310
hayatımın en güzel 4 gününü bu maç sayesinde yaşamışımdır. maçın hikayesini siz yazalarımızla paylaşmak isterim. tarih 18 şubat 2010 büyük bir heyecanla atatürk havalimanına koştum. havaalanına girmemle parçalı formalıları görmem bir oldu. uçak kaltıktan sonra adeta gökyüzünü inlettik ve bağıra bağıra madrid e gittik. uçak indiğinde kalabalık bir taraftar ordusunu gören ispanyollar doğal olarak şaşırmıştı. havaalanından bizi alan otobüs madrid sokaklarında turlamaya başladı, tam madrid in sokaklarını izliyordumki solumda santiago barnebeu stadını gördüm. otobüs barnebeu nun önünde durdu ve burdada bir üçlü çekerek bir otobüs dolusu aslan şehri turlamaya devam ettik. tam içimden "ulan bizden başka kimse yokmu" diyordum ki ; ispanyolların kalesi olan mayor meydanı binlerce aslan tarafından kuşatılmış ve büyük bir coşkuyla inletiliyordu. hatta inletmekle kalınmamış moyar meydanının en görülür yerine birde galatasaray bayrağı asılmıştı. ispanyollar ve şehre gelen turistler büyük bir şok yaşamış ve bizim fotoğraflarımızı çekiyorlardı. binlerce aslanın arasında birde tanıdık yüz vardı ; (bkz: erman toroğlu). mayor meydanında deli gibi içip maçın başlamasına 2 saat kala hareketlenme başladı. vicente calderon stadı bu meydana yaklaşık 4 km uzaklıktaydı. binlerce aslan meydandan stada doğru yürümeye başladı. madrid in tarihi yapılarındanmıdır nedir binlerce kişinin sesi yapıların duvarlarına çarpıp dahada bir şiddetleniyordu. adeta madrid i fethetmiştik. stada varmamıza 1 km kala polis anlamsız bir şekilde taraftara sert mudahale yapmaya başladı ancak taraftar sinirlenince ispanya polisiyle aramızda tartışma çıktı ve kısa bir süre sonra kavgaya dönüştü. yaklaşık 5 dakika sonra etraftakı polisler destek istedi çünkü baş edilemeyecek kadar büyük bir kalabalık vardı. stada yaklaştığımızda bu sefer ispanyol polisi atlılarla karşıladı bizi atletico lular toplanmış hayranlıkla bizi izliyorlardı. stad gorevlileri kapıda yığılma olmasın diye gruplara ayırarak aldı bizi içeri. maçın başlamasına 15 dakika kala girdik içeri kale arkasında bize ayırılan bölümün tamamı dolmuştu. hatta yetmemiş sağ tarafımızda bulunan madrid tribünününde bir bölümünü parçalı formalılar esir almış ve maçın başlamasını beklemeye başlamıştık. maç başladı top bir madrid yarı alanında bir bizim yarı alanımızda derken madrid serbest vuruş kazandı aklıma direk madrid in barcelonaya attığı gol gelmiştiki top süzülerek ağlarımıza takıldı. golü yediğimizde sol tarafımızdaki madrid tribününün çıkış tünelinin üstünde şerefsiz terör örgütünün sözde bayrağı ve sözde liderinin posterleri ve pankartları açıldı. taraftar adeta çıldırdı. ispanyol polisinin bu duruma hiçbir müdahale etmemesi taraftarı iyice çıldırttı ve madrid tribününe geçmeye çalıştışmamıza neden oldu. bunu gören ispanyol polisi destek kuvvet istedi ancak pankartlar hala duruyordu. taraftarımız tepkiye devam edince bu pankartlar kaldırıldı. ilk yarı bittiğinde ortam gerildi ve bizde bu pankartlara karşılık viva catalunya diye bağırmaya başladık. bu sefer ispanyollar çıldırdı ve üstümüze yabancı madde atmaya başladılar. ikinci yarı başladığında olaylar yatıştı. coşkuyla bağırmaya başlamıştık ve beklediğimiz golü attık. müthiş bir sevinç vardı tribünde. madrid in atakları ve galatasarayın atakları derken maç bitti ve olaylar yeniden başladı. aramızda sadece polis engeli olduğu için madridlilerle gözgöze gelebiliyorduk. yaklasık 10 metre uzağımdaki bir madrid li çakmagı bana dogru salladı ve bende elimle çakmağı havada yakalayıp gözlerinin içine bakarak sigaramı yaktım. maç bittiğinde yaklaşık 20 dakika bekledikten sonra stadyumdan çıktık. sokaklarda polis dışında bir tane bile ispanyol yoktu tamamı üstünde sarı kırmızını formalarla galatasaraylıyla doluydu. hatta madrid in reina sı olarak kabul edilen sergio ramos un bir mankeni götürürken görüntüleri çıkan club joy bile galatasaraylıyla doluydu. nereden anladın demeyin, adamlar dans pistinde üçlü çekiyordu. hatta tuvalete girdiğimde (bkz: alayına gider istanbul) diye bağırıyorlardı. gece sokaklarda sırtında ultraslan yazılı 100 lerce grup aslanlar gibi madrid sokaklarında dolaşıyordu.