evlatçı" diye nitelemek, futbolcunun antrenman performansını görmeden ya da hocanın bu sene kafasında oluşturduğu oyun içi planlarını görmeden kendi oyuncumuzu, hocamızı erkeden gömmemizi başka türlü açıklayamıyorum.
duran top organizasyonu eleştiren "sıradan bireyler" görünce gerçekten üzülüyorum antrenörler bütün günlerini, saatlerini veriyorlar bu işe binlerce veri inceleniyor, binlerce antrenman yapılıyor. eleştirilerin altını boş bırakmak huy haline geldi sözlükte, yeni sezon için elimizde bir tek veri yok antrenman izleyemiyoruz, profesyonel futbola verilmiş otuz yılımız yok yalnızca olumsuz bir eleştiri var arkadaşlar bu yanlış, antitez oluşturmuyorsunuz ki sentez çıksın ortaya.
aynısını yönetim konusunda da gördük sözlükte "eleme maçımıza çok az kaldı ilk 11'de çok ciddi eksikliklerimiz var bizi aydınlatın kardeşim" demek yerine "on gün oldu bi halt beceremediler yönetim istifa" diye bağırıyoruz. kulübün kondisyonerinden çaycısına kadar herkese giydiriliyor hepimiz eleştiri yapar gibi hayatımıza sokulan nefreti kusuyoruz bence.
